'Özyönetim' çağrıları sonrası HDP'li eş başkanlar hakkında açılan soruşturmalar ve dokunulmazlık tartışmalarına ilişkin konuşan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 'Vatandaşlarımız terör örgütüne arka çıksınlar diye kimseye oy vermedi. Kimseye demokratik yolların dışında bir siyasi mücadele yolu arasınlar ve bu yol üzerinden siyaset geliştirsinler diye oy vermedi. Dolayısıyla öncelikli olarak büyük sorumluluk HDP'nin üzerine düşüyor' dedi.
Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası basın toplantısı düzenledi.
Kurtulmuş, Suudi Arabistan ve İran arasındaki krizle ilgili Türkiye'nin yaklaşımıyla ilgili soruyu da yanıtladı. Kurtulmuş 'sukunet' çağrısı yaptı. Kurtulmuş, iki ülkeye 'Suudi Arabistan ve İran arasında yaşanmakta olan ve maalesef Orta Doğu'da var olan gerilimlere çok ilave ve sert bir gerilim şeklinde gireceği belli olan bu gerilimden her iki ülkenin bir an evvel çıkmasını isteriz. Bölge zaten barut fıçısı halinde. Bu bölgenin daha büyük gerilimleri kaldıracak takati kalmamıştır. Her iki ülkeyle de dost olan bir ülke olarak söyleyeceğimiz şu; her iki tarafta teenni için hareket etmek durumundadır. Suudi Arabistan ve İran'ın bir birilerine karşı hasmane tutum içerinde hareket etmesi her iki ülkeye de zarar verir, bölgeye zarar verir' uyarısında bulundu.
Şii lider Ayetullah Nemri'yi idam eden Suudi Arabistan'a ise 'Siyasi idam cezalarının hepsine de karşı olduğumuzu açıkça söyledik. Siyasi idam cezalarının bölge barışına katkısı yoktur' mesajını verdi. Kurtulmuş gerginliği düşürülmesi çağrısında bulunurken, 'İki ülkeye teenniyi tavsiye ediyoruz. 1990-1991'den beri bölgedeki gelişmelerin bu ülkelerin arasında ayrışmalara neden olduğunu görüyoruz. Yeter artık. Bölgede barış içinde yaşamak istiyoruz. İki ülkeye herkesin evrensel İslam toplumunun bir parçasıdır.' diye konuştu.
Kurtulmuş'a, 'özyönetim' çağrıları sonrası HDP'li eş başkanlara soruşturma açıldığı hatırlatılarak fezlekelerin meclise gelmesi halinde AK Parti'nin tutumunun ne olacağı soruldu.
Kurtulmuş buna 'HDP'ye oy veren yurttaşlarımız da olmak üzere, Türkiye'de vatandaşlarımız terörü desteklesinler diye kimseye oy vermedi. Terör örgütüne arka çıksınlar diye kimseye oy vermedi. Kimseye demokratik yolların dışında bir siyasi mücadele yolu arasınlar ve bu yol üzerinden siyaset geliştirsinler diye oy vermedi. Dolayısıyla öncelikli olarak büyük sorumluluk HDP'nin üzerine düşüyor. HDP'de siyaset yapanlar, barışın diliyle konuşmaya, Türkiye ve demokratik kurum ve kuralların işletilmesine azami gayret sarfetmeye dikkat etmelidirler' yanıtını verdi.
Hükümet Sözcüsü, 'HDP kendisine oy veren insanların hakkını hukukunu koruduğu iddiasındaysa demokrasi kuralları çerçevesinde bunu dile getirmelidirler. Akis halde hendek siyasetini savunarak siyaset yapılmaz' diye devam etti.