Dolar/TL'de aylar sonra kıpırdanma görüldü. Piyasalar yaptırımları gördükten sonra sakinleşti. Merkez Bankası yeniden kura müdahale eder mi? Rezervlerdeki değişim ne durumda? Bankacılar ne diyor?
Tüm bu soruların cevapları aşağıda👇
Dolar/TL'de aylar sonra kıpırdanma görüldü. Piyasalar yaptırımları gördükten sonra sakinleşti. Merkez Bankası yeniden kura müdahale eder mi? Rezervlerdeki değişim ne durumda? Bankacılar ne diyor?
Tüm bu soruların cevapları aşağıda👇
Dolar/TL’de yılbaşından bu yana 13,50 seviyelerindeki dar bantta sıkışmayı Rusya-Ukrayna gerilimi bozdu. İki ay sonra, en büyük günlük hareketlerden biri dün görüldü. Dolar/TL dün (22 Şubat Salı) 10 Ocak’tan beri ilk kez 13,9025’e kadar yükselerek günü 13,80 seviyelerinden tamamladı. Dolar/TL bugün (23 Şubat Çarşamba) ise 13,70 ile 13,83 seviyesi aralığında hareket ediyor.
Rus askeri birliklerinin Ukrayna yakınındaki hareketleri ile Batılı devletlerin ilk etap olarak açıkladıkları yaptırımlar sonrası gerilimin savaşa dönmeyeceği beklentisi küresel piyasaları sakinleştirirken, güvenli liman görülen varlıkların fiyatlarında da yükseliş sınırlandı.
Yükselen emtia fiyatlarında geri çekilme olmazken, yatırımcılar Doğu Avrupa’daki gerilim konusunda temkinli duruşlarını sürdürüyor. Dün yedi yılın zirvesine yükselen petrol fiyatları, ABD ve Avrupa ülkelerinin Rusya’ya uygulayacağı ilk yaptırımları açıklaması sonrasında petrol arzında kesinti olasılığı görülmeyince bugün geriledi.
Brent ham petrolünün en yakın vadeli varil fiyatı, dün 99.5 dolara kadar yükselmesinin ardından 96.71 dolara geriledi.
Rusya Ukrayna geriliminin Türkiye ekonomisine ilk etkisi petrol fiyatlarındaki yükseliş tarafından yansırken, turizm ve tahıl ithalatında da etki beklentisi sürüyor.
Rusya ve Ukrayna turizm gelirlerinde Türkiye için önemli ülkeler olurken, artan enerji maliyetleri de cari fazlaya odaklanan ekonomi programında risk unsuru olarak bulunuyor. Türkiye’nin tarımda ihracat ve ithalatı da bu iki ülke ile oldukça gelişmiş seviyede bulunuyor.
Sözcü'nün aktardığına göre, TCMB öncü verilerinden toplam dört bankacının hesaplamalarına göre geçen hafta TCMB’nin net rezervi 15.8 milyar dolardan 20 milyar dolara yükselmiş durumda. Buna göre bankacılar net rezervlerde 2.5 ila 4 milyar dolar arasında artış bekliyor.
İsmini vermek istemeyen bir trader, “Altın dahil bakıldığında TCMB’nin toplam rezervlerin geçen hafta 500 milyon dolar azaldığını, net rezervlerin ise 3 milyar dolar arttığını hesaplıyoruz. TCMB net rezervlerdeki artışın kur korumalı mevduattan (KKM) gelen tutardan daha düşük olması rezervlerdeki belirgin artışa rağmen halen BOTAŞ ya da farklı yöntemlerle rezervlerin kur istikrarı için kullanıldığını gösteriyor” dedi.
Piyasalarda dövizde görülen stabil seyrin devam edip etmeyeceğini anlamak için TCMB’nin rezerv verileri de yakından takip ediliyor. Verilere göre TCMB’nin Aralık ayındaki doğrudan döviz müdahaleleri ve BOTAŞ başta olmak üzere kamu iktisadi teşebbüslerine döviz satışları ile Ocak ayında yaklaşık 20 yılın en düşük seviyesine inen net uluslararası rezervleri, yabancı ülkelerden swap hatlarının devreye girmesi ve döviz kazandırıcı önlemlerin ardından toparlanmaya başladı.
TCMB’nin rezervlerine piyasalar swap verilerinden arındırılmış olarak bakıyor ve bu tutar eksi 60 milyar dolardan geçen hafta itibarıyla eksi 45 milyar dolara gelse de belirgin negatif seyrini sürdürüyor.
TCMB Ocak ayı itibarıyla döviz rezervlerinde hem düşüş hem artış yönlü etki eden daha aktif bir politika izlemeye başladı. Analistler yeni düzeni kamu kontrolünün daha çok olduğu bir kur politikası olarak tanımlıyor.
Bankacılar Aralık’ta 20 milyar dolar, Ocak ayında 3 milyar dolar olduğu tahmin edilen TCMB rezerv kayıplarının Şubat ayının ilk iki haftasında görülmediğini hesaplıyorlardı. Şubat ayının üçüncü haftasında ise bankacılar TCMB’nin rezerv artışının yeni önlemlerle elde edilmesi gereken dövizden az olduğunu hesaplıyor ancak TCMB’nin ihracatçılardan aldığı dövizin miktarını açıklamaması nedeniyle bu tutarı tam olarak hesaplayamıyorlar.
Bir başka bankacı ise TCMB’nin döviz satışında BOTAŞ’ın ihtiyacının önemli rol oynadığını düşündüğünü söyledi. İşlemci, “TCMB’nin kamu iktisadi teşebbüslerine (KİT) döviz satışı Ocak ayında 4.15 milyar dolar ile rekor seviyeye çıkmıştı. Geçen hafta da belirgin bir rezerv artışı olması gerekirken daha az artış olduğunu göreceğiz. Aradaki farkın önemli bölümünün artan enerji maliyetleri ile BOTAŞ’a yapılan satışlardan oluştuğunu düşünmek çok mantıklı” dedi.
TCMB Kasım Aralık 2021 ve Ocak 2022’de neredeyse tamamı BOTAŞ’a olmak üzere KİT’lere 9.7 milyar dolar döviz satışı gerçekleştirdi.
İlgili veri yarın saat 14.30’da açıklanacak. Bugün ise piyasalarda takip edilecek bir iç veri gündemi bulunmuyor.
Hazine dün gerçekleştirdiği 2 ihalede yaklaşık 9.7 milyar TL borçlanma gerçekleştirirken Şubat ayı başından bugüne borçlanma 53 milyar TL’ye ulaştı.
Hazine’nin 4 yıl vadeli TLREF’e endeksli tahvilin yeniden ihracında ortalama bileşik getiri yüzde 24.42 olurken piyasanın daha çok ilgi gösterdiği 10 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli tahvilin ilk ihraçlarında getiri eksi 0.68 seviyesinde oluştu.
Türkiye’nin 5 yıllık CDS’leri dün günü 541/550 baz puandan tamamladı. CDS’ler 20 Aralık’ta 613 baz puan ile Mayıs 2020’den bu yana en yüksek seviyeyi gördükten sonra kısmen geriledi.