Küçük Bir Çocuğun Sırt Çantasında Taşıdığı Yükün Ağırlığını Bu Yazıyla Anlayacaksınız!

Gökhan Çelebi isimli bir arkadaşımız, Facebook'unda bir fotoğrafla beraber bir yazı paylaşmış. Hem fotoğraf hem de yazdığı yazı çok şey anlatıyor.

Yazının tamamına buradan da ulaşabilirsiniz.

İşte o fotoğraf ve o yazı:

Bu fotoğrafı dün otobüste çektim ve sonra içindekileri boşaltıp kendi sırt çantamı çocuğa verdim. O kadar mutlu oldu ki...

Tabi ki böyle bir şey olmadı. İnternette Nazım'ın Hırpalanmış Yerlerinden Öperim Çocuk şiiriyle beraber paylaşılmıştı. Fotoğrafı ben çekmiş olsaydım belki bunu yapardım. Siz de yapardınız biliyorum. 

İşte sistemin tam istediği de budur.

'İşlevini koruyan bir eşyanın varlığını sürdürebilmesi için bunun yeterli olmadığını pompalamak.'

Kapitalizm sürekli fakirlikten bahsederek zenginliğinizin farkına varmanızı ve bu seviyenizi koruyabilmeniz için çok çalışıp sürekli tüketmenizi aşılar.

Bu sayede siz zor durumdaki bu çocuğu kendi çocuğunuzla kıyaslar ve kendi çocuğunuzun zaruri olmayan 'ihtiyacı' için kendi zaruri ihtiyacınızdan vazgeçersiniz. Ve bunu, bazen kendinizin bazen çocuğunuzun ruhsal dengesi için gerekli olduğuna inanarak yaparsınız.

Aslında dikişli bir çantanın çocuğa verdiği mesaj 'biz eşyalara değil eşyalar bize aittir' dir. Ama bu karlı değildir. Kârlı olan Transformers'ı ya da Spiderman'i çocuğa sevdirmek ve herkeste kahramanlı çanta varken onda olmayınca mutsuz olacağına anneyi babayı inandırmaktır.

Anne baba buna dünden razıdır. Çünkü onlar da arabalarını değiştirdiklerinde, daha büyük ev aldıklarında ya da en basitinden yeni bir kıyafet aldıklarında mutlu olabiliyorlardır.

Tüm tüketimin mantığı da aslında ihtiyacınız olmayan şeylere ihtiyacınız olduğuna inandırmaktır. 

Bunu alışkanlığa dönüştürmek için kapitalizm medya aracılığı ile dört bir yandan duygularınıza saldırır. Bağımlı olduğunuzda artık tüketmeden mutlu olamazsınız.

Sistem öyle mükemmel işler ki, önce sizi hem fiziksel hem ruhsal olarak hasta yapar sonra da tedaviyi satar.

Bunu sömürüyü de 2 şekilde yapar:

1-Fiziksel manada iyileştirici tedbirler. Ki bunlar ilaç sektöründen sağlık turizmine, spor endüstrisinden gıda sektörüne, zaten normalde olması gereken tüm ürününü, mecburi tüketimimizin doğru alternatifi olarak sunar. Organik gıda, diyet ürünler, terletmeyen forma v.s.

2-Spiritüel manada iyileştirici tedbirler. Bu uygulamalara göre siz değil toplum.hastadır. Ve bunun bilincinde olduğunuzdan 1-0 öndesinizdir. Hastalığın size bulaşmaması için iç dünyanızı zenginleştirici rahatlatıcı öğretiler ilaç olarak sunulur. Ama hedef hep aynıdır. Daha çok, daha çok. Başarılı bir hayat, bolluk bereket, hırssız huzurlu bir hayat. Hedefler hep bireyseldir. Dünyayı kökten değiştirmek için pasifize olmak önerilir.

Toptan bir eylem imkanının yaşamın hiçliği karşısında hiçbir şansı yoktur. Herkes Küba'yı öve öve bitiremez oraya yerleşmekten bahseder ama hiçbirimiz telefonumuzdan bile vazgeçemeyiz. Konforundan vazgeçemeyen insana dinlerin tersine öteki dünya değil bu dünya vaat edilir. Bunu yaparken maddiyattan ayrı bir dünyanın kapıları açılıyormuş gibi gözükse de gerçekte modern toplumun robot insanının kalan yaşamındaki sadakati için 10 bin bakımı yapılmaktadır.

Özetle her birim bir alt birimin varlık sebebidir. Bu sayede her kademede sisteme farklı görevlerde hizmet eden insan bu ilizyondan kurtulamaz. 

Aslında kapitalist sistem doğal dengeye en yakın sistemdir... Güçlü güçsüzü avlar, misal aslan yiyebildiğini yer, sırtlan aslandan kaçırabildiğini yer, kalan leşi akbabalar son artıkları da kurtlar böcekler yer. Tek fark kapitalizm yiyebileceğinden fazlasını ister. Bu şekilde de sonu kaçınılmazdır. Ama 20 ama 100 yıl sonra.

Bu 2 sarmaldan kurtulduğunu düşünenler için de STK'lar icat edilmiştir. Bir nevi emniyet supabı gören bu kuruluşlar direnenlerin daha radikal birlikteliklerini önleme amaçlıdır. Zaten bakacak olursanız en büyük destekçisi sermaye sahipleridir. Adil bir düzenle herkesin kendi geleceğini şekillendirebilmesi yerine var olan sisteme pansuman yapmaktan öteye gidemeyen bu örgütlenmeler, yasal olarak üretici şirketin toplaması gereken plastik şişelerin kapaklarını sana toplattırarak engellilere tekerlekli sandalye kazandırdığına inandırır. Şirketler STK'lar aracılığıyla sosyal sorumluluk projesi adı altında halkla ilişkiler çalışması olarak eğitimi destekler gözükerek desteğinden çok bunun tanıtımına para harcar ama kendi çalışanının çocuğunu iyi eğitmesini sağlayabilecek paylaşımı hiçbir zaman düşünmez. Tüketime dayalı bir anlayışı terketmedikçe hepimiz sistemin gönüllü kölesi olmaya mecburuz. Esas mesele petrol şirketinin kutuplarda petrol aramasını durduracak STK'lara destek vermek değil petrol ihtiyacını ortadan kaldırmaktır. Bu sürdürülebilir kaynakları kullanmakla değil sürdürülemez tüketimi bitirmekle olur.

Umarız o güzel günleri bir an önce görürüz...

Popüler İçerikler

İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
Mehmet Şimşek Meclis’te Sunum Yaptı: “Ülkemizde Vergi Yükü Yüksek Değil”
Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
YORUMLAR
28.09.2016

ülkemde suriyelilere 1800tl maaş verilirken bu fotoğrafı görmek

28.09.2016

içler acısı

28.09.2016

Şimdi geçelim kapitalizmi falan o çocuk ne anlar kapitalizmden onu bu halde okula gönderen anne babası utansın. Bir insan çocuğuna bakamıyorsa acizlikten başka bir şey değildir. İnsan günde 12 saat çalışır yine bu çocuğu mahçup etmez böyle. Hayır yani ne yapalım o zaman hepimiz isyan edip açlıktan ölelim. Bu yazıyı bile 2 asgari ücret değerinde telefonlarınızdan, bilgisayarlarınızdan okurken kapitalizm eleştirisi yapmak çok saçma olur.

28.09.2016

Yani, anlatılmak isteneni anlamadık.

27.09.2016

Fazla duygusallaşılmış,mantıksız önermeler var.Mesela ekonomik durumu iyi bir insan neden dikişli çanta kullanmaz.Sırf kapitalizm istediğinden dolayı mı yoksa estetik algısını bozduğu ve her an yırtılabilme ihtimali olduğundan mı.Her ne kadar sevmeseniz de kapitalizm ihtiyaç ve istek odaklıdır.Yani sana istemediğin bi şeyi kimse zorla satmaz.Bırakın sistemi kötülemeyi de bir şeyler üretmeye çalışın çünkü bu sistemde üreten kazanır.

27.09.2016

Ve şunu da eklemek lazım teknoloji bu kadar gelişmişse bu temelde kapitalizm sayesindedir.Herkes üretmek gelişmek ve bu sayede sistemde üstte olmaya çabalar bu da gelişimi sağlar.Ama herkese eşit davranılsaydı kimse bunlar için çabalamazdı

TÜM YORUMLARI OKU (44)