Küçüklüğünde Zor Zamanlar Geçirenler Yetişkinliğinde İyileşmemiş Çocukluk Travması Yaşıyor! Belirtileri Neler?

Çocukluğunuzda kötü şeyler yaşadınız mı ya da daha çok genç yaşlardayken ağır bir yükün altında mı kaldınız? Çocukken yaşadığınız travmatik bir olay, hatta hatırlamadığınız korkutucu bir şey bile olabilir, hala sizinle birlikte! 

Bu travmatik olay çocukluğunuzdan bu yana üstünde durmadığınız için duygusal anlamda sağlığınızı olumsuz etkiliyor olabilir. Bu durum iyileşmemiş çocukluk travmaları olarak literatüre geçmiştir ve hayatınıza etkisi tahmin ettiğinizden çok daha büyük!

Eğer böyle bir durumla karşı karşıyaysanız açıkça söylemek gerekir ki travmatik bir çocukluktan kurtulmak hiç de kolay değildir.

Çocukluk çağında fiziksel veya duygusal anlamda savunmasız olduğunuz için yara almanız çok kolaydır. Bu nedenle yaşadığınız ufak görünen ancak sizi incitebilecek güçte olan birçok şey travma yaratabilir.

Peki çocukluk döneminde ne gibi travmalar geçirilebilir, neler travmatik olay olarak tanımlanır?

  • Olumsuz Çocukluk Deneyimleri (ACE'ler)

  • istismar, 

  • ihmal ve ciddi hastalık

  • yaralanma 

  • zorbalık/akran mağduriyeti gibi diğer çocukluk çağı travmaları gibi çocukluk döneminde meydana gelen travmatik olaylardır.

Çocukluk travmalarının farkında olmak olumlu bir adım olabilir. Ancak çoğu zaman yaşadığınız travmatik olaylar ile ne yapacağınızı bilemediğiniz için onları görmezden gelirsiniz.

Siz o olayı unuttuğunuzu ya da hiç yaşanmamış saydığınızı farz edebilirsiniz ancak beyniniz ne hissettiğinizin çok farkındadır. Bastırılmış hisleriniz ve sizi acıtan duygularınız iyileşmemiş çocukluk travması olarak fiziksel bazı rahatsızlıklara neden olabilir. Veya yetişkinlik döneminde ortaya çıkan bazı sosyal ve bireysel olumsuz etkilere dönüşür.

İyileşmemiş çocukluk travması sonrası kişide görülebilecek fiziksel rahatsızlıklar nelerdir?

  • Uyku bozuklukları

  • İlaç, alkol ve madde bağımlılıkları

  • Kronik ağrı sendromları, fibromiyalji

  • Migren, gerilim tipi baş ağrısı

  • İrritabl bağırsak sendromu (IBS)

  • Kronik yorgunluk sendromu

  • Yeme içme bozuklukları, anoreksi, bulimi

  • Obezite

  • Metabolik sendrom, Tip II diyabet

  • Kronik pelvik ağrı, kronik prostatit, endometriozis

  • Kalp-damar hastalıkları

  • Karaciğer ve akciğer hastalıkları

  • Menopoza geçişte daha fazla terleme, sıcak basması, uykusuzluk ve depresyon

  • Otoimmün hastalıklar gibi durumların çoğu çocukluk travması ile ilgilidir.

Özellikle huzursuz bağırsak sendromuna dikkat!

IBS toplumda 10 kişiden 1-2’sinde görülen bir hastalıktır! Yani oldukça yaygın olarak izlenir. Bu hastalık kendisini karın ağrı, ishal/kabızlık atakları ve dışkılama problemleri ile gösterir. Huzursuz bağırsak sendromu olan hastaların çoğunda depresyon ve anksiyete belirtileri de gözlemlenir. 

İşin ilginç yanı ise bu hastalıktan mustarip kişiler incelendiğinde 10 hastanın 8’inin, bir veya birden fazla travma tarif ettiği görülmüştür.

İyileşmemiş çocukluk travması sonrası kişide görülebilecek duygusal belirtiler nelerdir?

Öncelikle kişi depresyon ya da anksiyete yaşayabilir. Bu kişiler duygusal anlamda yaşadıkları zorluklar ile baş etmekte zorlanırlar. Kendilerini karanlık bir dünya içerisinde, umutsuz, yorgun ve halsiz hissedebilirler.

Devamlı başkalarını düzeltmeye çalışırlar!

Eğer çocukluklarında anne-baba ya da öğretmen gibi otorite figürlerinden koşulsuz sevgi göremediyse kişi devamlı oto-kontrol sağlamak zorunda hisseder. Mükemmeliyetçi oldukları için hem kendilerini hem de başkalarını devamlı müdahale ile düzeltmeye çalışırlar.

Herkesi memnun etmeye çalışırlar. Ve sınırları aşmış olsa dahi her durumu tolere ederler!

Bu kişiler sevilmek ve beğenilmek isteği içerisindelerdir. Bu nedenle 'Hayır' demek konusunda zorluk çekerler. Herkesin her işine yetişmek, yardımına koşmak ve sonucunda sevilmek isterler. Bunu yaparken kendilerinden fazla ödün verirler.

Bağımlılık gösterirler...

Arkadaş ya da aşk ilişkilerinde birine bağlanırlar ve kopmakta zorlanırlar. Bu bağımlı kişilik bozukluğu olarak tanımlanır. Kişi tek başına işlerini yerine getiremez, dışarı çıkamaz, devamlı birilerine ihtiyaç duyar.

Onaylanma ihtiyacı duyarlar. Kendilerini kanıtlamak isterler!

Devamlı birisinin ona yol göstermesini ya da yaptığı işi onaylamasını bekler. Yoksa kendine güveni azalır, kendini beceriksiz ve yetersiz bulabilir.

Yüksek tetiklenme halinde çalışabilirler...

Düzenli bir çalışma programına uymak ya da sıkı çalışmak onlar için zor değildir ancak zorluk yaşamaları gerekir. Yani, onlara kötü davranan bir patronları ya da öğretmenleri varsa çalışmaya istek duyarlar. Böyle durumlarda işkolik derecesinde çalışabilirler.

Terk edilme korkusu yaşarlar!

Bağımlı kişilik bozukluğu yaşayan kişiler yalnız kalmaktan çok çekinirler. Bu korkuları onları terk edilme korkusuna da götürür. Aşklarının ne kadar gerçek olduğu ya da birini ne kadar sevdikleri önemli değildir. Alışkanlıklarından kopmak çok zordur.

Kendi ihtiyaçlarını görmezden gelirler...

Başkaları için yaşamayı görev edinmişlerdir. Kendi istek ve ihtiyaçlarını görmezden gelerek kendilerine zaman ayırmazlar.

Narsist kişileri aşk hayatlarında partner olarak seçerler!

Travmalar sağlıklı düşünmekten uzaklaştırır. Eğer çocukluğunuzda babanız size kötü davrandıysa ve kimse sizi savunmadıysa bunu doğru olarak kabul etmiş olabilirsiniz. Bu nedenle hayatınıza alacağınız kişileri de babanıza benzeyen, narsist ya da şiddete eğilimli kişiler arasından seçebilirsiniz.

Bunlar da ilginizi çekebilir:

İnstagram İçin Laf Sokma Sözleri Arayanlar Buraya: En Göndermeli, En Çarpıcı, En Ağır!
Tam 36 Yıl Boyunca İkiz Kardeşini Karnında Taşıyan Adamın Filmlere Konu Olacak Akılalmaz Hikayesi
Bol Bol Gülmenin ve Kahkaha Atmanın Hayatınıza Sağlayacağı 8 Katkı
Bol Bol Gülmenin ve Kahkaha Atmanın Hayatınıza Sağlayacağı 8 Katkı

Popüler İçerikler

Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
YORUMLAR
24.09.2022

Ciddi söylüyorum bu baştan sona ben. yıllardır bunları yaşasam da bunun bir sorun olduğunu fark etmedim.

24.09.2022

Süper bir içerik olmuş 👏🏻 boşuna ikinci beyin olarak kabul edilmiyor işte sendromu yaşarsanız beslenme düzenini değil ruhunuzu değiştirin geçer 1 hafta geçmiyorsa mutlaka bir uzmana başvurun.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ