Türkiye'de çoğu kaliteli üniversite hepimizin bildiği gibi refah seviyesi biraz daha yüksek büyük şehirlerde kuruludur. Çoğu 100 yılı aşkın süredir öğretimine devam etmektedir. Neredeyse her lise öğrencisinin hayali de bu okullardan birinde okumaktır. İşte o küçük şehirlerden büyük şehre üniversite okumaya gelen insanların başlarından geçmesi muhtemelen bazı durumları sizler için derledik.
Yıllardır hedef olarak koyduğun üniversite hayatına ilk adımı atıyorsundur.
Telefonların ardı arkası kesilmez. Okuyacağın bölümle ilgili en güzel hayaller ve temenniler paylaşılır.
Öğretim üyelerinin profillerinden dönemlik ders programlarına ve ders içeriklerine, ders dışı faaliyetlere kadar her şeye göz gezdirirsin.
Okula en kolay ulaşım yolundan neyi nasıl yapabileceğine dair.
Haliyle her öğrenci ev ister, her aile de hem daha güvenli hem daha ekonomik olacağı için yurt ister. Bu tartışma uzun süre devam eder.
Ancak bunun koskocaman bir yalan olduğunu çok geçmeden anlar ve gerçek dünyaya dönersin.
İlk kez toplu yaşam alanların olacaktır ve tanımadığın ve her memleketten gelmiş insanlarla iletişim kurmak ve uyum sağlamak zorunda kalacaksındır.
Normal şartlar altında belirli bir zeka seviyesine sahip hiçbir insanın tek başına yapmayacağı çılgınlıkları, birkaç kişi bir araya gelince nasıl yapıyormuş görürsün.
Daha önce gördüğün şehirlerden farklıdır. Ne ararsan vardır.
Çünkü zaten onları tanıyorsundur ve rahatlıkla güvenebilirsin.
Gece hayatından ucuz lokantalara, mağazalardan tarihi mekanlara kadar her yeri öğrenip kendine bir yaşam rotası çizmeye başlarsın.
Harcamalarını kısacağını, onlardan daha fazla harçlık istemeyeceğini hatta çalışacağını söyler ve bir şekilde ikna edersin.
Onlarca insan aynı gece evde uyuyabilir, mutfak çöpten geçilmeyebilir. Bunlar tabii ki biraz gerçek biraz abartıdır ama asla öğrenci evi hayalindeki gibi olmaz.
Bütün çevreni ve sosyal hayatını buna göre dizayn etmişsindir.
Sen de çok değişmişsindir ancak hep onlara laf atarsın. Kimi kötü alışkanlıklar edinir, kimi imajını değiştirir.
İlk zamanlar bu arkadaşların sayısı epey fazla olsa da zamanla iyice azalır.
Küçücük şehirden kalkıp geldiğin ve onlarca şey yaşadıktan sonra ailenin ve kendinin istediğin şekilde okulu bitiriyor olmanla oldukça övünürsün.
İlk gençlik ve üniversite yıllarını yetişkinliğin boyunca hatırlar durursun.
Büyük şehirden küçük şehirlere okuman için giden öğrenciler için de benzer bir içerik hazırlar mısın aq?
#11 deki gif çok güzel ya
Okulumun daha başında keşke hiç bitmese bu üniversite hayatı dedim ve bitti bile. Çok da üzülerek. Ancak daha da üzücüsü alıştığın o hayattan tekrar küçük şehrine geri dönmek ve bu sefer yaz tatilinin bitip okula dönmeyecek olduğunu bilmek, uzun yıllardan sonra bir kışı tekrar evde geçirmek hem de muhtemelen işsiz. Asıl dram bu.