Kredilerde Sıkıntı Büyürken, Ekonomi Modelinde Sorunlar Artıyor! İhracat, Sanayi Kimse Memnun Görünmüyor

Türkiye Ekonomi Modeli, büyümeye dayanıyor bilindiği gibi. Bunun da döngüsü şu şekilde belirtiliyor: Faizler inince, krediler yatırıma, yatırım istihdama ve üretime, üretim ihracata dönmeli yurdumda! Yurduma dönen döviz olunca cari açık kapanacak, rezervler artacak, zengin olunacak, enflasyon düşecek. Genel çerçevede sevimli görünüyor. Ancak sorun şurada; düşen faizler sadece evden kredi olup uçmuyor. Bir de dünyanın şu günlerdeki sorunlu konjonktüründe paranın da dengeleyicisi oluyor. Dengelenemeyen para dövizde yükselişe, yükseliş enflasyona, enflasyon da tüm piyasa dengesizliğiyle Erol Taş'a dönüşüyor. Bu döngüleri, spiralleri, labirentleri çok farklı sürdürmek mümkün ancak ilk söylediğimiz modeldeki ihracat, kredi, faiz, üretim kısımlarında sorunlar devamlı büyüyor. Buyurun biz size onları anlatalım👇

Türkiye'nin öncü sanayi kollarından olurken önemli bir ihracat kanalı da olan beyaz eşya sektörü daraldı.

Sözcü'den Sayime Başçı haberine göre, üretimin yüzde 75'i ihraç edilen yıllık 4,5 milyar dolar gelir sağlayan sektör, 2022'de yılın ilk 8 ayında ihracat tarafında yüzde 1, iç satışlarda da yüzde 6 oranında daraldı. İthalattaki gerileme de yüzde 50'yi buldu.

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği Başkanı Can Dinçer, toplam 6 ana üründe ağustos ayında da yüzde 2 oranında daralma olduğunu belirtirken, resesyon beklenen Avrupa'nın ana ihracat pazarı olduğuna dikkat çekti.

Yaklaşan kış mevsiminin tüm dünyada ekonomik sorunlarla gelecek olmasına iç pazarda da satışların düşmesinin eklenmesiyle Dinçer, ihracatta güç korumak için çaba sarf ettiklerini söyledi. İç pazarda da alım gücünün yükseltilmesi gerektiğini iletti.

Dünya Gazetesi'nde Alaattin Aktaş da dün gelen veriler ışığında TCMB'nin yaptığı anketle açıkladığı reel kesim güven endeksinin pandemi sonrası gerileme sürecinden olduğuna dikkat çekti.

Ankete katılanların üretici şirketlerin çoğu beklentisinin olumsuz olmasına karşın, genel gidişata dair beklentide olumlu olmalarını değerlendiren Aktaş, 'Reel kesim hem yakınıyor, hem gidişat iyi diyor!' başlıklı yazısında, 'Reel sektör kuruluşları her anlamda durumun iyi olmadığını dile getirmiş. Bir tek sabit sermaye yatırım harcaması için durumun iyi olduğu ifade edilmiş' diyor.

Aktaş tabloda görülen 2021 başından bu yana hemen hemen her verinin yani beklentinin ya da durumun en dipte yer almasına karşın, adeta bir TÜİK verisi gibi yükselişi şöyle yorumluyor: 

Şimdi hem mevcut durumdaki sipariş azalmış, hem gelecek üç aydaki sipariş beklentisi olumsuza dönmüş; gelecek üç ayda daha az üretim bekleniyor, aynı şekilde istihdamda azalma tahmini var.

"Böyle bir durumda sanayi dalındaki genel gidişata ilişkin görüşün de olumsuz olması beklenir, değil mi? Tam tersine reel sektör kuruluşları bakın genel gidişatla ilgili olarak nasıl bir tablo çizmiş?" Buyurun bakın👇

Katılımcılardan daha iyimser olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 4,7’den yüzde 6,9’a yükselmiş. Ağustosta yüzde 70,3, eylülde yüzde 70,7 durum aynı demiş. Daha kötümser olduğunu belirtenlerin oranı ise yüzde 25’ten yüzde 22,4’e inmiş. 

Sonuçta genel gidişat denge değeri 79,7’den 84,5’e yükselmiş. 

Tabloya bakıyoruz; üst taraf tümüyle negatif, alt tarafta ise yalnızca iki kalem pozitif. Son kalem de, tüm çalışmanın özeti gibi.

Sizce de bir tuhaflık yok mu? Ya da acaba reel sektör temsilcileri bu ankete işlerinin yoğun bir saatinde mi yanıt verdi?

Verinin detaylarına biz de değinmiştik👇

Reel Kesim Güven Endeksi, Güvensizlik Gösterdi! TÜİK Güven Verileri Yükseldi, Sanayide Kapasite Kullanım Arttı

Fatih Özatay da Merkez Bankası'nın literatüre muhteşem katkısı olan "liralaşma" yolunda dolarizasyon ve yatırıma nasıl değiniyor?

Özatay, yüksek enflasyon ortamında kredi faizlerinin 'yatırım için' çok düşük tutulmasına değinirken, faizin yatırımların belirleyicilerinden sadece biri olduğunu vurguluyor. Peki, piyasa riski için ne diyor? 

Özatay, yatırımın sadece faizden ibaret olmadığını şöyle anlatıyor:

Risk artıp da belirsizlik nedeniyle planlama yapmak zorlaşırsa mesela, yatırım yapma iştahı artar mı? Faizi enflasyonun çok altında hangi ülkede tutuyoruz? Yurtiçi tasarruf oranının zaten çok düşük olduğu ve bu nedenle dış borca bağımlı olduğumuz bir ülkede. Buna da ‘liralaşma’ diyoruz. İyi mi?

Gelelim Atilla Yeşilada'ya... Ünlü ekonomist FÖŞ olarak Paraanaliz'de " Kredi kıtlığı kış resesyonu diyor" başlığıyla hepimizi üzüyor, korkutuyor, dürtüyor hatta belki de sarsıyor.

www.paraanaliz.com

Bir önceki günün manşetinde gözüne çarpan güven endekslerinden bahseden Yeşilada (yukarıdaki verilerin içinde hepsi var!) artışın magazinel olduğuna değiniyor. 

Futbolda skoru manşete benzetirken, Faroe Adaları'yla yapılan milli maça da değinmeden geçmiyor. Ancak manşetin ekonomide çarpmada 1 toplamada sıfır gibi olduğunu önemli olanın da analiz olduğunu vurguluyor ve artan güven endekslerinde ileriye dönük beklentilerin bozulduğunu söylüyor.

Aşağıdaki grafik reel kesim güven endeksi hani şu yukarıda bahsedilen birden iyimserleşen anket.

www.paraanaliz.com

SAMEKS PMI başta olmak üzere öncü ekonomik göstergelerde Ağustos’ta duraksama görüldü.

Bir de kredi tarafına bakmalıyız diyen Yeşilada, 13 haftalık yıllıklandırılmış haraketli ortalama kredi büyümesiyle ölçülen kredi ivmesinin büyüme için çok iyi bir kılavuz olduğunu hatırlatıyor.

www.paraanaliz.com

Zaten fiyat istikrarını sağlamakla görevli ancak büyümeyi önceliklendiren TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu da sıklıkla bahseder bu kredi büyümesinden. 

İş dünyası temsilcilerinin açıklamalarını hatırlatıyor ünlü ekonomist biz de bakalım👇

TİM Başkanı Mustafa Gültepe

Finansmana erişimde sorunlar var. Farklı endişelerle kredi kaynaklarını dövize dönüştürenler olabilir. Ancak bu endişeli azınlığın yaptığı yanlışların cezasını tüm ihracatçılarımızın ödemesi ülkemiz adına doğru değil.

TÜSİAD Başkanı Turan, Merkez Bankası faizi ile kredi faizleri arasındaki bağlantının koptuğunu, reel kesimin kredi bulmakta zorlandığını söyledi.

Kocaeli Sanayi Odası ve İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Ayhan Zeytinoğlu'nun kredi kısıtlamasına dair açıklamaları burada👇

Kamu Bankalarında KKM ve MIR Düzenlemeleri İddiası: KKM'de Şirketlere Engel, Bankalara Baskı mı Var?

Erol Taşdelen: "Bankalar, ticari kredi kullandırırken ücret ve komisyon yanında toplu ürün paketi, firma ortaklarına sigorta gibi ürünler dayatması da gelen şikayetler arasında artmış durumda."

Bazı bankalar ticari kredinin %25-30’luk kısmının bankada blokede; 15-20 gün arasında vadesizde tutulması koşulu ile kredi kullandırmaya gittiği yönünde de şikayetler artmış durumda. Öyle böyle değil kredisine göre 500 bin lira komisyon isteyen bankalar var. Üstelik Kamu ve Katılım Bankaları da bu taleplerden geri kalmıyor. Kaynak: Paraanaliz

Kredi sıkıntısının verilerde belirginleştiği görülürken, TCMB verilerinde 16 Eylül’de biten haftada yıllıklandırılmış 13 haftalık hareketli ortalama kredi büyüme oranı %25’e, ticarilerde ise %19’a düşüyor

www.paraanaliz.com

İlk bakışta, kredi darlığı ne çok sorun değil enflasyon yüzde 80 olurken, krediler yüzde 70 büyüyor.

www.tcmb.gov.tr

Sorun olması için iki unsur öne çıkıyor:

www.paraanaliz.com
  • Ekonomide seçim kazandıracak büyümeyi sürdürebilmek için kredi büyümesinin enflasyonun en az 5 puan üzerinde olması gerekirken, 

  • Ticari kredilerde yıllık büyüme oranının TÜFE değil Yİ-ÜFE ile iskonto edilmesi demek de krediye duyulan yoğun ihtiyacı ortaya çıkartıyor.

Kredilerde oranlara da dikkat çekiliyor

Denge Bozuldu: İhtiyaç Kredisi Faizleri Yüzde 60'a Çıkarken, Konut Kredisi Faizleri Ticari Kredileri Aştı

Yeşilada, beklentilerin arttığı KGF teşvikinin çare olmasına dair de kredilerin sadece ihracatçıya ve üretim-yatırım yapan KOBİ’lere tahsis edileceğinden bu kesimlere kullandırılacak kredilerin ekonomik büyüme için yeterli olmayabileceğini belirtiyor.

Önümüzdeki dönemde kurda yükselişle geçen hafta 1,7 milyar dolar sattığı tahmin edilen TCMB'nin de işinin zorlaşacağı görülüyor. KKM, MIR derken, ABD yaptırım tehditlerinin de bireyselleri dövize iteceğini öngören ünlü ekonomist, . BDDK kredi hamlelerinin bankaları bunaltacağını ve bunun da kredilere yansıyacağını söylüyor.

Popüler İçerikler

Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!