'Feminist Olmak' ile Özdeşleştirilen Fakat Aslında Bir Zorunluluk Olmayan 6 Davranış

Günümüzde çok sık karşılaştığımız ve insana 'artık yeter' dedirten durumlardan biri de bir feministin bir diğer feministe nasıl düzgün bir feminist olunacağı konusunda saçma düşünceler dayatması. Bu durumu açıklığa kavuşturmak gerekiyor. En basit haliyle feminizm, cinsiyet eşitliğini savunan bir tutumdur. Yalnızca bu kadar. Elbette bu tutumdan dolayı toplumumuzda cinsiyet eşitsizliğine yol açan bazı uygulama ve davranışları eleştireceğiz, normları yıkacağız ve eşitlik için savaşacağız. 

Eğer kendinizi bir feminist olarak tanımlıyorsanız, tek yapmanız gereken erkek ve kadının eşit olduğuna inanmak ve sonrasında bu inancınızı günlük yaşamınızda pratiğe dökmek, yani gerçekleştirmek. Feminist olmak için koltuk altı kıllarınızı uzatmak veya saçınızı kısa kestirmek zorunda değilsiniz (fakat eğer bunları yapmayı seçiyorsanız, hiç kimse size karışamaz, sizin kendi özgürlüğünüzdür). İstediğiniz kişi olabilirsiniz; işte feminizmin savunduğu en can alıcı nokta da budur. Her kim olmayı seçiyorsanız seçin, bu toplumda size herkese davranıldığı gibi eşit bir şekilde davranılmalı.

Cinsiyet eşitliğinin bir parçası da, kadınların -tıpkı erkekler gibi- kendi seçimlerini yapma hakkına sahip olduğunu kabul etmektir. Örneğin, asla bir erkeğe 'hem ailen var, hem de kariyer mi yapmaya çalışıyorsun? Sen adam değilsin!' denildiğini duymayız. Fakat kadınlar bu ve bunun gibi onlarca söyleme maruz kalır. Erkeklere daha çok 'işten eve geldin, evi temizledin ve eşine yemek hazırladın ha? Sen adamın dibisin!' gibi şeyler söylenir. Oysa her erkeğin yapması gereken şey budur, tıpkı kadınların yaptığı gibi. 

İsteyen herkes feminist olabilir ve sizin düzgün bir feminist olup olmadığınızı söylemek hiç kimsenin haddi değildir. Bir feminist güçlü veya zayıf olabilir, yüzeysel veya derin olabilir, eğlenceli veya depresif olabilir, tombul veya zayıf olabilir... Yani kısacası istediği şey olabilir ve bu durum onun feministliğine hiçbir şekilde gölge düşürmez.

Öyle ki, bir kişiye feminizmi 'doğru' bir şekilde uygulayıp uygulamadığı konusunda eleştiri getirirken aslında kendi feminist algımızı ona dayatıyoruz ve ona istediği kişi olma özgürlüğünü vermiyoruz demektir. Elbette birbirimize destek olmalı ve fikirlerimizi karşımızdakiyle paylaşmalıyız. Fakat hiç kimse bizim yaşam polisimiz değildir ve istediğimiz kişi olmak için yapmamız gereken şeyleri söyleyemez. Bunu göz önüne aldığımızda, aslında sadece 'feminizm' çağında yaşamıyoruz, aynı zaman 'düzgün feminist' ve 'çakma feminist' ayrımının yapıldığı bir çağda da yaşıyoruz.

İşte sık sık insanların feminist kavramıyla özdeşleştirdiği fakat iyi bir feminist olmak için bir zorunluluk olmayan 6 madde;

1. Evlendiğiniz zaman soyadınızı değiştirmek.

Soyadınızı asla değiştirmek istemeyebilirsiniz, bu gayet normal. Fakat bunun nedeni bir feminist olmanız değil, soyadınızı gerçekten seviyor ve hayatınıza onunla devam etmek istemeniz olmalıdır. Sanırım Beyonce feministler için evliliği istenilen bir şey haline getiren kişiydi. Öncesinde feministler tarafından evlilik kötü bir şey olarak kabul edildiğinden değil fakat bazı feminist geleneğe sahip okulların evlenildiğinde kadın kişiliğinin ortadan kaybolduğunu düşünmesinden. O günden bugüne evliliğe bakış açısı çok değişti, artık kadınlar hem iyi bir anne hem de iş hayatında başarılı bir insan olabileceklerinin farkındalar ve bu mücadeleye atılmaktan korkmak için herhangi bir nedenleri yok.

Fakat bazı uç feminist yaklaşımlar hala soyadı konusunda problem yaratıyorlar. Bu konuda kafa karışıklığı yaşayan ve kendini 'feminist' olarak tanımlayan biriyseniz, yapacağınız şey çok basit: Eğer soyadınızı korumak istiyorsanız koruyun, değiştirmek istiyorsanız değiştirin. Bu kadar basit. Bunun bir kuralı veya uyulması gereken bir reçetesi yok. Hangisini seçerseniz seçin, feministliğinizden hiçbir şey kaybetmeyeceksiniz veya yeni bir şey kazanmayacaksınız. Hangi isme sahip olduğunuzun feminist özelliklerinizle hiçbir ilgisi yok.

2. Bir erkeğin sizin için hesabı ödemesine izin vermek.

Bu birçok kişiye garip gelebilir ama hem maddi ve sosyal olarak bağımsız bir kadın olup, hem de birlikte olduğunuz erkeğin size yemek/içecek ısrmarlamasına izin vermek gayet mümkündür. Eğer sizin için hoş bir şey yapmak isteyen bir erkeğin hesabı ödemesine izin verirseniz, bu gerçekten de feministliğinizden bir şey kaybetmenize neden olur mu? Bir gerçek var: Bazı insanlar paralarını bir ilişkide güç kazanmak için kullanabiliyorlar ve hatta bazı erkeklerin hesabı ödemek konusundaki aşırı ısrarcılığı onların kontrolü elde tutma iç güdüsünden ileri geliyor olabilir. Fakat bunları dışında, kötülüğün olmadığı bir yerde olmayan şeyi aramak ne kadar akıllıca olur ki? Bazen insanlar yalnızca iyi ve cömert olmaya çalışıyordur ve bunun arkasında bir şey aramak yanlış olur.

Eğer bir kadınsanız bu durumun tadını çıkarmak oldukça normaldir, bunda hiçbir yanlış taraf yok. 'Kendi inançlarınızdan vazgeçerek bir erkeğe bağımlı olmak' ile 'aşık olduğunuz kişinin size bir yemek ısmarlamasına izin vermek' arasında oldukça büyük bir fark vardır. Elbette bir erkeğin size olan sevgisini gösterebileceği onlarca yol vardır. Aslında size bir yemek ısmarlaması da yalnızca bu yollardan biridir. Böyle bir durumda cinsiyet eşitliğine dair derin düşüncelerinizi yemek masasına getirmek yersiz olacaktır çünkü karşınızda size nezaket göstermeye çalışan biri bulunmaktadır. Sahiden, ne zamandan beri bedava yemek bir tabu haline dönüştü? Tıpkı bir erkeğin size yapabileceği gibi, siz de içinizden geldiğinde birlikte olduğunuz kişiye tatlı bir jest yapmak isterseniz, ona bir yemek ısmarlayabilir ve eşitlikçi yaklaşımınızı gösterebilirsiniz.

3. Görünüşünüzü umursamak.

Feminist olmak 'seçim yapabilmek' ile ilgilidir. Eğer egzersiz yapmayı, modayı takip etmeyi, saçınızı ve tırnaklarınızı yaptırmayı, ne yediğiniz konusunda dikkatli olmayı seçiyorsanız, bu durum sizin feminist olmanızın önüne geçemez. Tıpkı feminizmin kadınların seçim hakkının erkeklerle eşit olması gerektiğine inandığı gibi, feminist olan kadınlar arasında da bir seçim özgürlüğü olmalıdır. Herkes hayatını dilediği gibi yaşar ve inandığı görüşü her koşulda savunabilir. Yani özetle bir feministin bakımsız ve erkeksi olmasını gerektirecek bir zorunluluk yoktur. Bakımsız ve erkeksiz olmayı seçmek de elbette bir özgürlüktür, isteyen öyle olmayı seçer isteyen böyle. Bu konuda söz söyleme hakkı kendinizden başka hiç kimseye ait değildir. Eğer benim fikrimi sorarsanız, şu dünyada en feminist olmayan şey, bir kadının başka bir kadını yalnızca görünüşüne bakarak feminist olmamakla suçlamasıdır. Bunu yapmak feminizmin savunduğu tüm değerlere karşı çıkmak demektir.

4. Rap dinlemek.

Rap her daim erkeklerle özdeşleştirildi ve kadınlara hakaret içeren şarkı sözleriyle tanındı. İşte bu yüzden bir feministin rap dinlememesi gerektiği düşünülüyor. Fakat durum gerçekten böyle mi?

Bir feminist olarak rap şarkıları oldukça sorunlu bulduğumu belirtmek isterim. Kadının nesneleştirmesine dair şiddet içeren şarkı sözlerinden nefret ediyorum fakat rap şarkılarını seviyorum. Bir müzik tarzına ait bir şarkıdan nefret etmek, o müzik tarzından tamamen vazgeçmemiz gerektiği anlamına gelmiyor. Eğer siz de benim gibi düşünüyorsanız, bir tavsiye: Eminem dinlemeyin! Bunun yardımı olur ve rap müziği tekrar sevmenizi sağlar. Jay-Z ve Biggie gibi ünlü rapçilerin kadınlara saldırı niteliğinde olmayan sözlere sahip onlarca şarkıları var. Kadın rapçi yok mu? Elbette var:  Lil Kim, Missy Elliot, Erykah Badu ve dahası... Bir kadının, yıllardır kadınlara baskı yapan şarkı sözleriyle dolu bir müzik tarzını alıp, bu tarzı kendi gücünü gösterme alanı haline getirmesi kadar güzel bir şey yok. Tıpkı feminizm gibi, rap müzik de tek bir çatı altında olmak zorunda değil. Yapmanız gereken tek şey sevdiğiniz kısımlarını almak ve sevmediğiniz kısımlarla ilgilenmemek. Hepsi bu ve aslında hayatınızın geri kalanını da şekillendirmek için en ideal yol bu.

5. Ev işlerini yapmaktan keyif almak.

Temizliği sevmek ve sevdiğiniz bir şeyi yapmak ne zamandan beri feminist tutumunuza karşı bir şey oldu? Veya yemek yapmak? Bir kadının -tıpkı bir erkeğin de olması gerektiği gibi- ev işlerini yapmaktan keyif almasında yadırganacak hiçbir şey yok.

Sıcak bir yuva kurmak ve feminist idealler hep birbirinden ayrı düşünülmüştür. Sanki her feminist yalnız veya lezbiyen bir arkadaşıyla yaşamalı, temizlik ve yemek yapmamalı, hiçbir erkekle görüşmemeli ve çocuk sahibi olmamalı... Eğer bunların sizi daha iyi bir feminist yapacağını düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz. Tıpkı daha önceki maddelerde de belirttiği gibi, feminist olmak bir seçimdir ve hayatınızı nasıl yaşayacağınızı seçmek sizin feminist tutumunuza hiçbir şekilde leke düşüremez. Hem ev işleri yapmak, hem de bir feminist olmak gayet mümkündür. Aslında daha bile iyidir denebilir. Eğer güzel bir aileye sahip olur ve aynı zamanda feminist düşüncelerinizi pratiğe dökerseniz, çevrenizdeki herkese bu ikisinin bir arada gidebileceğini göstermiş ve erkek egemen toplumun bir parçası olmadan da aileye sahip olunabileceğini kanıtlamış olursunuz.

6. Bazı feminist söylemlere karşı çıkmak.

Aslında bunu yapmak sizi daha iyi bir feminist haline getirecektir. Eleştirel düşünme ve tabulaşmış fikirleri analiz ederek yanlışları ortaya çıkarmak, sizin bu düşüncelere olan bağlılığınızın ve onları daha iler taşımak için ortaya koyduğunuz gayretin bir simgesidir. Derin felsefi düşüncelere sahip olmanız, size feminist kuramlarıyla öğretilen fikirleri sorgusuz sualsiz kabul etmeniz gerektiği anlamına gelmez. Eğer cinsiyetler arası eşitliğe inanıyorsanız siz bir feministsiniz demektir. Bu fikrinize başka neyi dahil edeceğiniz tamamen size kalmış. Örneğin bir kişi size 'heteroseksüel seks tecavüzdür' (uç bir feminist teorinin savunduğu görüştür) gibi bir şey derse, -eğer yanlış olduğunu düşünüyorsanız- bu fikre karşı çıkmak ve yanlışlığını ortaya koymak sizin hakkınızdır. Bunu yapmak feministliğinizden bir şey kaybetmenize neden olmaz. Farklı bir düşünceye sahip olduğunuz bir konu hakkında kendinizi ifade etmeniz en doğal şeydir ve bu çok normaldir.

Popüler İçerikler

Vergi Uzmanı Ozan Bingöl Asgari Ücretlinin Enflasyona Nasıl Ezdirildiğini Verilerle Açıkladı
İstanbul Boğazı'nın En Pahalı Yalısında Fiyat Güncellemesi: Değeri Tam 120 Milyon Euro
Kasımpaşa’nın 18 Yaşındaki Futbolcusu Yasin Özcan 8 Milyon Euro’ya Aston Villa’ya Transfer Oluyor
YORUMLAR
09.02.2015

gerçekten çok iyi anlatmışsın. feminizm ne yazık ki cinsiyet eşitliği değil de erkek düşmanlığı olarak anlaşılıyor ülkemizde. İnşallah feminizmi yanlış anlayan herkes bir gün bu yanlışını fark eder de erkek düşmanlığı için değilde cinsiyet eşitliği için çabalarlar.

Bir kadın bir erkeğe yemek ısmarlayamaz çünkü anında ataerkillik devreye girip erkeği 'Kadın beni eziyor buna izin vermem. Erkeğim ben!' düşüncesine sevk ediyor. Ayrıca 2. maddeyi hazmedememizin nedeni (hadi kendi adıma konuşayım) 'yük olmak'... Ve bu sadece bir erkeğe karşı da değil, herkese karşı... Aileme, arkadaşlarıma...

05.12.2015

Bayan değil kadın, lütfen dikkat edelim..

28.07.2016

"Eminem dinlemeyin! Bunun yardımı olur ve rap müziği tekrar sevmenizi sağlar. Jay-Z ve Biggie gibi ünlü rapçilerin kadınlara saldırı niteliğinde olmayan sözlere sahip onlarca şarkıları var." Eminem'in yok mu? Fazlasıyla var. Hatta Eminem birçok rapçiden farklı olarak kadın, seks, uyuşturucu, parti gibi konulardan çok hayatın gerçeklerini anlatan nadir rapçilerden ve bu özelliğiyle bana rap müziğini sevdiren adamdır. Bu içeriği hazırlayan kişi sanırım sadece "Cleaning Out My Closet" şarkısını dinlemiş olacak ki adama karşı bu kadar önyargılı yaklaşıyor. Kendinize gelin az.

TÜM YORUMLARI OKU (12)