Hapisten çıktıktan sonra Fritz, eski yaşadığı mahallesine döndü ve eşcinsel bir erkek olan Hans Grans ile tanışır. Ve olaylar bundan sonra başlar…
Fritz, evine davet ettiği genç erkeklerin acıkmasını bekliyor, onlara yemek yapıp doyurduktan sonra çoğu zaman Grans'ın da yardımıyla gençlere saldırıp üzerlerine çıktıktan sonra kafaları bedenlerinden ayrılana kadar ısırarak öldürüyordu. Isırdığı gençlerin etlerini çiğneyip yiyen ve kanlarını içen Fritz, bunları yaptığı esnada kurbanın vücudu üzerinde olmasının vermiş olduğu cinsel bir tatmin duygusu yaşıyordu. Ayrıca kanibalist, yani yamyamlık eğilimi de vardı.
Fritz ve Grans, cinayet işledikten sonra kurbanların cesetlerini parçalayıp kıyafetleriyle birlikte karaborsa da et olarak satıyorlardı. Birinci Dünya Savaşının yaratmış olduğu ekonomik kıtlık sürecinde bu korkunç eylemleri gerçekleştiren Fritz, cesetlerin yenilemeyecek parçalarını ise su kanallarına atıyordu. Peki, yenilebilecek kısımları ne mi yapıyordu? Satıyordu, hem de normal et gibi..