Her kardeşin arasında özel bir bağ vardır; bazılarınınki mizahtan besleniyor! Kardeşlerine yapmadıklarını bırakmayan bu abi - ablalar bizleri güldürmeyi başardı! 👇
Her kardeşin arasında özel bir bağ vardır; bazılarınınki mizahtan besleniyor! Kardeşlerine yapmadıklarını bırakmayan bu abi - ablalar bizleri güldürmeyi başardı! 👇
Ne zaman Teletabilerin elveda vakti gelse gözlerim çıkana kadar ağlardım, çünkü gerçekten de hepsinin öldürüleceğine inanırdım.'
ve lekesinin kaldığını söyledi. Yıllarca ona inandım.'
Bana birbirlerinin zihnini okuyabildiklerini söylerlerdi ve kanıtlamak için küçük hileler yaparlardı. Bir noktada, bu işe her şeyden habersiz annemi dahil ettiler. Annem yaptığım bir akıl oyunun cevabını biliyordu ve aklımdaki cevabı söyledi. Çok korkmuştum. En uç nokta, annemle babam bize yılbaşı hediyesi olarak aldıkları masa tenisi masasını bodruma indirmeye çalışırken oldu. Abim ve ablam, annemle babamın uzay gemisini getirdiklerini ve ben yatağa gidince onların beni terk edeceğini söyledi. Hiç durmadan ağlamaya başladım ve o zaman kötü hissedip gerçekleri söylediler. Şimdi hepimiz çocukları olan yetişkinleriz ve ne zaman konusunu açsam kızıyorlar.'
Bana beni annemin doğurmadığını, aslında o bahçede büyüdüğümü ve oradan kaçtığımı söylediler. Beni evlatlık olduğuma inandırmak için uğraşmışlardı, klasik ve beni histeri olma noktasına getirdiler. Ayrıca daha da gerçekçi kılmak için tüm bebeklik fotoğraflarımı sakladılar.'
ben doğarken kuyruğumun alındığına inandırdı. Bu yüzden de kuyruk kemiğimin olduğunu söyledi. Herkesin kuyruk kemiği olduğunu bilmiyordum!'
Sonraki gün ortodontiste gittiğimde çıkmak için kafayı yiyordum. Annemim kafası oldukça karışmıştı çünkü hep uysal bir hasta olmuştum ve doktorumu seviyordum. Yaklaşık on yıl sonra anneme olanları anlattım, ve eminim ki ablam başka bir ülkede ve farklı bir zaman diliminde olmasaydı arayıp ona ağzının payını verirdi.'
Kafayı yemek üzereydim, o yüzden doktor ablama durmasını söyledi.'
5 yaşımdaydım ve 12 yaşıma kadar buna hep inandım. 7 yıl boyunca, olur da cildimden sızar korkusuyla hiçbir osuruğumu tutmadım.'
Şampuanları, sabunları, duş jellerini ve hatta diş macununu bile eğlence için karıştırıp onlara 'iksir' derdik. Bir gün, vücut peelingini su ile karıştırdık ve ablam 'Onu vücuduna süremesin yoksa rinokriz kaparsın' dedi. Ablam tedavi edilemeyen bir hastalık olan rinokrizi uydurdu ve cildimin gergedan gibi görüneceğini söyledi. Ona liseye başlayana dek, dört yıl kadar inandım.'
Bana örümceklerin bu kadar büyüyebildiklerini söyledi. Dördüncü sınıfa kaddar ona inandım.'
Bana da bir klon olduğumu söyledi! 5 yaşındaki ben 1980 yılında klon ne demek bilmiyordu, ama eğer anne-babam benden bunu gizlediyse iyi bir şey olamazdı!'
Bilin bakalım ne oldu? Gerçekten evlatlıktım ama ailem bana bunu böyle açıklamayı istememişti. Aynı abim bana bademciklerimi kafamı keserek alıp, daha sonra kafamı geri diktiklerini söyledi. Boğazımın o kadar ağrılı olmasının sebebinin kafamı tutturmak için atılan dikişler olduğunu söyledi.'
8 yaşıma geldiğimde kalemle o ibareyi '10 yaş ve üstü' yaptı. Neden buna inandım bilmiyorum ama bana üreticinin yaş sınırı konusunda fikrini değiştirdiğini söyledi.'
Sizin benzer bir anınız var mı? Yorumlara buyurun! 👇
Gerçekten evlatlık olan dışında komik olanlar varmış
Bende ablamı kandırdım küçükken. (Aramızda 1 yaş var.) Annemin küçüklüğünden kalma, pek kıymet verdiği bir oyuncak taş bebeği vardı, lüle lüle sarı saçlı, kabarık etekli falan. O bebeğin geceleri canlandığını ve buzluktaki etleri yemeye gittiğini söyledim. (Ne alakaysa 😄) Ablam bana saçmalamamamı söyledi her defasında, bende inanmıyorsan bu gece beraber kalkıp bakalım dedim ve o akşam gizlice bebeği aşırıp buzluğa koymuştum. Gece gerçekten kalktık baktık, buzlukta bebek. Ablam çığlığı basmıştı ve ağlamıştı. Gürültüye kalkan annem babam da bana kızmıştı 😂😂 Bu da böyle bi anım, okurken direk aklıma geldi 😄😄
Sonra niye toplumda bu kadar psikopat var...