Kendi başınıza yaşamayı, kendi başınıza sorumluluk üstlenmeyi, bir işe girişirken yalnızca kendinize güvenmeyi öğrenirsiniz. Sizi koruyacak, kollayacak kimsenin olmaması çok daha temkinli bir insan olmanıza yol açar ve bu da sizi hem arkadaş çevrenizde hem de iş çevrenizde fikir sorulan, akıl danışılan birisi yapar.
Fakat ne yaparsanız yapın, ne kadar başarılı olursanız olun; babanızı yalnızca bir saat bile görebilmek için hepsini bir köşeye atmaya gönüllüsünüzdür.
Ama olmaz ne yazık ki. Artık yapabileceğiniz yegane şey başarılı ve iyi bir insan olarak onu gururlandırmaktır.
babamı 2 sene önce kaybettim. ve şunu öğrendim. asla unutmuyorsun,asla aklından çıkmıyor sadece ölüme alışıyorsun,yokluğuna alışıyorsun ama acı hep içinde,acıya alışıyorsun.
Bu tarz konuların paylaşılmasını doğru bulmuyorum bu çok kişiye özel ve hassas bir konu. İnsanın babasını kaybetmesi o başlıklarda yazdıklarınızla anlatılamaz, yaşamayan anlayamaz. Evet belki ilk zamanlardaki etkisi giderek azalır ama asla unutulmaz. Cüzdanında en sevdiğin resmi durur, her açtığında hızlıca alacağını alır ve hemen kapatırsın. Sokakta çocuğunun elinden tutmuş bir baba görürsün boğazın düğümlenir. Arkadaşının evine gidersin babası hoş geldiniz çocuklar der için burkulur. Babanın seni dolaştırdığı parkın yanından geçerken şöyle bir bakarsın burnun sızlar gözlerin dolar. Annen kardeşin emanettir sana, en ufak hastalıklarında yüreğin ağzına gelir. Belki dünyanın en iyi babası değildir ama seni sevdiğini bilirsin. Gece hastalandığında başında bekleyen odur. En ufak ihtiyacın için kendinden ödün veren odur. Senin istediğin olsun diye yıllarca üzerine tek bir şey almayan odur. Gerekirse senin için canını bile verecek odur. Nasıl unutulur ki?
Şükürler olsun, henüz bu acıyı yaşamadım ama kesin olarak bildiğim bir şey varsa, "insanın yaşı kaç olursa olsun, eğer babası ve annesi hayatta ise hala çocuktur o insan.." Anne veya babadan birinin ölmesi ile başlıyor büyüme faslı.. Zor ama çok zor bir durum.. Allah sabır versin annesini/babasını kaybedenlere..