Virüs, beyindeki konuşma, yutkunma ve nefes alma gibi hayati işlevleri kontrol eden bölgeleri etkiler. Bu da yutma refleksinde acı verici kas spazmlarına yol açar. Sonuç olarak enfekte bireyler su içmeyi ya da bir şey yutmayı denediklerinde ciddi acılar yaşarlar. İşte bu yüzden, aslında sudan değil, yutkunma eyleminden korkarlar. Bu durum tıbbi olarak “disfaji” yani yutma korkusu olarak adlandırılır.
Kuduzun tükürükte çoğaldığı düşünülürse, yutkunma davranışının azalması virüsün yayılmasına zemin hazırlar. Vücut daha çok tükürük üretir ancak hasta onu yutmak yerine dışarı atar. Böylece virüs çevreye daha kolay yayılır. Kuduzun “hidrofobi” yani su korkusu yaratması, bu zincirleme biyolojik tepkilerin sonucudur.
Tanıdığım bi ailenin köpeği var. Sivastan geldi biliyorsunuz sivasin köpeği meşhur. Bir kaç sene önce 2 bina arasında inleye inleye kudurdu salyalandi falan. Biz ona temiz su verdik sıradan su değil. Anlamak amaclı içti valla