Masters of Horror, korku dizileri arasında içeriğini geniş ve özgün bir kitleye yaymış, kendine has stili ile en iyi dizi listelerinde yer almayı başarmıştır. Her bölümünü farklı yönetmenlerin yönettiği, her bölümde farklı oyuncuların oynadığı eşsiz bir dizi diyebiliriz. Amerikan korku filmleri seyrinde, çeşnisi bol olan bölümler izleyiciye her korkuyu tattırarak tatminkarlık sağlıyor. Zamanın tabu konuları arasına giren ölülerle seksten tutun insan etiyle beslenmeye kadar tüm pislikleri görebileceğinizden dolayı sizleri, otobüslerde kapı üstlerinde “basamakta durmayın, otomatik kapı çarpar” yazan küçük stickerın yansıttığı önemli bilgi seviyesinde uyarmak isteriz. Ayrıca her yemek yapana “usta” denmeyeceği gibi, diziyi çeken her yönetmene de “master” dememiz imkansız tabii. Malesef dondurmalı patates kızartması kadar hoş ve boş bölümleri de yok değil.
Supernatural, adını muhakkak duymuş olduğunuz, karizmatik Dean ve sempatik Sam isimli iki erkek kardeşin baba mesleğini sırtlanıp, “gel biz biraz doğa üstü varlıklarla uğraşalım” demesiyle devam eden, namını çoktan salmış kaliteli bir korku dizisidir. Korku sever olan ama dini inancına bağlı kesimler içinse biraz dokundurmalı olmasından dolayı; doktorun diz kapağına vurduğu andaki irkilme, 1-2 kereden sonra hoşa gitmesi ve ertesi gün “tamam adı refleks de benim o ayak oraya vurunca nasıl öyle kalktı la?” gibi düşündürücü tepkiler yaratabilir. Dizi sonlarında eski korku seviyesini indirgese de son vardığınız nokta sizi eğlence, korku ve kalite açısından memnun kıldıracak cinste.
American Horror Story, korku dizilerinin en pimpiriklisi. Görselliğe de senaryolar kadar önem vermiş, bölümlerin afişleri için ayakkabı kutusu kadar para dökmüş, kısaca “gelin beni izleyin” diyen dizilerden. Bizce reklamları kadar kendi de tasarım harikası. Korkudan titreme aşamasında izlenmese de konu insanı spiral odak kıvamında içe çekiyor. Aslında ilk sezon bitiminde, o sezon için başından beri izleyip alıştığınız rollerdeki oyuncular, diğer sezonda bir anda başka karakterlere bürünmeselerdi direk viral hipnoz katına çıkmaya aday gösterilecek kadar başarılı bir yapım olacaktı. İzleyicinin zaman zaman kendini karakterlerin yerine koyup, o an gelişen duruma kişisel yorumlarını aktarabilmesi planlanmış ki o tarz sahneler gözümüzden kaçmadı. Basit korku dizilerine kıyasla hikayenin devamlılığı ve dizinin identikliği ile bağımlılık yapabilecek dizilerden.
Rosemary’s Baby, taze taze gelen korku dizilerinden. İlk yansıtılan içeriği ile Türk yapımı, adı spoiler olmaması nedeniyle bizde saklı bir korku filmi konusuyla özdeşleşse de açısal bağlamda kesinlike farklıdır. Filmlerde görmeye alışık olduğumuz, artık cılkını çıkarma litminde anne-bebek temalı korku öğesiyle buram buram, bağrı yanık, al yazmalı ana modeli karşımıza çıkıyor. Dizi, korku severlerin dikkatini çoktan çekmeyi başarmış, iyi korku filmleri listelerine parmak izini hızla bırakmıştır.
Bates Motel, kafamızın mekatroniğiyle oynayan bir yapım. Tam “ben çabuk alışırım, dizideki karakterlerle yaşarım” izleyicileri için. Dizide ana karakteri, tipini Joffrey kadar itici bulmasak da meymenetsiz bir o kadar da rolüne uydurulmuş, ara ara sevimli ara ara çelimsiz bir delikanlı canlandırıyor. Bu bağrı yanık ana modeli demin de söylediğimiz gibi cılkı çıkmış bir biçimde diziden diziye sıçrıyor. Biz babalı çocukların olduğu dizileri uzattıkça uzatamıyoruz mantelitesi oluşmaya başlamış bütün diziler. Sevgili Bates Motel izlemek için yazımızı ciddi ciddi okuyan korkuseverler, dizi bizce basit ve güzel, sizce sıradan ve kötü olabilir, sinirlerinizi bozan karakterlerin sizce kim olduğunu kendi içinizde farkettiğinizde fikriniz değişebilir.
True Boold, çok yaratıcı bir konu ile dizi listelerine giriş yapmıştır. Eğer güzel hatunları, gothic kızları, cazibeli kadınları baş rollerde görmeye alışıksanız ve bazen de “diziyi dizi yapan da biraz da head oyuncunun dış görünüşüdür abi” diyorsanız kesinlikle izleyin diye ısrar etmeyeceğiz. Biz “Güzel Kadınları Yaşatma ve Koruma Derneği”ne üyeler olarak bir türlü alışamadık başroldeki ablamıza. Ablamız X-Men’deki rolüne geri dönse sanki daha çok seviniriz. Dizinin kendini maceralara sürüklüyor olması ve dizi oyuncularının, hatta itici gülüşlü ablamızın dahil genelinin iyi oyunculuk sergilemesi de size diziyi sevdirebilir. Korkunun vampir, kan, seks, seks, seks öğelerini barındırıyor.
The Walking Dead; vampir, hayalet, indi, cindiden sıkılıp ülkemizde de Counter Strike, Call of Duty gibi oyunlarla yayılmaya başlamış zombi salgınlarına merak saranlar için bire bir. Youtube’da dizinin makyaj yapımı sahnelerine gelmek, Arif’in attığı golden Songül Karlı’nın memelerine uzanan yolculuk kadar zorlu değil. Hele ki bir dönem sağdan soldan, tabuttan havadan çıkan görüntülerdi. Şimdi dizi izleyici kitlesini oluşturmuş ama halen akın akın diziyi yeni duyan cehal kalmış zombi severleri çekmekte.