Koyunmuş, keçiymiş işi olmazdı. Eğer kasabınız Sandor Clegane olacaksa, ona deveyle, mandayla, boğayla gelmeniz gerektiğini bilirdiniz. Aksi durumda da size bir güzel meydan dayağı çekerdi.
Çelimsiz görüşüne aldanıp,'bundan falan kasap olmaz' diyenlerden, intikamını fena alırdı. Bir düşünsenize, sabah kalktığınızda karşınızda 'Mountain'a dönüşmüş bir kurban buluyorsunuz:)
O da tıpkı Sandor Clegane gibi sadece büyük başlarla ilgilenirdi. Yalnız Khal Drogo, Clegane'in aksine pazarlık yapmaktan pek hoşlanan bir tip olmazdı. Zira pek toleranslı biri olmadığını biliyoruz. O yüzden size ne fiyat verirse versin, 'tamam deyip anlaşmanızı ve şansınızı fazla zorlamamanızı önerirdik.
Şayet bütçeniz kısıtlıysa ve en ucuza en iyi kurbanlığı nasıl alırım düşüncesindeyseniz, gideceğiniz adresin adı Tyrion Lannister'dan başkası olmazdı. Karasu Savaşı'nı hatırlayanlar, onun kasaplık konusunda da sizi yüzüstü bırakmayacağını bilirler. Yalnız Tyrion'la ilgili tek bir sıkıntı var. O da hiç ayık gezmemesi.
'Hiç kadın kasap olur mu' demeyin. Zira bal gibi olur. Üstelik söz konusu isim Lady Stoneheart ise 'misss' gibi olur. Olur da ikna edemezseniz, yanına gidip çocuklarından birinin elinizde rehin olduğunu söylerdiniz, olur biterdi.
Yedi bölgenin tek gerçek kasabı olduğu konusundaki takıntısı yüzünden herkesi canından bezdirirdi. İddiasını kabul edenlerden de para almazdı:)
Hakkında yine dedikodular çıkardı. Fakat aldırmazsanız da, çok iyi bir seçim olurdu. Zira insanda, 'doğuştan kasap' intibası yarattığı bir gerçek. Muhtemelen bıçağı biraz pervasızca kullanırdı. Ama yapacak bir şey yok. Çünkü Oberyn neyle uğraşırsa uğraşsın, yine havasına düşkün bir adam olurdu.
Bulunması epey güç olurdu. Zaten hakkında pek bir bilgimiz de yok. Yalnız bir şekilde karşılaşırsanız, pazarlık sırasında ona karşı ukalalık etmenizi önerirdik. Uzun zamandır münzevi hayatı sürdürdüğü için, ne yapacağı hiç belli olmazdı.
Gelen her bir müşteriye, (giyimine kuşamına bakarak) farklı fiyat vermesiyle, kasaplar camiasında 'Binbir Suratlı Jagen' olarak nam salardı. Ayrıca iş konusunda katı prensipleri olacağını da tahmin edersiniz. Yani taviz vermez, pazarlık etmez cinsten. Yalnız bir kez anlaşınca da, işini herkesten daha hızlı ve iyi yapacağını bilirdiniz.
Kasaplıktan anladığı kadar, ızgaradan da anladığı için; ünü her yere yayılırdı. Ortalık, 'Siz daha gözünüzü bile kırpmadan, o mangalı yakar ve etleri ateşe atar' şeklindeki hikayelerden geçilmezdi. E güzelliği de cabası. Daha ne olsun:)
Sandor ile araları yine iyi olmazdı. Ayrıca kasaplık tarzları da benzemezdi. Zaten Gregor, Sandor'a göre katbekat vahşidir. O yüzden anlaşılması epey güç bir tip olurdu. Ayrıca bıçak kullanmak yerine, kurbanlığı çıplak elleriyle boğmaya da kalkışabilirdi.
Karakterini düşününce, büyük ihtimalle kimse onunla çalışmak istemezdi diye düşünüyoruz. Muhtemelen çoğu insan, onun kan görmekten ve kurban derisi yüzmekten hastalıklı bir zevk aldığını bile iddia ederdi. Bildiğiniz Ramsay Snow işte. Sadistin, psikopatın önde gideni. Başka ne diyelim...
'Daenerys Targaryen, yedi kuşak boyunca besicilikle uğraşan bir ailenin, ne yazıktır ki hayatta kalan son üyesidir' gibisinden bir hikayesi olurdu. Ancak işinin ehli olduğu konusunda hiç süphe bırakmazdı. Seriyi izleyenler onun hayvanlarla iletişim kurmak konusunda ne kadar yetenekli olduğunu bilirler. Şimdi onu huysuz bir boğayı sakinleştirmeye çalışırken düşünün. Size de 'altından ancak o kalkardı' dedirtmiyor mu?
Kurban sonunda kasaplar içinde muhtemelen en çok işi o yapmış olurdu. Ne de olsa listemizdeki hiçbir isim tatlı dillilik konusunda onunla boy ölçüşemez. Ancak onunla anlaşanlar ne kadar memnun kalırdı, işte o kısım biraz şüpheli. Zira birçok kişiye aynı saatler için söz vereceğine ve paraları alıp arazi olacağına, biz gayet eminiz.