'Koronavirüs Aşısı Nasıl Bu Kadar Erken Bulundu' Tartışmaları Sürerken Tarihteki Diğer Salgınlar İçin Aşıların Kaç Yılda Bulunduğunu Araştırdık

Covid-19 hastalığına karşı tedavi yöntemlerinin geliştirilmeye çalışıldığı bu günlerde herkesin aklında tek soru var: 'Ne zaman eski normal hayatımıza döneceğiz?' Uzmanlar bunun gerçekleşmesinin tek yolunun aşı olduğunu belirtiyor. Peki, bir aşı ne kadar zamanda bulunur? Hazır olun, geçmişe dönüyoruz. İşte dünyanın geçirdiği diğer salgınlar ve aşı serüvenleri…

1. Kolera: 30 Yıl (1854-1884)

İki defa ortaya çıkan kolera salgının ilki Asya'dan Hindistan'a kadar yayıldı. Bu hastalık yüz binlerce kişinin ölümüne yol açtı. Aşısının bulunması ise tam 30 yıl sürdü.

2. Kuduz: 4 Yıl (1881- 1885)

Hayvanların tükürük bezlerinde bulunan ve ısırma yolu ile bulaşan kuduz hastalığının aşısı 6 Temmuz 1885 tarihinde Louis Pasteur tarafından bulundu. Pastörizasyon yöntemi ile bulunan aşı günümüzde farklı şekillerde de olsa hala uygulanmakta.

3. Çiçek Hastalığı: 26 Yıl (1770-1796)

Her yaşta görülebilen bu hastalık ateş belirtisi ile başlar ve ağır semptomlar ile devam eder. Vücudun her bölgesindeki kabarcıklar yaşamsal faaliyetleri bile engelleyebilir. Aşısı Edward Jenner tarafından 1796 yılında bulunmuştur.

4. Tüberküloz: 21 Yıl (1900-1921)

Dünyada en çok can alan hastalıklardan biri olan tüberkülozun bir diğer adı verem. Akciğerlere bulaşan bu hastalık günümüzde aşılarla engellense de hala ölümcül olma özelliğini taşıyor. Avrupa’da 'Beyaz Ölüm', ülkemizde ise 'İnce Hastalık' olarak bilinen verem aşısının bulunması neredeyse 21 yıl sürdü. 1921'de Calmette ve Guerin isimli bilim insanları verem aşısını geliştirdiler.

5. Çocuk Felci: 20 Yıl (1935-1955)

Çocuk felci poliovirüs isimli bir virüsün sinir sistemine saldırması ile oluşan bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütüne göre her 200 çocuk felci vakasından 1'i kalıcı felce dönüşmekte. Fakat 1955 yılında Jonas Salk’ın geliştirdiği çocuk felci aşısı başarılı oldu ve Salk, patent almayı reddederek milyonlarca çocuğun hayatını kurtardı.

6. Kızamık: 9 Yıl (1954-1963)

18. yüzyıldan itibaren tanınmaya başlanan kızamık, oldukça bulaşıcı bir enfeksiyon olma özelliğine sahip. Ateşle başlayıp döküntülerle devam eden kızamık hastalığı, taşıyıcının öksürmesi veya hapşırması ile bulaşabilir. Pek çok ölümün önüne geçen ilk kızamık aşısının bulunması tam 9 yıl sürdü.

7. Hepatit A: 24 Yıl (1967-1991)

Genellikle temiz olmayan, yeterince yıkanmamış gıdalardan bulaşan bu hastalık karaciğerde ortaya çıkar. Akut karaciğer yetmezliğine kadar gidebilecek olan Hepatit A aşısının bulunması ise 24 yıl sürdü.

8. Koronavirüs (2020-?)

Günümüzde 1.5 milyondan fazla insanın ölümüne sebep olan koronavirüsün aşı çalışmaları henüz tamamlanmadı. Ama sevindirici haberler var. Geliştirilen farklı türlerdeki koronavirüs aşıları için acil durum izinleri verilmeye başlandı bile. Umarız, çalışmalar olumlu sonuç verir.

El Emeği Göz Nuru Bol Malzemeli Meşhur Afyon Bükmesi Tarifi

Popüler İçerikler

Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Icardi'nin A Milli Takım Forması Giymesi İçin CİMER'e Başvuruda Bulunuldu!
Ayliz Duman Çok Sade Kaldı: Miss Universe 2024'te Gelmiş Geçmiş En Çarpıcı Ulusal Kostümler Giyildi!
YORUMLAR
17.12.2020

diğer aşıların onca yıl sürmesinin teknolojik gelişmelerin yetersiz olmasından kaynaklı olduğunu düşünüyorum..ama virüs aşısının bu kadar çabuk olması bana da tuhaf geliyor

17.12.2020

Yukarıda bulunan aşıların en yakın tarihli olanı 30 yıl öncesine dayanıyor. 30 yıl önce tıp alanındaki gelişme hızıyla bugünkünü kıyaslamak çok mantıklı değil. Bu sadece sağlık alanında değil, teknoloji olsun, iletişim olsun her alanda böyle; 1800'lerde 50 yılda bilim ve teknolojide kat edilen yol şu an birkaç yılda alınıyor. Dolayısıyla 1900'lerde 20-30 yılda gerçekleşen bir bilimsel buluşun bugün daha kısa sürmesi zaten olağan. Ayrıca koronavirüs global düzeyde sağlığın yanı sıra ekonomi, eğitim, iş hayatını ciddi şekilde etkileyen, bir yılda bir milyonun üzerinde kayıp verilmesine neden olan bir virüs. Bu nedenle sağlık alanında şu an öncelik bu aşıya verilmiş durumda bu da demek oluyor ki herhangi bir aşıdan çok daha fazla maddi kaynak aktarılarak birçok bilim insanının bu alanda çalışması sağlanmış ve normalde daha yavaş işleyen bürokratik süreçler (izinler, onaylar) hızlandırılmış durumda.

17.12.2020

Ayrıca bu yeni tip koronavirüsün SARS, MERS gibi daha önceki yıllardan tanınıp genetik dizilimi belirlenmiş virüslerle benzer yapıda olması da aşı geliştirme hızını etkiliyor.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ