Yapıcıoğlu bu cinayetler sonrasında pek çok kez kaçıp kurtuldu, ancak eninde sonunda yakalandığı da oluyordu. Yakalandığı bu zamanlardaysa yine salıveriliyordu, nedeniyse 'cezai ehliyetinin olmaması' idi. Yapıcıoğlu bir seferinde akıl hastanesine gönderildiğinde, orada çırılçıplak soyunarak koridorlarda 'Ben İsa'yım' diye bağırarak gezmeye başladı. Hasta bakıcılara saldırdı ve yaraladı. Hastanede kendisiyle birlikte kalan diğer insanları dayaktan geçirdi. Bazılarını soyarak işkence etti. Bununla da yetinmeyerek hastanede yangın çıkardı.
Yapıcıoğlu tüm bu süreçlerin sonunda artık hapse atılmasına neden olan olaya karıştı. 2002'de, Çorlu'da, önce bir spor tesisinin üç tane bekçisini öldürdü. Daha sonra camiye giden Yapıcıoğlu, buraya sığınıp orada kalmak istedi. İmamın izin vermemesi üzerine namaz esnasında önce imamın kendisini, sonra da orada bulunanlardan birini yine tornavidasıyla ağır yaraladı.
Mahkemeye çıkarıldığı zamanlarda kimseye zarar vermemesi amacıyla duruşmada karate ve judo bilen polisler görev yapıyordu. Yapıcıoğlu, burada ise sürekli kendisinin gerçek Atatürk olduğunu söylüyordu.
20 az olmuş amk.Üç, beş kere daha salıverseydiniz.
Cezai ehliyetin yoksa 50'ye kadar cinayetin yolu var diyor yurtdışında akıl hastaları için hapishaneler var tam da böyle tipler için tedavi edilemeyecek ama insan içine de salınmayacak suçluları ölene kadar kapatıyorlar. Bizse rahat rahat öldürsünler diye insan içine salıyoruz.
yuh