"Kurtaramazsak Dünyamız Yıkılır": İtfaiyeciler Tehlike Dolu Mesleklerinin Zorlu Yanlarını Anlatıyor

+90 YouTube kanalı geçtiğimiz günlerde itfaiyecilerin mesleki yaşamları konusunu işlediği bir video yayınladı. İftaiye erlerinin, amirin, santral görevlisinin ve şoförlerin bulunduğu videoda, iftaiyecilerin zorlu yaşamı detaylıca ele alınmış. Devletin henüz meslek olarak değerlendirmediği itfaiyeciler neler yaşıyorlar, hangi zorluklarla mücadele ediyorlar? 

Tüm detaylar içeriğimizde! 👇

Kaynak: +90

+90 YouTube kanalını bilenleriniz mutlaka vardır: Birbirinden bağımsız konuları işleyerek video yayınlayan kanal bu kez de İftaiyeciler hakkında bir video hazırladı.

İstanbul'da bir itfaiye istasyonunda gerçekleştirilen röportajlar mesleğin zorlu yanlarını ve  itfaiyeci olmanın nasıl bir şey olduğunu bizlere açıkça gösteriyor.

Video içeriğinde; itfaiye erleri, amiri, şoförü ve stajyer öğrencileri aracılığıyla itfaiyeciliğin bilmediğimiz birçok detayına ulaşıyoruz.

Özellikle ABD filmlerinde gösterilen kaslı itfaiyeci profilinin bir yanılgı olduğunu anlatarak söze başlıyor itfaiyeciler.

İtfaiyeciler için önemli olan özellik kaslı olmak değil, kondisyonun ve pratik zekanın sağlam olmasıymış.

Santral operatörü Harun Dillice'yse görevini istasyonun kalbi olarak tanımlıyor: "İtfaiyede bir deyim vardır: Yangın santralde başlar, santralde biter. Bütün ekip buranın komutlarıyla, emirleriyle hareket eder."

İtfaiye dediğimizde akla ilk gelen olay yangın oluyor ancak konu o kadar basit değilmiş.

İtfaiye amiri Ömer Gümüş bu konuya açıklık getiriyor...👇

"İtfaiye deyince ilk olarak akla yangın geliyor. Yangın dışında su baskınları, deprem, göçük, hayvan ve insan kurtarma. Hatta parmağına yüzük sıkıştıran bir vatandaş için acil servise iftaiye çağırılıyor ve yüzüğü biz kesiyoruz. K9 köpekli arama timlerimiz, su altı arama timlerimiz ve itfaiyeye bağlı ambulanslarımız var."

İtfaiye erleri dışında orada eğitim gören stajyer öğrenciler de varmış. Neredeyse her gün birden fazla eğitim olduğunu söyleyen Sıla Gökçe istasyondaki hiyerarşik düzene açıklık getiriyor: "Burada kimse 'bu benim altım, ben buna eziyet edeyim' gibi bir baskı yaratmıyor."

İtfaiye amirinin söylemleri de bu durumu destekliyor: 'İtfaiyede bireysel çalışmalardan çok ekip çalışması önemlidir. Biz ekip olarak geliriz ve ekip olarak kurtarırız.'

Alarm verildikten sonra 30 saniye içinde itfaiye aracı istasyondan ayrılmak zorundaymış. Dakikaların erler için son derece önemli olması sebebiyle herkes kıyafetlerini araç içinde giyiyormuş.

Baş Şoför: 'İnsanların canı ve malı tehlikedeyken geçen saniyeler, dakikalar saat gibi gelir.'

İtfaiye istasyonunda hareket, ışıklara göre şekilleniyormuş. Yeşil ışık yandığı zaman kurtarma vakası için yola çıkılıyor ve tek bir araç hareket ediyor.

Sarı ışık, bir kedi kurtarma ya da bir çöp tenekesi yangını gibi vakaları işaret ediyor ve yine tek araç yola çıkıyor.

Büyük bir yangın vakasındaysa kırmızı ışık yanıyor. Bu durumda üç araç birden yola çıkıyor ve yangın konumuna doğru hızlıca hareket ediliyor.

Üç ışık birden yandığı durumlar da oluyormuş. Bu ışıklar; okul, hastane, AVM gibi insanların toplu bir şekilde bulunduğu yerlerde çıkan yangınları işaret ediyor.

2022 yılının ocak ila ağustos ayları arasındaki İstanbul'da bulunan itfaiyelerin verileri açıklanmış.

Oluşan istatistikler neticesinde İstanbul itfaiyesinin son derece iyi iş çıkarttığını söyleyebiliriz.

İtfaiyeciliğin son derece yıpratıcı ve zor bir meslek olduğu da konuşulan konular arasında.

Konu hakkında Er İrfan Yıldız şu açıklamaları yapıyor...👇

"Hem fiziksel olarak çok zor bir meslek hem de psikolojik olarak insanı yıpratan bir meslek bu. Birilerinin dediği gibi sadece hortumu tutuyorlar demek değil bizim mesleğimiz."

Trafikte büyük sıkıntılar çektiklerini söylüyorlar. Hakaret ve küfür edenler, yol vermeyenler dışında emniyet şeridinde itfaiye aracının önüne geçen araçlar bile oluyormuş.

İrfan Yıldız'ın sorusuysa bu tip insanlara sert bir yanıt niteliğinde: 'Bilse onun evine gidiyor olduğumuzu, böyle mi yapar?'

Yangın vakasına giderken bir kişi eksik dönme ihtimallerinden bahseden Er İrfan Yıldız, Bayrampaşa bölgesinde oluşan yangınların genellikle eksi iki hatta eksi üçüncü katlarda olduğunu söylüyor.

Zorlu şartlar altında çalışan itfaiyecileri daha çok zorlayan olaylar da yaşanıyormuş...👇

İrfan Yıldız: "Bir keresinde Gaziosmanpaşa’da iki vatandaş bir gecekondu evinin çatısını ateşe verip iddiaya girmişler itfaiye ne kadar sürede gelcek diye!"

Olay yerine gittiklerinde yaşayan bir insanı günün sonunda kurtaramamak itfaiyecilerin en büyük korkusu olarak anlatılıyor. Bu gibi durumların son derece yıpratıcı olduğundan bahsedilirken şu bilgiyi de ekleyelim: İtfaiyecilerin yıpranma hakkı yok!

Yıpranma hakkı dışında itfaiyeci devlet statüsünde bir meslek olarak bile değerlendirilmiyor!

İtfaiye amiri Ömer Gümüş konuyla ilgili şunlar söylüyor...👇

"Uluslararası platformda itfaiyecilik çok kutsal bir meslek olarak görülüyor fakat bizim ülkemizde maalesef resmi makamlara göre itfaiyecilik bir meslek olarak kabul edilmiyor. Biz şu anda masabaşı memurlarla aynı statüdeyiz."

Videonun tamamına buradan ulaşabilirsiniz;

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Modelleri Aratmayan Avustralyalı İtfaiyeciler, Hayvanlarla Verdikleri Pozlarla Efsanevi Bir Takvim Yayınladı
İBB Tarihinde İlk: 37 Kadın İtfaiyeci Göreve Başladı!
Mesleğinin Zorluğunu Anlatmak İçin Düğününde Yangın Söndürme Tatbikatı Yapan İtfaiyeci Damat

Popüler İçerikler

Temsilcimiz Ege Karabenli İlk 10'da: Mr. World 2024 Erkek Güzellik Yarışması'nın Birincisi Belli Oldu!
Yönetmen İlker Canikligil'in "Kaçak Film" Çıkışına Röportaj Adam'dan Aşırı Haklı Tepki
Beklenen Gün Geldi: Birbirinden Ünlü İsimler Saygı1 Formatının İkinci Konuğu Sertab Erener İçin Sahneye Çıktı!