Cinselliğe ilişkin korkular denilince akla ilk vajinismus gelse de aslında bilimsel olarak geçerli birçok korku türü var. Sizde de çeşitli etmenlere bağlı olarak bu fobilerden biri olabilir mi? Eğer öyleyse, hiç sorun değil çünkü fobileri bir kez tespit ettikten sonra çözmek hiç de zor değil.
İşte toplumda en çok karşılaşılan cinsel fobiler!
Genofobi, sevişme ve cinsel ilişkiden korkma olarak nitelendirilen yaygın bir cinsel fobi. Kişinin ilişkiyi düşününce panik atak geçirmeye benzer belirtiler göstermesi, genofobinin yaygın bulgularından biri. Bu ve benzeri korku nöbetlerini ortadan kaldırmanın en iyi yolu ise yakınlaşma esnasında karşı tarafın hassas ve nazik davranması. Dolayısıyla kişide hoş hissiyat uyandıran aroma ve kokularda bir kayganlaştırıcı kullanmak, bu korku ile mücadeleye fazlasıyla yardımcı olabilir. ✌️
Vajinismus dünyanın en yaygın cinsel fobilerinden biri, hatta o kadar yaygın ki dünya üzerinde her 50 kadından biri bu sorun ile karşılaşıyor. Vajinismus, cinsel ilişki esnasında vajina kaslarının 3'te birlik kısmının kasılması ve bunun sonucunda bacakların kapanarak ilişkiyi imkansız hale getirmesi olarak tanımlanıyor. Diğer bir deyişle, ilişki öncesi kadın için oldukça korkunç bir senaryonun doğması anlamına geliyor. Ancak daha çok cinsel ilişki hakkında çevreden duyulan yanlış bilgiler ve toplumsal baskı bu soruna neden olduğundan, kişinin kendini cinsel bilgi anlamında donatması en etkili çözüm olarak görülüyor.
Erotofobi, diğer adıyla 'cinsel konulardan korkma' olarak tanımlanabilir. Kişinin toplum ve aile baskısı gibi sebeplerle cinsel dürtülerini içe atması, çoğu zaman bu gibi fobilere yol açabiliyor. Yasak, ayıp görüldüğü için özellikle açık seçik konuşulmayan ve yarım yamalak bilinen cinsel konular kişi üzerinde giderek daha büyük korku yaratmaya başlıyor. Ancak iyi olan şu ki; daha çok kaygılı kişilerde rastlanan erotofobi, düzenli terapi ve cinsellik hakkında doğru bilgilerin alınması ile kolayca geçebiliyor.
Fallofobi, penis korkusu olarak bilinen bir cinsel fobi türü. Bu durum, karşı tarafın erkek cinsel organını görmesini ve dolayısıyla sağlıklı bir cinsel ilişkiyi engelliyor. Temelinde ise erkek cinsel organının patriyarkal düzende genellikle simgesi olduğu güç ve tehdit unsurları yatıyor. Buna bağlı olarak kimi kadınlar, penise dokunmayı ve ona temas etmeyi tehdit gibi algılayabiliyor. Bu fobi de psikoterapi gibi yöntemlere ek olarak seks hayatını renklendiren çeşitli prezervatiflerin ve kayganlaştırıcıların kullanımı ile kolayca giderilebiliyor. Ayrıca partnerin karşı tarafı rahatlatan cümleleri ve samimiyeti de süreci hızlandırabiliyor. 💛
Agrafobi, cinsel istismar korkusu olarak biliniyor. Altında öğrenilmiş geçmiş, çocuk yaşta yaşanan fakat hatırlanmayan istismar hikayeleri veya çevrede benzer konulara sık sık tanıklık etme gibi durumlar yatıyor. Bu durumda kişi, asansör gibi cinsel istismara uğrayabileceğini düşündüğü kapalı ortamlarda başka biriyle kalmaktan bile çekinebiliyor. Agrafobi ile mücadelenin başında sosyal medya ve internet kullanımında bu gibi haberlerden kaçınma, kendini şiddet ve istismar sahneleri olan görüntülerden uzak tutma gibi yöntemler yatıyor. Ayrıca öğrenilmiş geçmişten kaynaklanan vakalarda düzenli psikoterapi öneriliyor.
Daha çok 'erkeklerden korkma' olarak bilinen androfobi, kişinin kendini bir erkek yanında rahat hissedememesine yol açan bir korku türü. Buna bağlı olarak çiftler arası cinsel hayat olumsuz yönde etkilenebiliyor. Ancak ilişkideki açıklık, güven ve birbirine değer verme hisleri ne kadar yüksekse bu korku da o kadar kolay ortadan kalkıyor. Dolayısıyla bu tip fobilerde karşı tarafa büyük iş düşüyor. 😉
Venüstrafobi, 'dirty talk' olarak da bilinen ve kimi ilişkilerde cinselliği harlamak için kullanılan kelimelerden veya bu konuşma halinden korkma olarak biliniyor. Genellikle cinsel terbiye ve toplumsal ahlak gibi kısıtlamalar sebebiyle kişinin kendini rahat hissetmemesine neden olan bu durum, kimi zaman daha önce yaşanan olumsuz deneyimlerden de kaynaklanabiliyor. Çözüm için ise kişinin ilişki esnasında utanmasını önleyecek sağlıklı bir ortamı kurmak, ondaki endişe karşısında güvence duygusu oluşturmak ve çiftler arası açık iletişim gerekiyor.
Hafefobi, kişinin genel olarak dokunulmaya ve fiziksel temasa karşı geliştirdiği aşırı korku halini tanımlayan bir terim. Cinsel birleşimi neredeyse imkansız hale getiren bu korku genellikle geçmişte yaşanan travmatik deneyimlerden kaynaklanıyor. Kimi zaman günlük hayatı da etkileyen bu sorun ise doğru terapi ve partnerin üstüne düşen rahatlatma görevini gerektiği gibi yerine getirmesi ile kolayca çözümlenebiliyor. Ayrıca prezervatif kullanımı kişiye kendini güvende hissettirebiliyor veya kişinin hoşuna giden aromalarda kayganlaştırıcı kullanımı benzer şekilde rahat etmesini sağlayabiliyor. 😘
İlk birlikte korkusu, daha önce cinsel ilişkiye girmemiş kişilerde görülen bir korku türü. Altında ise ilk ilişkiye dair anlatılan şehir efsaneleri, hikayeler ve kulaktan dolma bilgiler yatıyor. Bu korkunun üstesinden gelmek için her bireyin temel cinsellik eğitimini tamamlaması, cinsel birleşme hakkında bilgi edinmesi ve kendini eğitmesi gerekiyor. Kimi fantezi oyuncakların, kayganlaştırıcıların ve kondomların kullanımı da yine bu geceye dair daha önce edinilen yalan yanlış bilgilerin izlerinin silinmesini kolaylaştırabiliyor. 😉
İntikam alma ve karşıdaki kişiye zarar verme olarak da bilinen intikam fobisi, oldukça tehlikeli bir korku türü. Çünkü bu durumda kişi, seks esnasında karşı tarafın onu kötüye kullandığını ve başkasından intikam almak istediğini düşünüyor. Daha çok kendini değersiz hisseden, daha önce toksik ilişki deneyimi olan ve kendi başkasından intikam almak isteyen kişilerde görülüyor. İlişkiler için fazlasıyla zorlayıcı olabilen bu fobi, düzenli cinsel terapi ve destek grupları ile aslında oldukça kolay şekilde çözülebiliyor.
Dolayısıyla hangi tür cinsel fobiniz olursa olsun, aslında doğru çözüm tekniklerini uygulayarak hepsinin kısa sürede üstesinden gelmeniz mümkün. 👏