Suat Hanım ve Süreyya Bey 5 yıldır evlidir. Yazın Boğaziçi'nde bir yalı kiralarlar. Süreyya Bey'in kuzeni olan Necip ise sık sık onlara misafir olarak gelir. Necip zamanla Suat Hanım'a aşık olur. Ancak Suat Hanım'a açılamaz, duygularını hep gizler. Suat Hanım'da aynı duyguları Necip'e besler. Necip ve Suat Hanım ile ilgili çevredekiler dedikodu yapmaya başlar. Bu dedikoduları Süreyya Bey duyar, fakat arkadaşının ona ihanet edeceğini düşünmez.
Necip, dedikodulardan dolayı eskisi gibi yalıya gelmez. Bir süre tifo hastalığıyla mücadele eder. İyileştiğinde ise tekrardan ziyaretlerine başlar. Suat Hanım evliliğinde mutsuz olduğunu anlamaya başlar. Durmadan Neciple birlikteliğinin hayalini kurar. Süreyya Bey ikisinin arasındaki ilişkiyi fark edince Eylül ayında Suat'ı da alıp kışı geçirecekleri konaklarına geri dönerler.
Necip, konaklarına da girip çıkmaya başlar. Suat ise vicdan azabı çektiği için Necip'i kendinden uzaklaştırmak amacıyla soğuk davranır. Eylül ayında bir gün konakta yangın çıkar. Necip ve Süreyya kendini dışarı atarken, Suat odaya kapanır. Suat'ı kurtarmaya ise konağa Necip girer. İkisi de yangın da ölür.
Eylül ayında bir gün Suat, Süreyya ve Necip sohbet ederken yalıda yangın çıkarken. Herkes evden kaçarken, Suat Hanım kendisini bir odaya kapatır. Necip, sevdiği kadını kurtarmak için yalıya girer. Arkasından Süreyya Bey'de yanan yalının içerisine girer.