Küresel Isınma Gerçek: NASA 2016'nın Gelmiş Geçmiş En Sıcak Yıl Olduğunu Açıkladı!

NASA'dan yeni yapılan bir açıklamada, 2016'ya dair sıcaklık verileri resmi olarak yayınlandı.

Bitmek bilmeyen 'Küresel ısınma diye bir şey aslında yok' iddialarını bir kez daha çürüten bu açıklamanın ortaya koyduğu sonuçlar maalesef bir hayli iç karartıcı.

Dünya çapında 2016 genelinde ölçülen yüzey sıcaklıkları, kayıt altındaki son 136 yılın en yüksek değerlerine ulaştı.

1950'lere göre sıcaklıklar global olarak 1 derece arttı, ki bu korkunç bir rakam. Ayrıca bu durum yavaşlayacak gibi de durmuyor, çünkü 2016 ile beraber son 3 yıldır sıcaklık rekoru üst üste kırılmış oldu.

Kayıtlar, 1880 yılından beri tutuluyor.

Özellikle son 35 yılda, sıcaklık değerleri tavan yapmış durumda. Öyle ki, kayıtlardaki en sıcak 17 yılın sadece 1 tanesi 2000'den önce.

Ayrıca 2016, sadece yıl bazında değil, ay bazında da sıcaklık rekorları kırdı.

Haziran, Ekim, Kasım ve Aralık haricindeki 8 ay, kayıtlardaki en yüksek sıcaklık rekorlarını kırdı. Ekim, Kasım ve Aralık ise 2015 dışındaki tüm yıllardaki değerlerinden yüksek sıcaklıklara ulaştı. Yani son 2 yılda, Haziran hariç tüm aylar önceki sıcaklık rekorlarını maalesef geçti.

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

İklim dinamikleri Dünya'nın her bölgesini eşit şekilde etkilemiyor pek tabii.

Örneğin, ABD'nin geneli en sıcak ikinci yılını yaşarken, Arktik bölgesi tarihin en sıcak dönemini geçirdi. Bölgedeki buzulların seviyesi de yıl boyunca tarihin en düşük değerlerinde gezindi.

Peki bu değerler nasıl hesaplanıyor?

NASA, dünya genelindeki 6300'ü aşkın meteoroloji istasyonundan verileri işleyerek kapsamlı bir sıcaklık haritası oluşturuyor. Değerler, farklı istatistik yöntemleriyle analiz ediliyor ve sonucunda ortaya aylık ve yıllık ortalama sıcaklık değeri çıkarılıyor.

Bu yılın değerlerinin artmasının nedenlerinden biri olarak El Nino gösteriliyor.

Bu hava olayının, global çapta sıcaklıkların yükselmesine neden olduğu bilinen bir gerçek. Fakat daha önemli bir etken, insan eliyle yapılan karbondioksit salınımının her geçen gün artmaya devam etmesi.

Konuyla ilgili bilim insanlarından gelen açıklamalar da pek umut verici değil.

Örneğin Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) yetkilisi Peter Taalas, 'Kuzey Kutbu'nda sıcaklık, küresel ortalamaya oranla 2 kat hızlı yükseliyor. Deniz buzlarının düzenli olarak azalması, dünyanın diğer bölgelerindeki iklimi, havayı ve okyanus dolaşımını da etkiliyor.' diyor.

University College London'dan Mark Maslin ise, 'İklim değişikliği, 21. yüzyılda karşılaşılan en büyük zorluklardan biri ve yavaşlamaya dair hiçbir emare yok.' diyor.

Peki 2017'de ne olacak?

Araştırmacılar, 2017'nin en sıcak yıl rekorunu kırmasının düşük bir ihtimal olduğunu; ancak en sıcak 5 yıl arasında sayılacağını söylüyor. Yine de, sonraki yıllarda sıcaklığın sürekli azalacağını düşünmek verilere göre pek kolay değil.

Dolayısıyla, önlem alınmazsa, gezegenimizi daha da zor günler bekliyor...

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti Fatih'e Söven Kadının Televizyonu "Öfke" Uyarısı Verdi!
Münevver Karabulut'u Vahşice Öldüren Cem Garipoğlu'nun İntiharının Öncesindeki Son Görüntüleri Ortaya Çıktı
Koşun Kaos Var: Demet Akalın Programına Gülben Ergen'i Konuk Edince Seren Serengil'in Tepkisi Sert Oldu!
YORUMLAR
20.01.2017

Zaten küresel ısınmanın gerçekliğine biz inanıyoruz, inanmayanlar sünepe siyasetçiler , godaman iş adamları, dünyayı yöneten küresel sermayenin uşakları, küresel ısınma için bütçe ayırmak istemeyen küresel tetikçiler. 50 yıl sonra iş işten geçmiş olacak ne fayda!

20.01.2017

simdiye kadar artan isi enerjisini ve karbondioksiti buyuk oranda okyanuslar emdi, bir nevi tampon vazifesi gorduler. kuresel isinmanin gercek sonuclarini onumuzdeki on yillarda gozlemliyecez ama o noktadan sonra muhtemelen cok gec olacak. cunku sicaklik artikca buzlar eriyecek, eriyen buzlar gunes isigini geri yansitmayacak, onun yerine koyu renkli deniz ve toprak gunesin tum isisini emecek, buzlar eridikce gezegen dahada hizli isinacak. buda yetmez gibi sibiryada, kutup bolgelerinde donmus halde olan toprak cozulecek, icerdigi yuksek miktardaki organik madde curiyecek, metan gazi halinde atmosfere yayilacak ki, metan karbondioksittenden 16 kat daha kuvvetli bir sera gazirdir. bu noktadan sonra geri donusu olmayacak. felaketin ne kadar ileri boyutlara gidebilcegini gormek icin permian-triassic kitlesel yok olusunu biraz arastirmak yeterli olur. dunya tarihinin en buyuk kitlesel yok olusudur ve kuresel isinma kaynaklidir.

20.01.2017

Adanalılar olarak nasa'ya sonuna kadar inanıyoruz )

TÜM YORUMLARI OKU (8)