İlk çağlara ait kalıntılardaki hiyerogliflere işlendiği düşünülen uzaylı figürleri, zaman ilerleyip teknoloji geliştikçe kendisini içinden çıkılmaz bir karmaşaya bıraktı.
Son zamanlarda elde edilen verilen ve katedilen gelişmeler gösteriyor ki evrende yalnız değiliz.
Açıkçası umalım da bu teori doğru olsun, çünkü evrende yalnız olmamız çok tehlikeli sularda olduğumuz anlamına gelir ki bu bambaşka bir konu…
İnsanoğlu olarak da son yıllardaki ana gayemizi Dünyamız hakkında değil, evren hakkında bilgi birikimi edinme olarak belirlemiş durumdayız.
Bizler SETI projesinden gelecek iyi haberi -uzaylıların varlığını iyi olarak kabul ederseniz tabii- beklerken, haber Kanada’dan, çok daha küçük ölçekli bir kurumdan gelmiş olabilir.
Ermanno Borra ve Eric Trottier adlı astronomlar, gelen ışık sinyallerini analiz ettiklerini ve 234 tanesinden gelen sinyallerin, “Dünya dışı akıllı bir varlıktan gelen sinyaller” olabileceğini çünkü bu sinyallerin tekrarlı olduklarını, rastgele olamayacaklarını öne sürdüler.
Ve bu medeniyetler, Dünya’ya doğrultulmuş ışık sinyalleri ile bizlerle iletişime geçmeye çalışıyorlar.
Borra, dünya dışı bir medeniyet bizimle iletişime geçmek istediğinde, incelemeye değmeyecek kadar doğal gözükmeyen ışık sinyalleri göndermelerinin anlamlı olduğunu iddia etmişti ve bu amaçla tamı tamına 2.5 milyon yıldızı incelemeye aldı.
Cevabımız hem hayır hem de evet aslında
Fakat, verilerde oluşan bu anomalinin uzaylılar tarafından gönderilen sinyallerden mi yoksa insan ya da bilgisayar hatasından mı kaynakladığını henüz bilemiyoruz.
Düşünsenize başka bir galakside başka bir akıllı canlı şu an diyor ki "abi gerçekten uzaylılar var mı ya?" Yanında ki muhafazakar akıllı canlıda "oğlum tövbe de yaratıcımız her şeyi sadece bizim için yarattı bizden başkası da yok şirk koşma nötronlarına ayrılırsın bak."
Bunlarda bizle dalga geçiyo ya arada sırada iki sinyal gönderiyo 10 sene bunu tartışıyoruz.ordaysan delikanlı gibi burdayım de.
mk alienleri, gelcekseniz gelin. adamı boşuna strese sokmayın.