İzmir 5. Aile Mahkemesi, dava konusu taşınmazın davalı eş adına değil davalının annesi adına tapuda kayıtlı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Bunun üzerine davacı kadın mahkemenin bu kararını temyiz etti. Temyiz incelemesi yapan Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Ancak İzmir 5. Aile Mahkemesi kararında direndi. Davacı da bu direnme kararını temyiz etti.
Bu uyuşmazlık nedeniyle dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na gitti. Kurul, olarak katkıda bulunan eşin, diğer eşten katkısının karşılığı olarak sadece alacak isteğinde bulunabileceği belirtilerek, “Dolayısıyla katkı sebebiyle alacak istemi, kendisine katkı verilen eşe karşı ileri sürülebilir. Davacı, edinilmiş mal olduğunu iddia ettiği dava konusu evin, davalı eşi tarafından evlilik birliği içerisinde karşılığını vererek mülkiyetini elde ettiğini kanıtlayamamıştır. Hâl böyle olunca, dava dışı üçüncü kişinin mal varlığına yapılan katkının, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan gerek değer artış payı davası gerekse artık değere katılma davası çerçevesinde değerlendirmek suretiyle davalıdan talep edilemeyeceğine ilişkin verilen direnme kararı yerindedir” denilerek yerel mahkemenin verdiği kararın oy çokluğu ile onanmasına karar verdi.