Korkut Ulucan Yazio: Covid-19 Aşısı Yolda mı, Aşı Çalışmalarında Neredeyiz?

Dünya düzenini değiştirecek olan viral salgın ilk kez Çin- Wuhan’da 31 Aralık 2019’da bildirildi ve 11 mart 2020’de “pandemi” ilan edildi. Günümüze kadar tüm dünyada 24,6 milyon kişi bu salgından etkilendi ve maalesef 835 bini ölümle sonuçlandı. Hastalığın etmeni olan SARS-CoV-2 virüsü tek kelime ile ezber bozdu...

Her geçen gün hastalık ile yeni bilgiler öğreniyoruz ve öğrenmeye de devam edeceğiz gibi. Peki ne kadar daha bu salgın ile boğuşacağız, maske ve dezenfektan birlikteliğimiz ne kadar daha devam edecek; ne kadar daha alışık olduğumuzu el şakaları, en önemli davranış şeklimiz olan sarılmak gibi davranışlardan uzak kalacağız. Virüs sıkılacak mı (mutasyon ile) yoksa etkili bir aşı mı gelecek? Belki de çok etkin bir tedavi gelişecek. Ne olursa olsun artık hemen gelmeli...

En büyük beklentimiz kısa vadede etkin bir tedavi, uzun vadede ise etkin bir aşı, bunlar biz bilim insanlarının geliştireceği tedavi ve koruma protokolleri.

Belki de virüs “ben yapacağımı yaptım, kimlik değiştirene veya başka bir arkadaşımı size gönderene kadar bana veda” diyecek. Bunu bilemeyiz ama bizim ivedilikle koruyucu nitelikte bir aşıya ihtiyacımız var.

Aşı gelişimi kısa bir süreçte değil, aksine yıllar boyu süren bir çalışmanın sonucunda gerçekleşir. Yani biz her gün haberlerde duyuyoruz ya, aşı bulundu; hâlen yalan, hâlâ etkili bir aşı yok. Ancak güzel bir haber, gelecek vadeden 6 aşı çalışması şu anda Faz 3’te. Ne demek bu, gelin madde madde gidelim:

Aşılar klinik öncesi (pre-klinik) ve klinik (Faz 1, Faz 2, Faz 3) çalışmalarının sonucunda geliştirilen ve etkinliği onaylanan adayların onaylarının alınması, üretilmesi ve dağıtımlarının sonucunda bizlere ulaşır.

Bu fazlar zaman alan çalışmalardır; örneğin Faz 1 yaklaşık 50-60 kişi üzerinde denenebilir, Faz 2 de denek sayısı 1000’lere, Faz 3’te ise farklı popülasyonlardan on binlerce kişi üzerinde denenir.

'Aşının dozu uygun mu? Yeterli antikor (koruyucu protein) oluşuyor mu? Fizyolojik etkisi nedir? Zararlı mı? Yoksa koruyucu etkisine ulaştı mı?' gibi soruların cevapları aranır. Bu yüzden bu çalışmalar yıllar sürmektedir.

Şu an DSÖ verilerine göre, içlerinde ülkemizden de önemli üniversite merkezlerinin de bulunduğu yaklaşık 170 aşı adayı klinik öncesinde, 29 çalışma Faz 1’de, 18 çalışma Faz 2’de ve 6 çalışma Faz 3’te. Yani 2020 sonbaharında ilk çalışanların sonuçları, 2021 başlarında da diğer birçok çalışmanın sonuçları açıklanacak ve büyük ihtimalle onayları alınıp üretime geçecek. Yani etkin aşı eğer bulunabilirse, büyük ihtimalle olacak, bizlere iyi ihtimalle 2021 yaz başında; kötü senaryoda ise 2021 sonbahar- kış gibi gelebilir.

Şu an haberlerde karşılaştığımız bilmem şu ülke aşıyı buldu gibi haberler yukarıda anlattığımız Faz çalışmalarından öte değildir, piyasaya sunulacak kıvamda değildir.

Peki şeytanın avukatlığını yaparsak neler olabilir?

Birincisi etkin bir aşı bulunamayabilir, bu ihtimal de var. Belki bulunacak aşı belli bir genetik yapıya sahip insanlara ve toplumlarda daha etkin koruma sağlayacak. İkincisi ve benim de biraz çekindiğim durumda aşı yıllık tekrarlanacak, grip aşısı gibi. Bu virüsün değişen genetik yapısının nedeni olabileceği gibi yeterli antikor seviyesinin sağlanamaması da olabilir. Bunlar hep ihtimal dahilinde.

O yüzden değerli okurlar; aşıyı beklerken, virüsün mutasyon ile enfekte özelliğinin kaybolasını beklerken, yalan aşı haberlerine itibar etmeden maskemizi ve sosyal mesafenizi koruyun (2 metre iyidir, hatta ne kadar uzak o kadar iyi).

Popüler İçerikler

"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''
Üç Milyon Emekliyi Bekleyen Tehlike: 2025'te 12 Bin 500 TL Maaş Almaya Devam Edebilirler!
YORUMLAR
13.09.2020

Aşı bir hayal.... .... 🤪

13.09.2020

Dünya Sağlık Örgütü tedavinin ve aşının asla bulunamayabileceğini söylemişti bir ara

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ