Bizler, dünyadaki görüş açımızdan ayın yaklaşık olarak %59’luk kısmını görebiliyoruz (hepsini aynı zamanda görmemize rağmen). Geriye kalan %41’lik kısım ise aynı yerden görme açısının dışında kalıyor. Bu %41’lik alan, dondurucu buzullarla kaplı ve güneşin sıcaklığını hiç hissetmemeli değil mi? Hayır.
Bu karışıklığın sebebi, ayı sanki hiç dönmüyormuş gibi gösteren medcezirsel kilittir. Aslında Ay, oldukça yavaş dönüyor ve bir dönüşünü dünyanın etrafında bir kere dönmesi için gereken sürede tamamlıyor. Bir taraf (az ya da çok) aldığı güneş ışığıyla alakası olmaksızın dünyadan gözükmüyor. Buradan çıkacak en kısa sonuç, Ay'ın farklı evreleri olduğu.
Ay tutulması durumu haricinde güneş ışıkları sürekli ayın tek bir yarısına düşer. (Tam olarak tek seferde dünyanın yarısının güneş ışığı alması gibi düşünülebilir) Güneş, Ay'ın gördüğümüz tarafını tamamen aydınlattığında buna dolunay deriz. Ay'ın bazı kısımları ya da tamamı gözükmediğinde ise ışığın bir kısmı ya da tamamı, o an için göremediğimiz kısmına düşer. Ay'ın uzak tarafı diye tanımladığımız bölüm görebildiğimiz taraftan daha az ya da daha çok karanlıktır.
Şu beynimin %10 unu kullanıyorum diyenlere kıl oluyorum ztn. Koskoca Allah-ü Teala %90 ı süs olsun diye vermiş ya
Bu arada Ay'ın da, diğer pek çok gök cisminin de bir yüzü hep karanlık. Dünya'nın da karanlık mesela, biz ona gece diyoruz.
bu beynin kullanım kısmı niye hep yanlış anlaşılıyor, %10 luk kısım derken fiziksel olarak kast edilmiyor bu, eğer beyinde tümör olsa ve kullanılmayan kısımdaysa bir şey olmaması lazım gibi bu kadar salakça bir örnekle bunu ispatlamaya çalışmak da içerik sahibinin beyninin tamamına kullanamadığının kanıtıdır aslında :)