HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, yaklaşan seçimlerin önemine dikkat çerken parti olarak iddialı olduklarını vurguladı. HDP olarak yerel seçimlerde AK Parti ile hesaplaşmak için gün saydıklarının altını çizen Kürkçü, 'Biz Tayyip Erdoğan'a muhalefette olmayı tattırmak istiyoruz' şeklinde konuştu.
TBMM'de BDP grup toplantısında HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü konuştu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kürkçü, çözüm sürecinin ilerlemediğini savunarak, 'Barış treninin yol almadığını biliyoruz. Kitleler alanlarda bunu haykırdılar. Tren sallanıyor ama biz onun gitmediğini biliyoruz. Barış ve mücadele sürecinin tıpkı bu şekilde gittiğini biliyoruz' dedi.
'ELDE VAR ÇATIŞMASIZLIK'-
Çözüm sürecinde ikinci aşamadaki çalışmaların anayasal değişiklik yapılmadan gerçekleştirilebileceğini dile getiren Kürkçü, 'Elde var çatışmasızlık, başka hiçbir şey yok. Hükümetin en önemli meselemiz olan hasta tutsakların serbest bırakılması için hiçbir adım atmadığını biliyoruz. Hasta tutsaklar serbest bırakılmıyor' diye konuştu.
'ÜNİVERSİTELER KIŞLAYA DÖNDÜ'-
Yaklaşan seçimlerin önemine dikkat çerken parti olarak iddialı olduklarını dile getiren Kürkçü, HDP olarak yerel seçimlerde AK Parti ile hesaplaşmak için gün saydıklarını vurguladı ve 'Biz Tayyip Erdoğan'a muhalefette olmayı tattırmak istiyoruz' şeklinde konuştu.
Kürkçü, 'AKP döneminde üniversiteler birer kışlaya döndü' derken, 'Bu kışlalarda öğrencilerin ifade, araştırma imkanları kısıtlandı. Tek tek özel hayatlarına kadar öğrenciler fişleniyor. YÖK'e bağlı rektörlerin yeni uygulaması şudur; öğrenciler ile ilgili tuttukları fişleri terörle mücadeleye gönderiyorlar. Herhangi bir etkinlik nedeniyle öğrenciler, TMK'dan yargılanıyor ve cezalandırılıyor. Gezi isyanı niye oldu diyorlar. Gezi isyanını siz kışkırtınız. İnsanlar artık size yeter dediler. Bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli isyanlarından biri' ifadelerini kullandı.
İKİ BÜYÜK YALAN-
Başbakan Erdoğan'ın Gezi direnişi sırasında iki büyük yalanının olduğuna değinen Kürkçü, şöyle konuştu:
'Biri camide içki içildiği iddiası. Camide içki içilmediği, Zaman gazetesi tarafından açıklandı. Bira kutularının oraya sonradan konulduğu açıklandı. Ama Tayyip Erdoğan aynı yalanı söylemeye devam ediyor. İkinci büyük yalan Gezi direnişçilerinin başı örtülü kadınlara karşı saldırılara giriştiğine dairdir. Bugüne kadar hiçbir şekilde kanıtlanmamıştır. Gerçekler araştırıldı ve Kabataş'ta böyle bir şey olmadığı ortaya çıktı. Hükümet soruşturmaya tamamlayamadı. Henüz tamamlanmamış bir soruşturmadan dolayı binlerce, yüz binlerce insanı suçladı. Biz oradaki kadının iddiasının peşinde sonuna kadar gitmesinin arkasında oluruz. Ama Gezi direnişçilerinin onuru bizim onurumuzdur ve bu onuru sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz. Hükümet bu soruşturmayı tamamlamayarak o kadını da istismar etti. Ama hakikat ortada, böyle bir taciz ve tecavüz olmadığı ortada. Henüz iddia halinde olan bir şeyin gezi direnişi karşısında kullanılmasına müsaade etmeyiz. Halka karşı bir güven esası üzerine kurulmuş hükümet etme düzeni nasıl olabilir de sistematik yalanla sürebilir.'
Kürkçü konuşmasında ayrıca 'Biz halkın kendi kendisini yönetmesini istiyoruz ve bunun mücadelesini sürdüreceğiz' vurgusu yaptı.
ANKARA | ANKA