Suriye'de 2011 yılının nisan ayından itibaren bir iç savaşın yaşandığını, bunun vekalet savaşlarına evrildiğini dile getiren Kurtulmuş, 'Şimdi çok daha tehlikeli bir aşamaya geliyoruz. Neredeyse dünyadaki bütün orduların askeri varlıklarının olduğu bir bölge haline geldi' dedi.
Bu gidişatın sürdürülebilir olmadığını aktaran Kurtulmuş, özellikle Rusların bu gerilimi artırmasının kendi ülkesinin menfaatine de olmadığını dile getirerek, 'Türkiye-Rusya ilişkilerinin normale dönmesi hem de Rusya'nın bu bölgede tansiyonu artıran faaliyetlerinden vazgeçmesi, Rusya'nın da bölgenin de dünyanın da menfaatinedir' diye konuştu.
'Bölgede büyük bir oluşum sürecini yaşıyoruz'
Tüm terör örgütlerine karşı çıkılmasının önemine işaret eden Kurtulmuş, bölgede DAEŞ gibi YPG ve PYD'yi de birer terör grubu olarak gördüklerini, tüm dünyanın da bu şekilde görmesi gerektiğini söyledi.
Bütün dünyanın, PYD ve YPG'yi terör örgütü olarak görmediğinin hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, şöyle konuştu:
'Türkiye'nin yalnız kaldığını söyleyemeyiz. Bölgede aşağı-yukarı yeniden çok büyük bir oluşum sürecini yaşıyoruz. Türkiye başından itibaren Suriye halkının büyük çoğunluğuyla birlikte olmuştur. Suriye halkının kendi özgür iradesini ve geleceğini kurması gerektiği fikrinin yanında olmuştur. Bunu hiç istikametini bozmadan ifade etmeye çalışmıştır. Ortadoğu'daki, Suriye'deki bu çatışma, bu savaş ortamının sebebi tek başına DAEŞ değil. DAEŞ nihayetinde ekonomik ve siyasi bölünmüşlüğün ve oradaki büyük türbülansın sonucudur. Önce bütün ülkelerin gerçekten samimi olarak DAEŞ'i ve terörü ortaya çıkaran sonuçları ortadan kaldırmaları lazımdır. Suriye halkının acıları üzerinde hiçbir ülke bir gelecek inşa etmeye kalkmasın. Burada barışa rızayla müzakereyle insanların oturmasını sağlamak için bütün dünya ülkeleri bir baskı yapabilirler. Diyelim ki bir hafta içinde dünya ülkeleri baskı yaptılar, ben Suriye barış görüşmelerinin olumlu bir noktaya geleceği kanaatindeyim.'
'Ellerindeki kartları ortaya koymaları lazım'
Kurtulmuş, şu andaki tehlikelerden birinin yeniden soğuk savaş dönemi siyasetine dönülmeye çalışılması olduğunu belirterek, 'Bir daha soğuk savaş dönemine geri dönmemek için ABD ve Rusya başta olmak üzere tüm tarafların rıza ve müzakere üzerine Ortadoğu'yu inşa etmek için ellerindeki kartları ortaya koymaları lazım' dedi.
Asıl sorun gelenin gitmek istemeyişi olacak...
A.k partili kardeşlerimiz, gelecek Suriyeli dindaşlarımızı evlerine alıp, yataklarında yatırmaktan, her türlü ihtiyaçlarını karşılamaktan geri durmamalı. Osmanlı ruhunun gereğini yapmalılar. Şüphesiz usta da böyle olsun ister.
Yeter lan yeter gına geldi lan sizden yapacağınız işi öttüreyim sanki ülke süper refah içinde azda bizim için uğraşın yettiniz ulan!