Değişmeyen benliğinde değişen kıyafetler giyer, rollere bürünürsün. Hiçbir zaman aynı değil ama aynı gibi!.. Dış dünyanın değişkenliği iç benliğin sabitliği ile buluştuğunda, kişi rüyaya uyananlardan biriyse, kendi sabitliğindeki değişkenleri yönetebilir, ki buna da bilinçli rüya görme sanatı denir. Bu alanda, bir yönü ile bilince bir yönü ile de bilinç dışına açık ve duyarlı olan “tanık bilinç” yani mülkün sahibi devrededir, hükmünü işler.
Bir de gece hakikati var. Gece ise ay ile temsil edilir. Ay değişimlere maruz kalmayı, güneş ise sabitlenmeyi temsil eder. Merkez sabit çeper ise değişkenliktir. Sabitlik ve değişkenlik ikisi de bu gök kubbe altında ve uzantıları ise dünya sahnesinde serinlenmekte… Bir tarafın değişen bir tarafın sabit. Bir açıdan her gün doğan güneş aynı Güneş bir açıdan da bir nehirde iki defa yıkanılmaz. Hiçbir zaman aynı değil ama aynı gibi!
Değişmeyen benliğinde değişen kıyafetlerle hallere bürürsün, giydiğin role tutunursun. Rollerin amacı aktörü bilmektir. Zıtların birliği yani kesinti ve kesintisizliğin parçacık ve dalgacığın tevhidi yakaza durumudur. Aktör rol kesişimi bilinçli rüya görme sanatı. (Anlam havada, noktalama işareti lazım.??) Dış dünyanın değişkenliği iç benliğin sabitliği ile buluşunca bilinçli rüya görme yetisi açılır ve merkez etrafında ve merkezin bilincine göre şekillenen suretleri izlersin ve suretlerin yorumu kalbine ilham olur. Bu rüyaların dili işaretleri okumaktır.
Rüyalar, ancak merkezi bilinç referans alınarak anlam kazanabilir, bu da tevil etmek, aslına yönelik okuma demektir. Rüya ortamı berzah konumundadır. Bir yönü ile bilince bir yönü ile de bilinç dışına açık ve duyarlıdır. Yakaza bilinci misal alemine açılan bilincin adıdır. Burada görülen rüyalar tanık bilince aittir rüyayı sadıkadır. Yakaza alemi Mitolojide baykuş ile sembolize edilir.
Berzah iki farklı alemin kesiştiği meydandır. Ortam alacakaranlık yani loştur. Bu subliminal eşikte ne uykudasınız ne de uyanıksınız derin bir trans yani vecd halindesinizdir. Baykuşlar geceleri meditatif hareketleri, 360 derece dönen başları ve karanlıkta gören iç gözleri ile avlarına yönelirler. Sufiler de gece saat tam 3’te ve dahi seher vakitlerinde ledün alemi keşfederler. Kirlenmiş kalp aynası yeni keşif ve sezgilerle şifalanır dengelenir. Yaşadıklarınızı açıklayamazsınız ama anlamlandırabilirsiniz. Ve bu anlamlandırma Rahmani bir niyet ve eyleme yöneliktir. Yakaza bilincinde görülen vizyonlar nesnel gerçeklikte vakti gelince yerini bulur batındaki anlam zahire çıkar. Yakaza alemi bilinç dışı ile bilinç arasındaki sezgi yetimizin tezahürüdür.
Bizler, iradeye bağlı olan sempatik ve irade dışında işleyen parasempatik sinir sistemlerine sahibiz. Ellerinizi, ayaklarınızı istediğiniz zaman oynatabilirsiniz sempatik sistem cüzi iradenize bağlıdır. Ama kalbinizin atışını veya iç organların çalışmasını kontrol edemezsiniz. Parasempatiktir otomatik külli iradeye bağlıdır. Tüm sistem doğuların ve batıların Rabbinin terbiyesi ile ikili yapı fırınında pişer. Bu ikili yapının ara noktasında duran bilinç, berzah konumundadır. İki denizi bir araya salar, bunlar birbirine kavuşur ancak karışmazlar.
Kişi bu berzah bilincindeki yoğun alacakaranlık kuşağında baykuş gibi meditatif bir huşu içinde karanlığı hazmederse karanlıkta parlayan nuru görür. Çalılıklarda yanan ama yakmayan ateş kalp gözünün açılmasıdır. Göz, dil, kulak kapılarını bir süreliğine kapatanların dış rüyaları ve dışa bağlı iç rüyaları giderek silikleşmeye başlar ve zihin uykuya geçer bedenleri uyur ancak kalplerinin ışıması devam eder. İşte bu nurun gösterdiği vizyonlar ledün ilminin tahsilidir. Vecd zihnin kayıp olması; Rabbin benliğe hâkim olmasıdır!
Tutan el gören göz işiten kulak ile bilmektir. Ama şartla ki kişi uykuya dalmasın kayıp olmasın Allah’ın ipine sımsıkı tutunsun. Kayıp olmama durumu da ibadet riyazet ve murakabe ile kazanılır.
Beden uyur kalp uyumazken, karanlıkta parlayan nurun yansıtması ile alacakaranlık kuşağının çok boyutlu iç içe helezonik suret ve vizyonları mitolojik ve kolektife ait suret ve hallerdir, ki bunlar talim edilir. Bu durumda kişi, dışı dünyaya benzeyen veya benzemeyen ancak dış dünyaya bağlı olmayan bilinç dışı etkilere açıktır. Yeni bilinç açılımları ve yapılanmasına şahit olur sorularına cevap aldığı gibi geçmişini şifalandırır ve geleceğinin vizyonlarını ilham olarak sezinler. Bu alemde duygular düşünceler yeniden biçimlenir programlanır. Kişisel bilincimizin potansiyeli bu bilince açık ve duyarlıdır.
Bunların hepsi İlahi Ol’anın bildirmesi ve göstermesi ile olur…
Orada burada "dişi, bedeni, maddeyi, yeri/toprağı; erkekse aklı, manayı, fezayı/semayı temsil eder" gibi kolektif ama tamamen köksüz ve manasız ataerkil delüzyonlarla zemini hazırlayıp peşine de "akıl, bedene hakimdir" gibi sinsi ve arttırılmış dozda ataerkil hezeyanları inatla yineleyerek "hakikate" tamamen aykırı şekilde var etmeye debelendiğiniz bu yapay ataerkil dinamikleri nereye kadar hayatta tutabileceğinizi sanıyorsunuz? Bu tekrarlayıp durduğunuz mizojinik saçmalıkların köklerine inin, araştırın, çalışın; bunların, hiçbir gerçeklikleri olmayan, varoluşta karşılıkları olmayan (ne maddi ne manevi düzlemde karşılıkları yok); erkeğin, kadın karşısında duyduğu aşağılık kompleksini kompanse etmek için tamamen 'erkek eliyle' ortaya atılmış, içlerinde zerre 'ruhani bilgelik/yücelik/hakikat' taşımayan, ataerkil, yapay ve patolojik cinsiyet 'rolleri' olduğunu göreceksiniz. O zaman bu ataerkil sanrı ve patolojileri de oraya buraya saçmayı ve her yeri kirletmeyi bırakırsınız belki😊
Güzel içerik olmuş. Buna benzer bir olay da astral seyahat. Saçma gelebilir bazılarına ama bizzat bilinçli olarak deneyimlediğim için inanıyorum böyle olaylara. Emeğinize sağlık👏🏻