Koyun Saymak mı? Uykuyla Alakalı Çoğumuzun Yanlış Bildiği 15 Bilgi ve Doğruları

Bildiğiniz gibi koşturmacası ve anksiyetesi bol olan bu modern yaşamda yeterli uykuyu almak her zaman mümkün olmuyor sevgili dostlar. Bu yüzden uykuya dalmak ve sağlıklı bir uyku döngüsüne sahip olmak konusunda herkesin bir takım fikirleri var ancak acele etmeyin; çünkü bilimin de bu konuda söyleyeceği bazı şeyler var. İşte uyku hakkında bilinmeyen ya da yalnış bilinen 15 bilgi ve doğruları:

1. Herkesin en az sekiz saat gece uykusuna ihtiyacı vardır.

Evet, bazı insanlar sekiz saatlik gece uykusuna ihtiyaç duyabilir, ancak bu diğer bazı insanlar için dokuz, yedi hatta dört saat bile olabilir. Bir insanın kaç saatlik gece uykusuna ihtiyaç duyduğu genetik, yaş ve hareketlilik gibi durumlara göre değişiklik göstermektedir.

2. Alkol almak uykuya geçmenize yardımcı olur.

Alkol almak kendinizi uyuşuk ve uykulu hissetmenize sebep olabilir, ancak sizi aynı zamanda gece vakti uyandırarak uykunuzu bölebilir. Avustralya'da yapılan bir araştırmada gece yatmadan önce içki içen insanların beyinlerinde kesik ve yetersiz uykunun sebep olduğu bir takım değişimler gözlemlenmiştir. İçki içmek ve uyku arasındaki ilişki bilim insanları tarafından 1930'lardan beri araştırılan bir konudur ve vücudun bir yandan uyku halinde olup diğer yandan vücuda alınan içkiyi sindirmesi maalesef vücudunuzun tam anlamıyla dinlenmesine engel olmaktadır.

3. Uykusuzluğu telafi edebilirsiniz.

Evet dostlar, hafta içi yaşadığınız yoğun çalışma maratonundan sonra hafta sonları öğlene kadar uyumak belki çekici bir fikir olabilir, ancak bunu yapmak bedeninizin kafasının karışmasına ve biyolojik saatinizin şaşmasına sebep olacaktır. Uyku saatlerinizde yaptığınız her rötar, üzerinizde tüm hafta uçak yolculuğu yapmış gibi bir yorgunluk etkisi yaratacaktır.

4. Uykusuzluk yalnızca zihinsel problemler yaratır.

Bu elbette uykusuz kalınan tek bir geceyle mümkün olan bir durum değildir, ancak uzun süreli uyku yoksunluğu, vücudunuz üzerinde bir takım ciddi ve kronik rahatsızlıklara sebep olabilir. Yapılan araştırmalar, uzun süreli uyku yoksunluğunun diyabet, obezite, koroner kalp hastalığı ve felç gibi ciddi rahatsızlıklara zemin hazırladığını kanıtlamıştır. Kısa süreli uyku yoksunluğunda ise daha önceden fark etmiş olduğunuz gibi bulanık görme, ruh hali değişimleri ve baş ağrısı gibi olumsuz etkiler ortaya çıkabilmektedir.

5. Sıcak süt içmek uyumanıza yardımcı olur.

Sütün içinde, bedenlerimizin uykuya yardımcı olan serotonin hormonuna dönüştürdüğü 'triptofan' isimli bir aminoasit bulunur. Ancak bu bileşiğin sütteki miktarı maalesef bizi uykuya geçirecek kadar fazla değildir. Sütün uyumanıza yardımcı olması için, içindeki triptofan miktarının 10 kat daha fazla olması gerekirdi.

6. Şekerleme yapmak zararlıdır.

Aslında iş o kadar basit değil sevgili dostlar. Evet, gün içinde çok fazla uyumak gece uykunuzu riske atabilir ancak yapılan çalışmalara göre gündüzleri yapılan 10-20 dakikalık şekerlemeler, kendimizi daha dinç hissetmemizi sağlayarak konsantrasyonumuzu artırmaktadır. Gün içinde yapılan kısa şekerlemelerin aynı zamanda hafızayı, zihinsel performansı ve hatta immün sistemini geliştirdiği bilinmektedir.

7. Yalnızca REM uykusu sırasında rüya görürüz.

Bilinenin aksine rüya, uykunun tüm evrelerinde gerçekleşebilmektedir. Ancak araştırmacılara göre REM uykusunda görülen rüyalarla diğer evrelerde görülen rüyalar farklılık göstermektedir: Diğer evrelerde görülen rüyaların daha çok günlük olaylardan beslendiği, REM rüyalarının ise daha fantastik yapıda olduğu düşünülmektedir.

8. Koyun saymak uykuya geçişi kolaylaştırır.

Eğer uykuya dalmak konusunda devam eden bir sıkıntınız varsa, bu yöntem uykuya geçişinizi daha da zorlaştırabilir. İnsomnia rahatsızlığına sahip 41 insan üzerinde yapılan bir çalışma, katılımcılara uykuya dalmak için koyun saymaları talimatı verildiğinde, diğer zamanlara göre uykuya daha geç daldıklarını göstermiştir. Eğer uykuya geçişinizi kolaylaştıracak etkili yöntemler bulma niyetindeyseniz, gözünüzün önüne rahatlatıcı görüntüler getirmeyi deneyin; çünkü katılımcılara bu talimat verildiği zaman uykuya geçiş sürelerinin kısaldığı gözlemlenmiştir.

9. Bir uyurgezeri uyandırmak, onu ölümüne korkutabilir.

Evet dostlar, eğer bir uyurgezeri uyandırırsanız, onları şaşırmış ve kafası karışmış bir hale sokarsınız; ancak onları öldürmeniz mümkün değildir. Çünkü uyurgezerlik, genellikle kişi derin uykuda olduğu zaman gerçekleşir ve bu kişileri uyandırmak oldukça güçtür. Bir uyurgezerin, uyandıktan sonra bilincini tamamen geri kazanması belirli bir vakit almaktadır. Yani uyandıkları zaman yoğun bir şok geçirip ölmezler. Eğer etrafınızda bir uyurgezer varsa, onun uyku döngüsüne dikkat edin, çünkü uyurgezerlik genellikle uyku yoksunluğu çeken insanlarda gözlemlenir.

10. Rüyanızda ölürseniz, gerçek hayatta da ölürsünüz.

Endişelenmeye gerek yok, çünkü ölmezsiniz. Bu tıpkı bir uyurgezeri uyandırdığınızda öleceğini düşünmek gibi tamamen saçma bir düşüncedir. Bilim insanlarını uykuyla alakalı daha çok düşündüren konular var: Örneğin neden bu kadar çok uyumaya ihtiyaç duyduğumuz. Çünkü uzun saatler bilinçsiz bir şekilde hareketsiz kalmak atalarımızı yırtıcı hayvanlara karşı savunmasız bırakmıştır. Umarız yakın zamanda çözülür, çünkü büyük vakit kaybediyoruz...

11. REM evresi, uykunun en dinlendirici evresidir.

İşin aslı, REM uykusunun en dinlendirici evre olmaktan çok uzak olduğudur. Aksine REM uykusunda vücudumuz ve beynimiz neredeyse uyanık olduğumuzdaki gibi davranır. REM uykusunun ilk döngüsü, uykuya dalmamızdan 90 dakika kadar sonra başlar ve kalp atışlarında ve kan basıncında artış ve uzuvlarda geçici felç gibi durumlara sebep olur. Uykunun dinlendirici ve yenileyici evreleri aslında REM dışında kalan evrelerdir.

12. Anestezi verilen insanlar uykuya dalar.

Anestezi bir uyku durumu değildir sevgili dostlar. Bilinçsiz bir şekilde yatıyor olmanız her zaman uyuduğunuz anlamına gelmez. Bunu biliyoruz, çünkü uyku halinde beynimiz belirli dalga boylarında seyreder. Anestezi altında olduğumuzda ise, beynimiz neredeyse hiçbir dalga üretmez; onu uykudan ayıran da tam olarak bu özelliğidir. Anestezi daha çok, dışarıdan verilen bir etkiyle yaşanan geçici koma durumuna benzemektedir. Korkutucu, değil mi...

13. Hindi yemek uyku getirir.

Yanlış bilinen bir başka şey de hindinin uyku getirdiğidir. Tıpkı süt örneğinde olduğu gibi, hindi de içinde bedenimizin serotonine dönüştürdüğü triptofan aminoasitini bulundurur ancak bu oran, uykumuzu getirmek için yeterli değildir. Örneğin çedar peyniri, hem sütten hem de hindiden daha çok triptofan bulundurur ve uyumanıza daha fazla yardımcı olur.

14. Insomnia, uykuya dalamama hastalığıdır.

Insomnia, karşılaşılan pek çok uyku bozukluğundan bir tanesidir ve her zaman uykuya geçmekte güçlük yaşamak anlamına gelmez. ABD'de yapılan bir araştırma, her 3 insandan 1'inin hafif düzeyde de olsa insomniadan muzdarip olduğunu ortaya koymuştur ve bu uyku bozukluğunda gözlemlenen semptomlar şu şekildedir:

  • Çok erken uyanmak ve tekrar uykuya dalamamak.

  • Geceleri çok sık uyanmak

  • Yorgun ve bitkin uyanmak

  • Ve uykuya dalmakta güçlük çekmek

15. Ve yaşlı insanlar daha az uykuya ihtiyaç duyar.

Evet, yaşlı insanların uykuları genellikle daha kısadır ve sabahları erken uyanırlar ancak bu, onların uykuya daha az ihtiyaç duyduğunu göstermez. Nörofizyoloji uzmanı Sudhansu Chokroverty'ye göre yaşlı insanlar geceleri daha sık uyanırlar ve tekrar uykuya dalmakta güçlük çekerler ancak bu onların dinlenmiş bir şekilde uyandıklarını göstermez. Çoğunun gündüzleri kestirmesinin sebebi de tam olarak budur...

Popüler İçerikler

Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Tolunay Kafkas, "El Sıkmama" Olayına Müdahil Oldu: Hedefinde Volkan Demirel Var
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
YORUMLAR
22.07.2016

Yatın, uyuyun amk.

23.07.2016

2.33 uykuyla ilgili galeri yayınlamak da ayrı ironı :D

23.07.2016

cübbelinin dediğini yapın. besmele çekmeye başlayın 5 dk içerisinde şeytan uyumanıza bizzat eşlik edecek :)

TÜM YORUMLARI OKU (13)