Koronavirüs tüm dünya için büyük bir tehdit. Günden güne bu virüsün sıçradığı ülkeler ve ölümler artış gösteriyor.
Küresel bir salgın durumu oluştuğu için Dünya Sağlık Örgütü de Koronavirüsü 'pandemi' kategorisinde değerlendiriyor. Yani anlayacağınız durum ciddi.
Koronavirüs vakasının şu an için 6 olduğu Türkiye'de de geç de olsa okulların tatil edilmesi, maçların seyircisiz oynanması gibi bazı tedbirler alındı. Hatta bazı şirketler evden çalışma sistemine bile geçti.
Böyle önlemler alınmışken ve alınmaya devam ederken, "kalabalık ortamda bulunmayın" uyarıları yapılırken işin ciddiyetini hala anlayamayan insanlar, eğlence mekanlarında bulunmaya devam ediyor.
Evet, belki de Koronavirüs en çok yaşlıları etkiliyor fakat bu kimseye sosyal mesafeyi hiçe sayma hakkı vermiyor. Bu tarz etkinliklere katılan bireyler bencilce ve pervasızca hareket ediyor.
Sizin bir akşamlık eğlenceniz virüsün yayılmasını hızlandırabilir, riskli grupta bulunan insanları tehlikeye sokabilir. Bunu akıl etmek, şimdiden tedbir almak neden bu kadar zor?
İtalya'da da virüsün bu şekilde yayıldığını unutmamak gerek. Evlere kapanmak istemeyebilirsiniz, stresli de olabilirsiniz fakat bu dünyanın kurtuluşu için bir süre kalabalık yerlerden uzak durma fedakarlığını da göstermelisiniz.
Bu kolay bir süreç değil. Ayrıca sadece bu süreçten Türkiye de geçmiyor. İtalya'da insanlar günlerdir evlerinden çıkmıyor. Vaka sayısının 6 olmasından mı kaynaklı bu rahatlık?
Bu sosyal mesafeye uymayan sadece eğlence mekanlarına giden insanlar değil elbette. Ne yazık ki bazı partilerin kalabalık etkinlikleri de devam ediyor bu süreçte. Konferanslar, açılışlar vs...
Bu etkinlikleri ertelemek hiçbir şey kaybettirmez.
Özellikle partilerin bu süreçte vatandaşa örnek olması da gerekiyor. Unutmayın, sosyal mesafe bir sorumluluktur. Kişi bu sayede hem kendisini hem de etrafındaki insanları korur. Siz de bu konuda yardımcı olabilirsiniz. Emin olun ki virüsün yayılmasını sizin duyarlı davranışlarınız azaltabilir.
Mümkünse kalabalık yerlerden uzak durarak ve gerekirse evden çıkmayarak hem kendinizi hem de çevrenizi koruyabilirsiniz. Bu süreçte bazı fedakarlıklarda bulunmak bizim için külfet olmamalı!
Bugün maske taktığım için minibüste biri kadın, biri erkek olmak üzere iki davar benimle dalga geçmeye kalktı, “korona vaar, korona korona hehe” diyerek. Erkek olan davar bunu 15-20 defa yüksek sesle tekrar etti, kadın olan davar da kikirdeyerek destekledi. Ardından ben de söylenmeye başladım ve yanımdaki tanımadığım kız da beni destekleyerek ne bakıyorsun diye tersledi. Ardından dövülmekle, saçımızın başımızın yolunmasıyla tehdit edildik bu iki davar tarafından. Böyle insanlara mı söyleyecek iki çift lafınız var sizin? Bunlar asla iflah olmayan tipler ve bence koronadan daha tehlikeli virüsler. Keşke önce bunlardan kurtulabilsek.
Tutturmuşsunuz İtalya gibi olucaz diye.İtalya’da virüs insanlar evinde oturmadağı için bulaşmadı.Devletin almadağı önlemlerden dolayı çok absürt bir şekilde arttı.Dünyanın her yerinden gelen yolculara hiç bir şekilde sorgusuz sualsiz termal kameralı bile kontrol yapmadılar.Ayrıca İtalya çinli öğrencilerin beşiği çok fazla içli dışlılar.Virüsün ilk haftasında hükümet İtalya virüsten güçlüdür diye açıklama yapıyolardı.Bunun anlamı önleme gerek yok demektir.Kısacası İtalya’da insanlar dışarda diye bulaşmadı.Ülkeye girişlerdeki kontrolsüzlük yüzünden yaşandı.Milletimiz az da olsa bilinçlendi zaten avrupaya göre temiz yaşayan bir milletiz üstüne daha da hijenik olduk ülkeye giriş çıkışlar çok sağlam kontrollü.Yani Türkiye hiçbir zaman virüste bir İtalya olmayacak.Boşuna insanları panikletmeyin..
aynen ya haklısın bizim devletimiz çok önlem alıyor yani o kadar önlem alıyor ki o kadar olur yani 21 bin kişi umreye gider gelir yolda 2 ihlas 1 elham okurlar oldu bitti 👍🏻✌🏻
Evden çıkmayın evet çıkmayın ama çalışmak zorunda olanlarımız ne yapsın? Evden çalışılabilecek bir iş yapıyoruz ama yine de hepimiz ofisteyiz??? Neden?? Çünkü patronumuz öyle istiyor! Hepimiz bilgisayarlarımızı alıp evlerimize gitsek ve 1876 yılında icat edilip günümüzde çok daha işlevsel olan telefon aracılığı ile iletişimde kalsak ne olur? Ama yook bu da bizlerin zamanındaki işgüzarlıklarımız yüzünden mümkün değil. Patron da kendi kendine diyor ki nereden bileyim ben çalışacağını? Haklılık payı var tabi. Ama soruyorum sen evinde bizler ofisteyken nereden biliyorsun çalıştığımızı? 3-4 hafta diyor herkes o kadar süre kendimizi tutamıyor muyuz?
Bugün maske taktığım için minibüste biri kadın, biri erkek olmak üzere iki davar benimle dalga geçmeye kalktı, “korona vaar, korona korona hehe” diyerek. Erkek olan davar bunu 15-20 defa yüksek sesle tekrar etti, kadın olan davar da kikirdeyerek destekledi. Ardından ben de söylenmeye başladım ve yanımdaki tanımadığım kız da beni destekleyerek ne bakıyorsun diye tersledi. Ardından dövülmekle, saçımızın başımızın yolunmasıyla tehdit edildik bu iki davar tarafından. Böyle insanlara mı söyleyecek iki çift lafınız var sizin? Bunlar asla iflah olmayan tipler ve bence koronadan daha tehlikeli virüsler. Keşke önce bunlardan kurtulabilsek.
Tutturmuşsunuz İtalya gibi olucaz diye.İtalya’da virüs insanlar evinde oturmadağı için bulaşmadı.Devletin almadağı önlemlerden dolayı çok absürt bir şekilde arttı.Dünyanın her yerinden gelen yolculara hiç bir şekilde sorgusuz sualsiz termal kameralı bile kontrol yapmadılar.Ayrıca İtalya çinli öğrencilerin beşiği çok fazla içli dışlılar.Virüsün ilk haftasında hükümet İtalya virüsten güçlüdür diye açıklama yapıyolardı.Bunun anlamı önleme gerek yok demektir.Kısacası İtalya’da insanlar dışarda diye bulaşmadı.Ülkeye girişlerdeki kontrolsüzlük yüzünden yaşandı.Milletimiz az da olsa bilinçlendi zaten avrupaya göre temiz yaşayan bir milletiz üstüne daha da hijenik olduk ülkeye giriş çıkışlar çok sağlam kontrollü.Yani Türkiye hiçbir zaman virüste bir İtalya olmayacak.Boşuna insanları panikletmeyin..
Evden çıkmayın evet çıkmayın ama çalışmak zorunda olanlarımız ne yapsın? Evden çalışılabilecek bir iş yapıyoruz ama yine de hepimiz ofisteyiz??? Neden?? Çünkü patronumuz öyle istiyor! Hepimiz bilgisayarlarımızı alıp evlerimize gitsek ve 1876 yılında icat edilip günümüzde çok daha işlevsel olan telefon aracılığı ile iletişimde kalsak ne olur? Ama yook bu da bizlerin zamanındaki işgüzarlıklarımız yüzünden mümkün değil. Patron da kendi kendine diyor ki nereden bileyim ben çalışacağını? Haklılık payı var tabi. Ama soruyorum sen evinde bizler ofisteyken nereden biliyorsun çalıştığımızı? 3-4 hafta diyor herkes o kadar süre kendimizi tutamıyor muyuz?