Avrupa Konseyi, kıtada yer alan cezaevlerinde 2005'ten 2015'e kadar yaşanan değişimi inceledi. İnceleme sonrasında ortaya çıkan rapor ise hem utanç hem de kaygı verici. Rapora göre, sadece 2013-2015 döneminde tecavüz suçundan hüküm giyenlerin sayısı 523'ten 12 bin 253'e çıktı.
Detaylara birlikte bakalım.
Hazırlanan rapor Avrupa Konseyi tarafın dün kamuoyu ile paylaşıldı. BBC Türkçe'de yer alan habere göre, raporda Türkiye'deki cezaevlerinde yaşanan değişimler de detaylı bir şekilde incelendi.
Türkiye bu oranla, Avrupa'da 47 ülke arasında 6. sırada.
Bu, Romanya ve Portekiz'in ardından Avrupa'daki en uzun üçüncü süre.
Not: Türkiye 2008-2010 yıllarının verilerini paylaşmadı.
2013'te cezaevinde 523 tecavüz hükümlüsü bulunurken bu sayı 2014'te 4 bin 293'e, 2015'te de 12 bin 253'e çıktı.
Rapora göre Türkiye'de 2014 itibarıyla cezaevlerindeki hükümlülerin en fazla işlediği suç soygun ve hırsızlık: Toplam 54 bin 671 kişi soygun ve hırsızlık suçundan hükümlü.
Bunu cinayet ve cinayet girişimi (24 bin 502), uyuşturucu (23 bin 589), saldırı ve darp (19 bin 589) ve tecavüz (12 bin 253) takip ediyor.
Verileri Adalet Bakanlığı'na bağlı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'ne gönderdiği sorularla toplayan Avrupa Konseyi, cezaevlerinde ölüm oranının 2005-2014 arası yüzde 162 arttığını, intihar oranının ise yüzde 37 azaldığını tespit etti.
Cezaevleri bütçesi de bu süreçte yüzde 74 artış gösterdi. Türkiye, mahpus başına günlük 21,7 euro harcamayla Avrupa'da en az harcama yapan 15. ülke oldu
Rızası vardı, Alkollüydüm hatırlamıyorum, Karımla karıştırdım ve psikolojisi bozulmadı raporu gibi saçma sapan bahanelerle serbest kalanları eklersek sayı çok daha fazla oluyor. Yeni Hindistan!
eskidende oluyordu tecavüzler v.s ancak kadinlar korkuyordu bastırılıyordu şimdi ise eskiye oranla çok daha rahat bir şekilde anlatabiliyorlar. mahkemelerde daha duyarli olmaya basladi en azından ben buna inanmak istiyorum...bozmayın beni
Kendisini dindar sanan ne dinden ne insanliktan anlayan, ahlaksiz sapik pedofili bir millet haline geldik. Hangi ülkeye giderseniz gidin sadece din öğreterek hiçbir başarı elde edilmez. Hem ahlaklı, hem bilgili kültürlü hem de karşılıklı saygı, sevgi, empati anlayışı olmadan huzur ve başarı beklemek saçmalık olur.