'Şengal’de petrol kuyuları olsaydı bütün dünyada kıyamet kopardı' diyen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, dört ülkenin topraklarına bölünmüş olan Kürt halklarının kendi öz savunma gücü için ordulaşmaya gitmesinin tartışılması gerektiğini söyledi.
IŞİD saldırıları sonucu topraklarını bırakarak kaçan Ezidilerin durumuna dikkat çekmek üzere Diyarbakır’da DTK binasında bir basın toplantısı düzenleyen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, uluslararası toplumu Ezidilerin dramı karşısında sessiz kalmakla suçladı.
'Kürtlerin ortak ordusu olmalı'
'Uluslararası toplum Yezidileri görmüyor'
Coğrafyanın kadim halkları olarak zorlu günlerden geçtiklerini ve Ortadoğu’nun kan gölüne döndüğünü belirten Demirtaş, uluslararası toplumun sessizliğini ‘çirkin’ olarak nitelendirdi.
“Şengal petrol kuyuları ile dolu olsaydı bütün dünyada kıyamet kopardı. Ancak Şengal bir inanç merkezi. 25 bin Ezidi göç etti. Çağrımız petrole tapanlara değil insanlığını yitirmeyenleredir. Tüm Kürdistan halklarına da çağrı yapıyoruz. Ulusal birlik sadece siyasi birlik değil. Gerekirse bu barbarlığa karşı ortak ordulaşmaya bile gidilmesi tartışılmalıdır. Ortadoğu’daki toplulukların kendi öz savunma birliklerini oluşturmaları tarihsel bir zorunluluktur.”
‘Hükümet adım atmalı’
Tüm imkânlarıyla Şengal halkının yanında durduklarını ve başlattıkları kampanyalarla Ezidilerin barınma ve diğer ihtiyaçlarını karşıladıklarını da söyleyen Demirtaş, hükümete de çağrıda bulundu:
“Yardım için verilecek bir ayakkabının bir ekmeğin karşılığı vardır. Tüm duyarlı halklardan destek olmalarını bekliyoruz. Burada hükümete de düşen şeyler var. Vergimizin yüzde 99’unu merkezi hükümet alıyorsa buradaki duruma destek vermek durumundadır. Zaho ve Duhok’taki kamplar için de söz vermişlerdi. Bu görev Dışişleri Bakanlığı’na düşüyor. Buradan Başbakan Ahmet Davutoğlu’na da çağrı yapıyoruz, Türkiye’nin mülteci meselesine uluslararası hukuk çerçevesinde eğilmesi gerekiyor.”
Şengal’e özel statü
Irak Kürdistan Özerk Bölge Yönetimi’nin Şengal’e özel bir statü vermesi gerektiğini de savunan Selahattin Demirtaş, Ezidilerin kendi savunma güçlerinin olması gerektiğini söyledi. Demirtaş Eylül ayı sonunda Amerika’ya giderek uluslararası platformlarda meseleyi gündeme getirmeyi planladıklarını, ayrıca Avrupa ülkelerine ve Süleymaniye, Erbil ve Kandil’e de gitmeyi planladıklarını belirtti.
Konuyla ilgili bir gün önce Ankara'da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Selahattin Demirtaş, hükümetin Ezidilere adil davranmadığını belirtip şunları söylemişti:
'Suriye'de ilk iç savaş çıktığı günlerde hükümet mültecileri almak konusunda çok hevesliydi. Mülteciler üzerinden Suriye politikası şekillendirilecekti. Neredeyse Türkiye'ye gelsinler, diye turlar düzenlenecekti. Milyonlarca insan Türkiye'ye geldi, hepsi perişan oldu, Esad devrilmedi. İnsanlık dışı koşullarda yaşıyorlar. Şimdi Türkiye Ezidileri istemiyor, biz de belediyelerimizin kısıtlı imkânlarıyla, gönüllü destekle bir yere kadar yürütebiliyoruz. Gelen kişilerin dinine, mezhebine bakılmadan politik olarak değerlerine bakılıyor. Ezidiler, şimdi Türkiye için politik olarak para etmiyor. Hükümet bu konuda ayrımcılık yapıyor, bu da büyük haksızlık tabii.'
‘Biz sahip çıkmazsak kimse çıkmaz’
Toplantıya katılan Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı Ahmet Türk de, IŞİD ve emperyalist güçlerin saldırısının Kürtlerin kazanımlarına yönelik olduğunu söyledi. Bu kazanımların korunması için de çağrıda bulunan Türk, Kürtlerin birbirlerine sahip çıkması gerektiğini belirtti.
“Dört parçadaki Kürt coğrafyalarındaki parti ve yöneticilere sesleniyorum. Biz kendi insanımıza sahip çıkmazsak başkası çıkmayacaktır. Kardeşlerimizle dayanışmayı ve mücadeleyi geliştirmek zorundayız. Bütün Kürt hareketlerinin birlik olarak bu saldırıyı karşılayacağı bir ortaklaşma zorunluluktur.”
“Ezidiler vatanlarında kalmalı’
Demokratik Bölgeler Partisi Eşbaşkanı Kamuran Yüksel ise IŞİD karşısında tutunabilmenin çok zor olduğunu bildiğini ancak buna karşın Ezidilerin vatanlarını terk etmeyerek savaşmaları gerektiğini söyledi.
Kaynak: Al Jazeera Türk