'Scream'den 'Rosemary's Baby'ye kadar birçok korku filmi hakkında öğrendiğimiz rahatsız edici hikayeler her şeyi daha da korkunç hale getiriyor! Yeterince ürkütücü değillermiş gibi bir de gerçek cesetler ve yanıp kül olan setler bunların tuzu biberi olmuş durumda. İşte tüm dünyaya nam salmış korku filmleri hakkında, okuduğunuzda tüylerinizi diken diken edecek bu hikayeleri sizler için derledik. O zaman buyurun okumaya! 👇
1989 yılında Danny Rolling adındaki seri katil, ABD'nin Florida eyaletinde 8 genç kadını katletmişti. Bir gün evde tek başına otururken bu seri cinayetler hakkında bir program seyreden senarist Kevin Williamson, çok etkilenerek 'Scream' filmini kaleme almış...
Beraber çalıştığı gerçek bir FBI ajanı olan davranış bilimci John Douglas'ın ona gösterdiği, yaşanmış ve normalde kimsenin öğrenmek istemeyeceği gerçek olaylar karşısında duygusal olarak zarar gördüğünü dile getiriyor Glenn.
Aynı zamanda çürümüş peynir gibi şeylerin de eklendiği sette, kokunun dayanılmaz seviyelerde olduğu söyleniyor...
Bıçağa iliştirilen sahte kan tüpünde yaşanan bir sıkıntı yüzünden sahne tekrar tekrar denenince, katili canlandıran Gunnar Hansen, sinirine hakim olamayıp kadının parmağını gerçekten kesivermiş!
Yazdığı bir hatıratta anlattığı kadarıyla bu çekimler 5 gün sürmüş ve kuşlar zavallı kadını gerçekten gagalamıştı...
Candyman'i canlandıran Tony Todd, kendisini sokan her arı için fazladan para talep ettiğini ve 23 kez sokulduğunu söylüyor. Bu rol için katlanmaya değer bir acı olduğunu ve sonucun güzel olmasına sevindiğini de belirtiyor.
JoBeth Williams, kendisinin de bunu sonradan öğrendiğini ve zaten plastik olduklarını düşünürken bile sahnenin kabus gibi olduğunu söylüyor...
Mekanik oyuncağın kolları çocuğun boğazını gereğinden fazla sıkmıştı ve yönetmen Steven Spielberg, nefes alamadığını söyleyen Oliver'ın role girdiğini sanmıştı. Zavallı çocuğun beti benzi atınca durumu kavrayan yönetmen neyse ki zamanında yetişip onu kurtarmayı başarmış...
Ünlü oyuncunun söylediğine göre üç tane iz varmış ve bunlar uzun tırnaklı birinin bıraktığı izlere benziyormuş. Sizce de bu biraz ürkütücü değil mi?
Melissa George, polisler gelip durumu açıkladığında 'Mükemmel!' diye düşünmüş, 'Sanki bu filmi çekmek yeterince ürkütücü değilmiş gibi...'
'Bota doğru yüzdüğüm bir sahneyi çekerken ağır olan kostümümden dolayı zorlanıyordum ama sonradan su dolan ayakkabılarım beni aşağı çekmeye başladı. Çırpınırken herkes çok iyi olduğumu söylüyordu fakat aslında gerçekten boğuluyordum! Sonrasında gözlerimi açtığımda cankurtaranlar beni sudan çıkartmıştı.'
Bunu bilmeyen oyuncular ani silah sesi yüzünden gerçekten korkuyorlardı ve Friedkins'in istediği de tam olarak buydu. 'Bir oyuncuya şeytan görmüş gibi korkmalısın demenin anlamı yok ama ani sesler o ifadeyi yakalamam için gayet işe yaradı.'
Filmin fotoğrafçılarından Murray Close'un anlattığına göre; Jack Nicholson'ın elinde beyzbol sopasıyla eşini kovaladığı sahnelerin çekildiği sesli çekim stüdyolarından ikisi, nedeni bilinmeyen bir yangın sonucu cayır cayır yanmıştı.
Endişe ve baskıya dayanamayan Castle şiddetli böbrek ağrısıyla hastaneye kaldırılmış ve kendini kaybetmişken 'Rosemary, lütfen o elindeki bıçağı bırak!' diye sayıklamıştı. Talihsiz adam hastalığı atlatmış olsa da bir daha başarılı bir Hollywood filmi çekemedi...
Sizin filmler hakkında bildiğiniz başka şok edici gerçekler var mı? Bizimle paylaşmayı unutmayın! 👇
Vay be çok iyi içerik
9 numara benim de başıma geldi bi kaç kere nedenini anlayamadım