1900-2000 yılları arasında gün uzunluğundaki artış yüzyılda 1 milisaniyenin altındayken, 2000’den sonra bu oran 1,3 milisaniyeye çıktı. Eğer emisyonlar kontrol altına alınmazsa, bu değerin yüzyıl sonunda 2,6 milisaniyeye ulaşması bekleniyor.
Günlük hayatta hissedilmeyen bu değişim, hassas teknoloji altyapıları için devasa bir sorun teşkil ediyor. Modern dünya; GPS sistemlerinden internet sunucularına kadar her şeyi atom saatlerine göre senkronize ediyor. Dünya’nın dönüşüyle atomik zaman arasındaki fark açıldığında 'artık saniye' eklenmesi gerekiyor. Geçmişte yapılan bu küçük müdahaleler; havayolu sistemlerinde çökmelere ve sosyal medya platformlarında teknik aksaklıklara yol açmıştı.
ETH Zürih'ten Prof. Benedikt Soja'nın da vurguladığı gibi, insanlığın tüm bir gezegenin dönüş hızını değiştirecek ölçekte bir iz bırakması hem büyüleyici hem de ürkütücü. Zamanın ayarını bozduğumuz bu yeni dönem, iklim krizinin ne kadar derin bir fiziksel müdahaleye dönüştüğünün en somut kanıtıdır.