Siirt Savcılığı, gelen rapor ve verilen ifadelerin ardından D.M.'nin ifadesini aldı. D.M., ifadesinde yurttan ayrılmak isteyen çocuğun, bu nedenle yalan söylediğini, ayrılma düşüncesi nedeniyle kendisiyle birkaç kez özel görüşme yaptığını ancak iddialarının doğru olmadığını belirtti.
D.M, ifadesi alındıktan sonra 12 Ekim'de, akşam saatlerinde sevk edildiği nöbetçi hakimlik kararıyla tutuklanarak cezaevine konuldu.
Tutuklu bulunan dosyalarda, soruşturmayı ağırdan alarak, mağduriyetlere yol açmakla eleştirilen yargı, D.M., konusunda ise çok hızlı davrandı.
Siirt Savcılığı, akşam saatlerinde tutuklanan D.M. hakkındaki iddianameyi, sabah erken saatlerde, tutuklanmasından sadece 12 saat sonra hazırladı. 13 Ekim tarihli iddianamede, istismar suçlaması yer aldı. Siirt'teki kaynaklar, medresenin kentte çok etkili olduğuna dikkati çekerek, yargı üzerinde, tahliye ve dosyanın kapatılması konusunda büyük baskı olduğunu öne sürdü. Kaynaklar, çocuğun ailesinin şikayetçi olmadığına dikkati çekerek, devlet korumasının da zorunluluk olduğunu belirtti.
Böyle yerlerde çok fazla taciz,tecavüz vakası olması tesadüf değil.Radikal dincilerin çoğunda cinsellik bastırılmıştır.Çocukluklarından beri haremlik-selamlık uygulamalarıyla yetiştirilirler,çok katı ahlak kurallarına tabi tutulurlar,cinselliğin c'sini görmekten bile rahatsız olmaya şartlandırılırlar.Sonuç da sağlıklı olmuyor böyle sapıklar türüyor...
Çocuğuna taciz hatta belki tecavüz ediyorlar ''aile şikayetçi değiliz'' diyor keşke şu hacı hocalar sadece aileleri s**se.
yaw şu inandığınız allahın benim kadar zekası varsa(ki zorlasan 3 haneyi zor görür) mahşer yerinde sormayacak mı, bütün bu haksızlıklar olurken zulüm olurken sen niye destekledin bunları diye. ne diyecen alnı secdeye değiyordu mu