Zaman geçmişten geleceğe akan kronolojik zamanla sınırlı değildir.
Üç türde zaman vardır: Kronolojik zaman, psikolojik zaman ve gerçeklik yani an samadi. Kronolojik zaman kolumuzdaki saattir. Tarihe bakarsın saate bakarsın gereklidir. Toplumsal fikir birliği ile oluşturulmuş bir inançtır. Her şeyi bölmeye alışan insan, günü de 24 dilime böler sonra durmaz; her dilimi de 60 böler ve böler de böler. Kendisini saniyeler içine hapseder.
İşe yarar bir ihtiyaçtan dolayı insan zihnini tarafından kurgulanmış kol saati zamanı kronolojik zamandır.
Zihin kronolojik zaman odaklıdır. Sözde toplum yükseldikçe bölünmeler sadece zamanda değil ırklarda da türlerde de bölümlere ayrılır ve zihin bu yöntem üzerinden tanım kazandığı için bu bölünmelere daha çok ihtiyaç hisseder buradan beslenir.
Bir bebeğin zaman algısı kolumuzdaki saate göre değil biyolojik saate göredir. İlkel insan için bir bebek için bu kafa karıştırıcı bir durumdur. Modern uygar insan içinse diğeri anlaşılır değildir.
Uygar insanın kolundaki saat olmadan yaşaması neredeyse imkansızdır.
Kronolojik zamanın ötesinde bir de biyolojik ve psikolojik zaman vardır. Bu senin kişisel kader programındır, işletim sisteminin zamanıdır. Kadınlarda hayvanlarda bu biyolojik saat ayın belli döngülerinde tıkır tıkır işler. Psikolojik veya biyolojik zamana, kadınlar erkeklerden daha da duyarlıdır. 28 günde bir iç saat biyolojik saat aktifleşir ve psikolojisi de bundan direkt etkilenir.
Kişi biyolojik ritminin tekrar eden kalıplarının, şablonlarının, iniş ve çıkışlarının süregelen mod ve ritminin farkına varabilir. Ayın şu zamanları veya günün şu saatleri biyo- psiko- kozmik zaman farklılıkları takip edebilir. Eğer sağlıklı isen, bu saat günü gününe saati saatine düzgün işleyen döngüdür ve bunu bilen insanlar kendilerini bu biyo ritimden de ayırabilir. Bu kişiler diğerlerine göre hakikate daha yakındırlar ne olduğun bilmektedir. Sağlıklı değilsen bir yerde takılırsın kronolojik zaman düşersin.