Neredeyse dünyadaki bütün ülkeler koronavirüs salgınından etkilenmiş durumda. Türkiye de yaklaşık 15 gündür bu salgınla mücadele ediyor. Kendi karantinamızı ilan etmemiz için uyarılarda bulunuluyor.
Bu uyarıları dikkate alan insanlar da iş dışında dışarı çıkmamaya özen gösteriyor. Buraya kadar her şey çok güzel, olması gerektiği gibi.
Fakat bu durum bir yana bir de kadınların şiddet gördüğü erkek figürleriyle aynı evde zorunlu bir şekilde yaşadıkları gerçeğini de görmek gerekiyor.
Eşinden, abisinden ya da babasından şiddet gören kadınlar, bu zorlu karantina günlerinde bir de erkekler tarafından öldürülmemek için mücadele veriyor.
İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.
Bu tabloya baktığımızda karantinanın başladığı mart ayında kadınların %61'inin evlerinde öldürüldüklerini görebilirsiniz. Evde kal çağrılarını yaparken bir yandan da kadınları ölüme terk etmiş oluyoruz. Ölümlerin ve şiddetin genel bir OHAL ilanında daha da çok artacağı apaçık ortada.
Bu sadece Türkiye'ye özgü bir durum değil elbette. Erkeklerin var olduğu hemen hemen her yerde kadına yönelik şiddet ve ölümler hiç olmadığı kadar artmış durumda.
Bu noktada da her zaman olduğu gibi devletlere çok iş düşüyor. Bir an önce tedbirlerin alınması, kadınların evlerinde katilleriyle yaşama zorunluluğunun ortadan kaldırılması gerekiyor.
Örneğin Fransa, kadına yönelik şiddetin karantina günlerinde ev içinde artmasının ardından otellerde kadınların barınmalarını sağladı ve birçok alanda da erkek şiddetinden kaçan kadınların yardım almaları için destek merkezleri kurdu.
Bununla da yetinmeyin Fransa, kadınların eczanelerde "gizli kod" aracılığıyla gizlice yardım isteyecekleri bir sistem de başlattı.
Türkiye'de de buna benzer bir sistemin uygulanması lazım. Kadınlar herkes gibi evlerinden ya market ya da eczane için dışarı çıkabiliyor. Bu nedenle şiddet gören kadının kolay bir sistemle destek merkezlerine ulaşması gerekiyor.
Evet belki başkaları için "hayat eve sığar" ama kadın için hayat eve sığmıyor!
İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.
İyi insanlar evinden çıkmayan yaşlılar için bakkala gidiyor ya, bizde evde şiddet gören kadınların evine gidip kocalarını yerden kalkamayacak hale getirelim. Şiddete karşı mıyım? Karşıyım... Ama bir herif, karısını dövüyorsa o herife şiddet uygulamaya karşı değilim. Ondan anlar çünkü davar.
Avusturya vs gibi ülkelerde marketlerde en çok alınan şey, tuvalet kağıdıyken, Fransa da alkollü içecekler olmuş. Şiddetin %34 arttığı ve bunun sadece bilinen kısmı olduğu söyleniyor. Geçenlerde bir baba, çocuğunu döverek öldürdü Fransa da.
Radikal feminizm -feminazinizi- lütfen haber içeriği şeklinde yayınlamayın. ‘Erkek olan her yerde’ ifadesi fazlasıyla can sıkıcı. Ben bir kadın olarak feminizmi ve kadın haklarını savunduğumuz kadar insan haklarından uzaklaşmamamız gerektiğini ve kendimize yapılmasını istemediğimiz cinsiyetçiliği karşı cinse de yapmamamız gerektiğini içeriğin editörüne de hatırlatmak istiyorum. Aile içi şiddetin/kadına şiddetin izolasyon ve sokağa çıkma yasağında maalesef artış göstereceği başından beri belliydi geçmiş yıllarda yaşadıklarımıza bakılınca. Konu ile alakalı Mor Çatı faaliyetleri/bağışları varsa gerekli iletişim adreslerini içeriğe eklerseniz daha çok insana fayda sağlayacak şekilde haber yapılmış olur. İnsanlara feminizmi yanlış tanıtmayın biz cinsiyet ayrımcılığına karşıyız erkeğe değil!
İyi insanlar evinden çıkmayan yaşlılar için bakkala gidiyor ya, bizde evde şiddet gören kadınların evine gidip kocalarını yerden kalkamayacak hale getirelim. Şiddete karşı mıyım? Karşıyım... Ama bir herif, karısını dövüyorsa o herife şiddet uygulamaya karşı değilim. Ondan anlar çünkü davar.
Avusturya vs gibi ülkelerde marketlerde en çok alınan şey, tuvalet kağıdıyken, Fransa da alkollü içecekler olmuş. Şiddetin %34 arttığı ve bunun sadece bilinen kısmı olduğu söyleniyor. Geçenlerde bir baba, çocuğunu döverek öldürdü Fransa da.
Radikal feminizm -feminazinizi- lütfen haber içeriği şeklinde yayınlamayın. ‘Erkek olan her yerde’ ifadesi fazlasıyla can sıkıcı. Ben bir kadın olarak feminizmi ve kadın haklarını savunduğumuz kadar insan haklarından uzaklaşmamamız gerektiğini ve kendimize yapılmasını istemediğimiz cinsiyetçiliği karşı cinse de yapmamamız gerektiğini içeriğin editörüne de hatırlatmak istiyorum. Aile içi şiddetin/kadına şiddetin izolasyon ve sokağa çıkma yasağında maalesef artış göstereceği başından beri belliydi geçmiş yıllarda yaşadıklarımıza bakılınca. Konu ile alakalı Mor Çatı faaliyetleri/bağışları varsa gerekli iletişim adreslerini içeriğe eklerseniz daha çok insana fayda sağlayacak şekilde haber yapılmış olur. İnsanlara feminizmi yanlış tanıtmayın biz cinsiyet ayrımcılığına karşıyız erkeğe değil!