Kurşuna Dizilerek Öldürülen Romanya'nın Eski Diktatörü Nikolay Çavuşesku'nun Şaşırtıcı Hayatı

09.02.2021 - 09:00

Yaşadıkları ve yaşattıkları dehşet verici! 😱

Küçük bir köye 26 Ocak 1918 yılında dünyaya gelen Nikolay Çavuşesku, dokuz çocuklu fakir bir ailenin çocuğuydu.

Babası tarım ve hayvancılık yaparken, terzilikle de uğraşarak ailesine bakmaya çalışıyordu. Çavuşesku, 11 yaşına kadar köy okulunda eğitim gördükten sonra aşırı dindar olan babasının baskısından kaçarak Bükreş’e kız kardeşinin yanına yerleşmeye karar verdi.

Bükreş’e geldikten sonra bir ayakkabının yanında çırak olarak çalışmaya başladı ve yanında çalıştığı ustası yasadışı bir komünist partinin üyesiydi.

Daha ufak yaşlarda olan Çavuşesku o yaşlarda komünist partinin kendine verdiği ufak görevleri yapmaya başlamıştı. Yaşı ilerledikçe kendine verilen görevler de büyüyordu.

Bu büyüyen görevlerle daha o yaşlarda beraber polisle başı belaya girmeye başladı ve defalarca tutuklandı.

1936 yılına gelindiğinde iki yıl hapis cezasına çarptırıldı ve çıktığında ilerideki eşi olacak olan Elena Petrescu ile tanıştı.

Hapisten çıkmasının ardından tekrar tutuklandı ve yeniden hapse atıldı.

İkinci Dünya Savaşı boyunca hapiste kalan Çavuşesku, Romanya’nın ilk komünist başkanı olacak olan Gheorghe Gheorghiu-Dej ile aynı hücreyi paylaşarak, onun himayesi altına girdi.

İkinci Dünya Savaşı bittikten sonra komünistler Romanya hakimiyetini ele alarak, tarım bakanı ve milli savunma bakanlığı görevine getirildi.

1965 yılına gelindiğinde Gheorghe Gheorghiu-Dej’in ölüm haberi alındı ve komünist parti içindeki çekişmelerden faydalanan Çavuşesku, partinin ve Romanya’nın başına geçti.

Romanya’nın başına geçtikten sonra 1966 yılında ülke nüfusunu arttırmak adına kürtajı yasakladı ve en az on çocuk doğuran anneleri kahraman ilan edeceğini bildirdi.

Ayrıca bu süre zarfında boşanma oranlarını azaltmak için boşanmayı zorlaştıran yasalar çıkardı.

1968 yılında Çekoslovakya’nın Sovyetler Birliği tarafından işgal edilmesini protesto etmesiyle beraber Sovyetlerden bağımsız bir politika yürütmesi sebebiyle batının eline Varşova Paktı’nın dağılması için koz verdi.

Batı bloğu Romanya’yı fonluyordu fakat bu fonlar yarar yerine zarar getirdi. Romanya’nın ekonomisi olumsuz etkilendi ve yaklaşık 13 milyar dolarlık bir borç oluştu. Bu borcu ödemekte zorlanan Romanya’nın ileride dış borç almasını engelleyecek anayasa değişiklikleri düzenlendi. Bu borç ancak 1989 yılında Çavuşesku devrilmeden önce ödenebildi.

1989 yılında Macar kökenli bir pastörün görevden uzaklaştırılmasıyla yerel halk tarafından gösteriler başladı ve gösterilere Romanyalı öğrencilerin katılımıyla olaylar büyüdü.

Bunun üzerine askerler sivillere ateş açtı ve çok sayıda kişi yaşamını yitirdi. Olayların ciddileşmesi ve başka şehirlere yayılması ile televizyon konuşması yapan Çavuşesku, dış güçlerin ülke egemenliğini tehdit ettiğini öne sürerek halktan yardım istedi.

22 Aralık 1989’da savunma bakanının intihar haberinin medyada duyurulması ile bunun bir cinayet olduğunu düşünen Çavuşesku ordunun başına kendisi geçerek orduyu yönetmek istedi.

Ancak ortada bir sorun vardı; Komutanlar ve askerler ona bağlılık hissetmiyordu.

Son bir kez halkına hitap etmek isteyen Çavuşesku, kalabalığın ona taş fırlatması üzerine başkanlık binasına sığındı fakat korumasız olan binaya göstericiler saldırırken başkanı ve karısını arıyorlardı.

Bu sırada kaçmaya çalışan Çavuşesku çifti, helikopterle konutuna kaçmayı başardı fakat pilota ordu tarafından verilen inme talimatı ile çift polis tarafından orduya teslim edildi.

Nikolay Çavuşesku ve eşi Elena Çavuşesku kurşuna dizilerek öldürüldü.

Yasadışı mal edinme ve soykırım suçlarından yargılanan Çavuşesku ve eşi idama mahkum edildi. Yüzlerce gönüllü askerden sadece dört tanesi tarafından kurşuna dizilerek öldürüldüler.

Söylenenlere göre, kurşuna dizen askerlerden biri Çavuşesku’nun gözdelerindenmiş.