Gelin hep birlikte Antik Mısır'ın güçlü kadınlarından birini tanımak için tarihin tozlu sayfalarında yolculuğa çıkalım...
Gelin hep birlikte Antik Mısır'ın güçlü kadınlarından birini tanımak için tarihin tozlu sayfalarında yolculuğa çıkalım...
Bu içerikte History ve Ancient History Encyclopedia kaynak olarak kullanılmıştır.
M.Ö. 1473'te Mısır'ın kadın firavunu olarak Hatshepsut, Mısır ticaretini genişletti ve iddialı yapılarla döneme adını yazdırdı. Birçok heykelde kendini erkek olarak tasvir ettiren Hatshepsut, 19. yüzyıla kadar akademisyenler tarafından büyük ölçüde bilinmiyordu. Oysa Mısır'ın birkaç ve en ünlü dişi firavunlarından biriydi.
Babasının ölümünden sonra 12 yaşındaki Hatshepsut, M.Ö. 1492 yılında babasının tahtını miras alan üvey kardeşi II. Thutmose’la evlendiğinde Mısır'ın kraliçesi oldu. II. Thutmose, M.Ö. 1479 yılında genç yaşta ölünce taht ikinci eşinden olan oğluna kaldı. Hatshepsut, üvey oğlu büyüyene kadar devleti yönetecek ve üvey oğluna naiplik yapacaktı.
Bu konumun getirilerini sonuna kadar kullanmaktan da hiç çekinmedi. Kendisinden sonra bu konuma gelebilen tek kadın, Hatshepsut’tan 14 yüzyıl sonra hüküm sürecek olan Cleopatra’ydı. Hatshepsut, baş rahip ile yaptığı anlaşma sonucu firavun unvanını ve tam güçlerini üstlenerek Mısır'ın hükümdarı olmak büyük bir adım atmış oldu.
Kendi kızlarını narin oldukları için sevmeyip üvey oğluna gözü gibi bakan Hatshepsut'un, onun taht hakkını kurtarmak için böyle bir adım attığı ortaya çıktı. Güç sarhoşluğunun getirilerinin farkında olan Hatshepsut, kraliyet soyunu ve meşruiyeti savunmak için savaştı. İmajını yeniden yaratmak için birtakım uygulamalar yaptırttı.
Geleneksel kadın figürü olarak görüldüğü eserler de vardı ama çok az sayıdaydı. Hatshepsut, kraliyetin veziri Senenmut da dahil olmak üzere kilit pozisyonda insanları yanına çekti. Senenmut'un, Hatshepsut'un sevgilisi olabileceğini öne süren araştırmacılar olsa da bu iddiayı destekleyecek çok az kanıt bulunmakta.
En büyük başarısı, eski Mısır'ın mimari harikalarından biri olarak kabul edilen Deir el-Bahri'deki muazzam anıt tapınağıydı. Saltanatının bir başka büyük başarısı da Punt olarak bilinen uzak bir ülkeden Mısır'a fildişi, abanoz, altın, leopar derileri ve tütsü dahil olmak üzere geniş zenginlikleri geri getiren ticaret seferleriydi.
Krallar Vadisi'ne gömüldü. Saltanatını meşrulaştırmak için bir başka hamle de babasının lahitinin altına gömülmesi oldu. 1822 yılına gelindiğinde eski Mısır bilginleri, Deir el-Bahri'nin duvarlarındaki hiyeroglifleri deşifre edip okuyabildikleri zaman Hatshepsut'un varlığını öğrenmeye başladı.
Ancak Krallar Vadisi'ndeki mezarların neredeyse tamamı gibi boştu. Yeni bir arkeolog ekibi, 2007 yılında mumyasını keşfetti.
Mumyası Kahire'deki Mısır Müzesi'nde; gerçek boyutlu bir heykeliyse New York'taki Metropolitan Müzesi'nde sergilenmekte.
Sizin anlayacağınız güçlü bir kadın daha bir yıldız misali tarihin tozlu sayfalarından kayıp gitmiş...
yıne yarım yamalak anlatılan bı hıkaye. baslıktan verılen ve en kılıt nokta olan bu kadın frevun olmak ıcın neler yaptı sorusunun cevabı yok ? demıssınız bas rahıple esı gorulmemıs bı adım attı. eee o adım ne amk ??
Dünya tarihinde en merak ettiğim uygarlık mısır hala kapalı kutu
hep böyle içerikler hazırlasalar ne güzel olur :) teşekkürler