Dini inanışlar insanın tüm hayatını şekillendirebiliyor ve hırs, öfke gibi duygularla da birleşince insanın ağzından ağır vaatler çıkabiliyor. Hayatın akışında, birçoğumuzun da rutininde olan şeyler Kastilyalı Isabel için son derece sıra dışı!
Dini inanışlar insanın tüm hayatını şekillendirebiliyor ve hırs, öfke gibi duygularla da birleşince insanın ağzından ağır vaatler çıkabiliyor. Hayatın akışında, birçoğumuzun da rutininde olan şeyler Kastilyalı Isabel için son derece sıra dışı!
Kastilya Kralı II. Juan ve Portekizli Isabel'in kızı olan Kastilya Kraliçesi I. Isabel, 1451'de doğdu. Sonradan babası yerine tahta çıkacak olan IV. Enrique'nin de üvey kardeşi olan Isabel aynı zamanda koyu bir dindardı. Öyle ki, ileride kendisine ve eşi II. Fernando'ya Papa IV. Alexander tarafından 'onursal Katolik' unvanı verilecekti.
Isabel, kardeşi Alfonso öldürülünce tahta varis gösterildi ve bu yüzden yapacağı evlilik de çok önemliydi. Babasının ölümü üzerine tahta çıkan üvey kardeşi IV. Enrique başta olmak üzere her kafadan bir ses çıkıyordu, herkes tahtın geleceği için Isabel'e eş önerisinde bulunuyordu. Isabel ise danışmanlarının tavsiyesiyle Aragon tahtının varisi II. Fernando ile evlenmeye karar verdi ve Enrique'nin onayı olmadan 1469'da evlendi. Kastilya'dan bir grup soylu bu karara karşı çıkarak tahtın gerçek varisinin Isabel değil, Enrique'nin kızı Juana (la Beltraneja olarak da bilinir) olduğunu ileri sürünce, entrikalarla dolu taht savaşlarının fitili de ateşlenmiş oldu.
Isabel ve Juana arasındaki taht kavgası, dört yılın sonunda, Isabel'in galibiyetiyle sona erdi. Aynı dönem Aragon Kralı II. Juan da hayatını kaybedince, Kastilya ve Aragon krallıkları ikilinin kontrolü altında birleşti. İşte bu olayların sonucunda Modern İspanya'nın temelleri işte bu gelişmelerle atıldı.
Isabel, eşi Fernando'yla birlikte Hıristiyanlık dışında bir dini benimseyenlere karşı sert bir tutum sergiledi. İber Yarımadası'ndaki son Müslüman kalesi olan Gırnata Emirliği'ni ele geçirip 'İspanya'nın yeniden fethi' (Reconquista) mücadelesini sonlandırmayı amaçlayan bir sefere çıktılar, ancak Kastilya maddi açıdan sıkıntıya düştü. Kral ve kraliçe, Gırnata yakınlarındaki Santa Fe'de karargâh kurduklarında sene 1491'di ve düşmanlarının yenileceği 1492 yılına kadar orada kaldılar. Öte yandan Kraliçe Isabel, Andalucia'da engizisyon kurarak Hıristiyanlığı kabullenmeyen Yahudileri ülkeden sürdü.
Kraliçe Isabel'in 1504 yılındaki ölümüne kadar, yani 53 yıl boyunca, sadece 2 kez banyo yaptığı biliniyor. Isabel'in katı inancından dolayı yıkanmadığı ve bununla övündüğü söyleniyor.
Kastilyalı Isabel'in, evlendiği gece Fernando'ya dönerek, ''Avrupa'daki tüm Müslümanlar ve Yahudiler öldürülünceye kadar banyo yapmayacağım!'' diye yemin ettiği ve sözüne sadık kalarak yıkanmadığı da bir diğer rivayet.
Isabel, Gırnata yakınlarındaki Santa Fe'de kalırken Kristof Kolomb onu ziyarete geldi. Amerika'yı keşfedeceğinden habersiz Kolomb, kraliçeden yolcuğunu için destek rica etti. Teklifi kabul eden Isabel'in bu sefer için mücevherlerini verdiği iddia ediliyor, bazıları da sadece sınırlı bir bütçe ayırdığını ifade ediyor.
Sonuç olarak Kolomb, bu yolculukta 'Yeni Dünya'yı keşfetti ve papalıktan çıkan onayla bu keşif Kastilya'ya bırakıldı.
doğunca ebe yıkamış ölünce de imam. makul :D
kokudan kazanmış taht savaşını karşı karşıya gelince abbaaoov bu ne koku diyip ölmüşler enrique juana falan..
arkadaşlar yıkanmaya bu kadar takılmayın bence. o donemlerde bu tarz yeminler etmeyenlerde en fazla 10 kere fln yıkanıyordu tüm hayatı boyunca. tuvalet ve yıkanma olayı 1900lere kadar fln baya dert avrupada... parfüm, topuklu ayakkabı ve şemsiyenin neden keşfedildiğine bakarsanız anlarsınız...