Yok söylemedim. Onlar rahmetli olduktan sonra 2011 yılında tanındım, hala olarak piyasaya çıktım. O da nasıl oldu, temizliğe gittiğim ailenin bir kızı vardı. İzmir'de yaşıyordu. O da hep hala diyordu zaten, abla demiyordu. Abla denmesini hiç sevmem, abla çok kaba geliyor. Hala kibar. Ben senin resimlerini çekeceğim ama doğal ol yani dedi. Bize geldiğin zaman iş yaparken, ot toplarken falan... Bana poz verme dedi, iyi dedim ben de çekti. Sonra 'bu resimleri Alsancak'ta sergide yayınlayacağım, ister misin?' dedi. Olur dedim ben de. Sergide yayınlarken Yeni Asır'dan kulakları çınlasın İlker Bey diye birisi 'Seçil ya, böyle bir insan var mı yoksa bu senin bir kurgun mu?' demiş. Yoo demiş bizim köyde yaşıyor, bize temizliğe geliyor. 'Ben gitsem röportaja kabul eder mi? demiş. Sonra beni aradı, gelsin dedim. Sonra Yeni Asır'dan tut bütün gazeteler döküldü eve.
canım ya kafasını kapatmış bi de :( ihsan hala kendisini böle iyi hissediyor köy kabul etmiş bi abla kardeşini nsl kabul etmez nedir bu kindarlik kardeş be :(((
ay keşke benim komşum olsa.
Yani asla yargılamıyorum. Herkesin kendi görüşüdür, enteresan bir durum açıkçası ama, belki kendini o şekilde gerçekten çok seviyor, röportajı okurken en çok üzüldüğüm, gözlerimin dolduğu olan kısım da, ablasının elini tutmaması, anne ve babasının rahmetli olması ve kimsesinin olmaması. Soruyorum size, bu adam ünlü biri olsaydı, ve bu şekilde giyinmeyip köyde yaşasaydı tüm kolu komşu, ailesi ve akrabaları peşinden ayrılır miydi ayrılmaz mıydı