İzmir'in Seferihisar ilçesinde, koruyucu ailenin 25 yaşındaki oğlu, bakımını üstlendikleri 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmaktan 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıca küçük kızın, kendisine cinsel istismarda bulunduğunu iddia ettiği koruyucu baba hakkında da aynı suçtan dava açıldı.
Seferihisar'da 2011 yılında 5 yaşındaki olan M.S.Ç. adlı erkek çocukla, 7 yaşında olan ablası H.Ç., koruyucu aile yanına verildi. 2016 yılında ise 10 yaşına gelen kardeş, eğitim gördüğü okuldaki rehber öğretmenine, yanlarında kaldıkları koruyucu ailenin oğlu N.C.D.'nin, ablası H.Ç.'ye cinsel istismarda bulunduğunu, kendisini de ablasıyla ilişkiye girmeye zorladığını anlattı. Rehber öğretmen, durumu polise bildirdi.
DHA'nın aktardığına göre, Çocuk İzleme Merkezi’nde (ÇİM) ifadesi alınan M.S.Ç., N.C.D.’nin bilgisayarda oyun oynatacağını söyleyerek, kendisine cinsel içerikli görüntüler izlettirdiğini, 'Karşı koyarsanız sizi yurda veririz' tehdidiyle de ablasına cinsel istismarda bulunduğunu söyledi.
Küçük çocuk, N.C.D.nin kendisini de ablasıyla ilişkiye girmeye zorladığını öne sürdü. ÇİM tarafından hazırlanan raporda M.S.Ç.’nin yaşına uygun ifade verdiği, ezberletilmiş kalıp cümleler kurmadığı, verdiği ifadeye itibar edilebileceği bildirildi. Bunun üzerine gözaltına alınan ve tutuklanan N.C.D. hakkında 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan dava açıldı.
İzmir 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan N.C.D., suçlamaları kabul etmeyerek, 'Ben bu anlatılanları yapmadım. Mağdur ve kardeşi beni sevmedikleri için iftira atıyorlar. Onların parka gitmesine izin vermiyordum. Bunun için böyle konuşmuş olabilirler. Mağdur, denize gittiğimiz de benim ve kardeşinin şortunu indiriyordu. Kızmama rağmen yapıyordu. Kendisi böyle biridir' dedi.
H.Ç. ise mahkemede, N.C.D. ile birlikte koruyucu baba M.D.'nin de kendisine cinsel istismarda bulunduğunu iddia etti. M.S.Ç. de koruyucu babanın, annenin evde olmadığı zamanlarda ablasına cinsel istismarda bulunduğu söyledi.
Baba M.D., '2011 yılında önce H.Ç.'yi sonra da kardeşi M.S.Ç.'yi, koruyucu aile olarak aldık. Oğlumuzla anlaşamıyorlardı. Suçlamaları kabul etmiyoruz' diye konuştu.
Davaya müdahil olan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Neslihan Ersoy Sevindik, H.Ç. ile kardeşinin devlet korumasına alındığını belirterek, sanığın indirim yapılmadan cezalandırılmasını istedi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanığı önce 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ardından da 'eylemi cebir ve tehdit altında gerçekleştirdiği' gerekçesiyle 18 yıla, zincirleme olarak gerçekleştirdiği gerekçesiyle de 27 yıla çıkardı. Mahkeme heyeti, duruşmalarda pişmanlık göstermeyen sanığa verilen cezada indirim uygulamadı.
Koruyucu babaya da dava açıldı
M.D. hakkında İzmir 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan dava açıldı. Koruyucu babanın da önümüzdeki günlerde tutuksuz yargılanmasına başlanacak.
Laflara bak 10 yaşında ki çocuk intikamı nereden bilsin senin söylediklerin iftira aslında şerefsiz ya
İçinde erkek olan eve çocuk emanet edilmez. Evet genelliyorum. Kendim de dahil hepsini aynı kefeye koyuyorum. Çocukları maddi durumu iyi ve yalnız yaşayan kadınların yanına verin. Çocuğun bi alerjisi ya da özel bi durumu yoksa özellikle evde evcil hayvanı olanları tercih edin. Hatta bu kişilerin evine hiç erkek gelmezse çocuk için çok daha güvenli bence. Ancak bunu denetleyecek bi mekanizma yok tabii. Evlatlık verecekseniz de gönüllü aile seçecekseniz de bu şekilde bi tercih yapmalısınız. Bi de evlatlık ya da koruyuculuk için gönüllü olanları psikolojik bi denetimden geçirmeniz de gerekir. Erkekler herkes için tehlikeli.
yazdim yazdim küfürü sonra dedim mübarek gece papaza kızıp oruç bozma...sizin ben Atomlarınızın.😡