Bunda da bir sıkıntı yok fakat iş, “masalla terapi” adını aldığı anda benim tüylerim diken diken oluyor. Terapi ancak ve ancak profesyonel psikoterapi eğitimi almış, psikolog, psikiyatrist ve psikoterapistlerce verilmesi gereken bir tedavi şeklidir. Yahu size soruyorum, ben Prof. Dr. Arif Verimli ile 3 hafta psikoterapi dersine girsem, üç hafta sonra ben de terapi yapabilir miyim? Elbette hayır.
Aslında biz önce “Masal nedir?”den bir başlayabilsek, bizdeki masalları adamakıllı inceleyebilsek, şifasını arayan herkese masalların deva olabileceğini o zaman fark ederiz.
Ama hayır, daha havalı olanın peşinden gitmek gibi popüler kültürün dayatmalarına boyun eğiyoruz. “Terapi” kelimesi bize daha cazip görünüyor, dünyaca ünlü bir psikanalistten edinilmiş 3 günlük bilgiyi burada gelip satabileceğimizi düşünüyoruz. Masal yine amacından sapmış oluyor.
Geleneksel masal anlatıcılığı
Çocuğu olanlar bilir, her gece çocuğuna masal anlatan ya da kitap okuyan ebeveynler, çocuğunun bir süre hep aynı masalı istediği bir dönemden geçerler. İşte Ord. Prof. Dr. Bruno Bettleheim; çocukların hayatlarında anlam bulmaları ve var olan sorunlarla dinledikleri masalda tutundukları o kahramandan yola çıkarak çözüme gidebildiklerinden bahseder. Bir masalcı için cebindeki masalların kime iyi geleceği bazen içsel bir önsezi ile anlatılır. Bu yüzden geleneksel masal anlatıcılığı hem çok kıymetli bir meziyettir, hem de çok saygın bir meslektir. Ama hiçbir masalcı kendini “masal terapisti” olarak tanımlamaz veya tanıtmazdı.
Geleneksel masal anlatıcıları para kabul etmez, “tanrı misafiri” sıfatıyla köy köy, kasaba kasaba gezer, günler sürecek masalını bitirene kadar orada misafir edilir ve hatta baş tacı edilirdi. Masalın hikmeti, kendinden menkul idi, masalcıdan değil…
Gel gelelim yeni dünya anlayışının alameti farikalarından biri sinekten yağ çıkarmak olduğu için, ne masal anlatmanın en temel amacı hatırlanmakta, ne de masalcının ruh yolculuğunun para pulla yapılabileceği kavranmakta.
Masalların iyileştirici gücünü yadsıyacak değilim, bilakis savunanlardanım, eleştirdiğim şey ise popüler kültüre kurban gidiyor oluşu. Dilerim gökten düşen üç elmadan biri, bu masalların hikmetini görebilenlere, gönlüyle dağıtabilenlerin başına olsun…
Twitter
Instagram
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio