Konuya tasarımcı kafası ile bakmak gerekirse önce bir durum tespiti yapalım. Empati süreci zaten hat safhada yüreklerimiz de tıpkı ormanlarımız gibi yangın yeri!
Türkiye, özellikle Akdeniz ve Ege bölgelerinde iklim değişikliği, insan ihmali ve yetersiz önlemler nedeniyle her yıl daha büyük ve yıkıcı yangınlarla karşı karşıya kalıyor.
2021’deki Manavgat yangını, Türkiye tarihinin en büyük yangınlarından biri olarak kayıtlara geçti.
İhmal, sabotaj, sıcak hava dalgaları ve düşük nem gibi faktörler bu yangınların başlıca sebepleri arasında.
Etkileri ise sadece doğayla sınırlı kalmıyor: Turizm, tarım, yerel halkın yaşamı ve hayvan popülasyonları da ciddi şekilde etkileniyor.
Peki bu döngüyü nasıl kırabiliriz? Paradigmaları değiştirmek zorundayız. Orman yangınları sadece teknik yada doğal afet sorunları ile açıklanmaz. Kültürel ve sosyal bir köklü değişime ihtiyacımız var.
Tasarım Odaklı Düşünce ile Çözüm Arayışı Mümkün mü?
Tasarım Odaklı Düşünce (Design Thinking), bir problemi insan ve doğa merkezli şekilde ele alarak yaratıcı çözümler üretmeyi hedefler. Bu yaklaşımın temel adımları:
Empati Kurmak – Doğayla, yerel halkla, canlılarla.
Tanımlamak – Sorunu sadece 'yangın çıktı' değil, neden çıktığını, nasıl yayıldığını, hangi sistemlerin eksik olduğunu anlamak.
Fikir Üretmek – Kalıpların dışına çıkarak yenilikçi çözümler üretmek.
Prototiplemek – Küçük ölçekli denemeler yapmak.
Test Etmek – Gerçek sonuçlarla çözümün işe yarayıp yaramadığını görmek.
Bana sorarsanız yangınları söndürür söndürmez oturup uzun süre doğal afetlerdeki eksikliklerimizi ve yapılması gerekenleri ciddi anlamda konuşmamız gerek. Tabi bunun için ülke ve toplum gündemimizin saçma sapan şeylerle değişmemesi de gerekli. Lazer gibi odaklanmak zorunda olduğumuz, başta orman yangınları, depremler ve seller sadece başımıza afet geldiğinde değil, her zaman konuşulması ve hazır olunması gereken problemler olmalı.
Gelişmiş ülkeler ve kültürler problemleri çözerken mevcut çözümleri gerçekleştirmenin yanı sıra çıkabilecek diğer problemleri de ele alarak kapsamlı çözümler de üretiyor. Belki de bu yüzden yaşanan tüm felaketlerde can ve mal kaybı ciddi anlamda en aza indirgenmiş oluyor.