Son 20 yıldır dünyanın küresel bir sorunu olarak gündemde olan küresel iklim değişikliği meselesinin temelini az çok hepimiz biliriz. Bu konuda toplantılar yapılır, çeşitli protokoller imzalanır, sözler verilir, çalışmalar yapılır. Biz ise bu iklim değişikliğine çıplak gözle birebir şahit olmadığımız için birkaç günlük duyarlılığın ardından rutin tüketim alışkanlıklarımıza tekrar döneriz. Artık olayın nerelere vardığını Venezuela örneğinde göstermek istedik.
Küresel ısınma; atmosfere salınan gazların neden olduğu düşünülen sera etkisinin sonucunda, Dünya üzerinde yıl boyunca kara, deniz ve havada ölçülen ortalama sıcaklıklarda görülen artıştır.
İklim değişikliği ise, karşılaştırabilir zaman dilimlerinde gözlenen doğal iklim değişikliğine ek olarak doğrudan veya dolaylı olarak küresel atmosferin bileşimini bozan insan faaliyetleri sonucu iklimde oluşan değişiklik olarak tanımlanır.
Üretim sırasında ve sonrasında açığa çıkan katı, sıvı ve gaz atıkların kontrol edilebilir bir biçimde, mümkün olduğunca doğayı tahrip etmeyecek şekle getirilmesi gerekiyor.
Bu konuda en net adım Kyoto Protokolü ile atıldı. Bu protokolü imzalayan ülkeler, karbondioksit ve sera etkisine neden olan diğer beş gazın salımını azaltmaya veya bunu yapamıyorlarsa karbon ticareti yoluyla haklarını arttırmaya söz vermişlerdir. Protokol, ülkelerin atmosfere saldıkları karbon miktarını 1990 yılındaki düzeylere düşürmelerini gerekli kılmaktadır. 1997'de imzalanan protokol, 2005'te yürürlüğe girebilmiştir. Çünkü, protokolün yürürlüğe girebilmesi için, onaylayan ülkelerin 1990'daki emisyonlarının yeryüzündeki toplam emisyonun %55'ini bulması gerekmekteydi ve bu orana ancak 8 yılın sonundaRusya'nın katılımıyla ulaşıldı.
Hidroelektrik santralleri yoluyla elektrik üretimi yapan ülkede barajların olağan dışı bir su seviyesine gerilemesiyle şu önlemler alındı.
Nisan başında uygulamaya konan bu tatil, iki aylık bir dönemi kapsıyor.
Bu kesintilerlin tahminen 40 gün sürmesi planlanıyordu.
Venezuela'da devlet memurları şu an sadece haftanın iki günü mesaiye gidiyor.
Bazı yerlerde 10 saati geçen kesintilere dayanamayan halk özellikle başkent Caracas ve Maracaioba’da dükkanları yağmaladı.
'Ben her zaman kadınların saçlarını kendi halinde kurumaya bıraktıklarında daha güzel olduğunu düşünmüşümdür.'
Minicik bir harcamaya bile tahammülün kalmadığını gösteren çarpıcı örneklerin Maduro'nun ağzından duyduk.
Hatta geldi de geçiyor bile...
Ulan böyle ciddi ve tehlikeli Bir konunun altında bile hala "gomunizm"diye kendinizce komik yorumlar yapıyorsunuz ya..Gerçekten çok aptalsınız.
insan ırkını ortadan kaldıralım bence iş çözülür
Gomanist venezuela kalp kalp kalp hugo reiss falannnn xdxdxd