Bitmeyen inşaatlar ve biten kumlar...Kaynak: DWHatta telefondaki çipte... Ve bu yüzden her yıl dünyadaki diğer tüm malzemelerden daha çok kum tüketiyoruz. Hemen aklınıza çöller geldi ve 'Ne var bunda, en kötü oralardan alırız' mı dediniz? O iş Orta Doğu'daki çöl ülkelerinde bile öyle değilmiş.Rüzgar nedeniyle aşınarak neredeyse pürüzsüz hale gelir ve inşaatta kullanılamaz. Ve inşaat için denizlerden kum alınır. Ancak bu kumun geri kazanılması da çok uzun sürdüğünden mevcut durum dünya için tehlike arz eder.O halde ya daha fazla kum lazım ya da daha az kum kullanmak yoksa kum bitecek. Özellikle Çin, Hindistan, ABD gibi ülkelerin inşaat sayılarına baktığımızda daha az kullanılma ihtimali de düşük gibi duruyor. Bu arada keşke tek sorun kumun bitmesi olsa.Yoğun bir şekilde çocuk işçiler çalışmakta. Ayrıca bu kontrolsüzlük, nehir yataklarını derinleştirirken işçilerin de derinlerde çalışmasını gerektirir. Bu da hayatlara mal olabiliyor. Mesela Hindistan'da 2 yılda kum madenlerinde ölen insan sayısı 193 imiş.Bu yüzden nehir kıyılarında yaşayan insanların ve nehirlerde yaşayan Hint Gavyali gibi hayvanların hem evleri hem hayatları tehlikede. Mesela Dünya'nın en uzun 12. nehri olan Mekong Nehri'nin kıyıları çökmekte ve bu durum yarım milyon insanı etkiliyor.Elde edilen kumun yeniden kullanılması... Bunların yanında en önemli adım kum kaynağı bulmak ve bunu ruhsatlandırmak. Mesela Grönland bu açıdan oldukça verimli bir kaynak ama oradaki doğal yaşamı da göz önüne almak lazım.Doğayı korumak adına kum endüstrisine bir çeki düzen vermesi gerekiyor. Çünkü dostlar, sıkı durun, kumun küresel piyasası 70 milyar dolar civarında. Ve dahası 'kum mafyası' dünyanın en büyük üçüncü mafyası konumunda.Konunun üzerine gidenleri de cinayete varan yöntemlerle susturmakta. Tabii susmayanlar da var, mesela Kiran Pereira mafyanın taciz ve tehditlerine maruz kalan insanların öykülerini sitesinde yayımlamaya devam ediyor.Bölgeyi terk etme ile ve bölge halkının buna benzer başka projelerden dolayı eyalette de aynı baskılarla karşı karşıya kaldığını belirterek bu eylemlerin halka baskı uygulayan güvenlik güçleri, paramiliter güçler ve mafyaya bir uyarı olduğunu söyler.