Kör, Sağır ve Dilsiz Olmasına Rağmen Azmedip Sayısız Başarıya Ulaşan Mücadeleci Kadın: Helen Keller

Herkes bu hikayeyi öğrenmeli...

1880 yılında dünyaya gelen Helen Keller, sağlıklı bir bebek olarak dünyaya gelse de 2 yaşındayken geçirdiği ateşli bir hastalık sonucu kör, sağır ve dilsiz olur.

Bir anda dünyası kapkaranlık olan Keller'in yaşamı tamamen değişir ve daha huysuz bir çocuğa dönüşür. Aynı zamanda Keller, sık sık sinir krizleri geçirmeye başlar.

İçerisinde bulunduğu durum yüzünden her geçen gün hırçınlaşan Helen için doktorlar bir şey yapamasa da akıllarına onu eğitmek gelir.

Bu yüzden aile, doktorların önerisi ile telefon icat etmesinin ardından sağır ve dilsiz çocuklara okuma yazma öğreten bir okul açan Alexander Graham Bell'e gider.

Helen ile tanışan Graham Bell, Helen'in babasına Boston'daki özel bir okuldan öğretmen tutmasını tavsiye eder ve Helen'in hayatını değiştirecek olan öğretmen Anne Mansfield Sullivan ile yolları kesişir.

Perkins Görme Engelliler okulundan henüz yeni mezun olan bu kadın, Helen'in öğretmeni olarak işe başlar.

Helen'e karşı son derece sabırlı ve sevgi dolu olan Anne, ona önce konuşma dersleri verir ve en azından ailesi ile anlaşabilecek kadar sesler çıkarmayı başarır.

Bu çalışmalar devam ederken, kontrolsüz davranışlarını sona erdirmek için işaret dili ve braille alfabesi üzerine çalışmalar yürütür. Böylece Helen insanlarla iletişime geçtikçe hırçınlıklarından vazgeçer.

Helen, görme ve duyma yetilerine sahip olmadığı için dokunma ve koklama duyularını geliştirmeye başlar.

10 yaşına kadar insanlarla iletişim kurabilmesi üzerine çalışmalar yürüttükten sonra sıra Helen'in okula gitmesine gelir.

1900 yılında Radcliff Koleji'nde eğitime başlayan Helen, 4 yıl sonra şeref öğrencisi olarak mezun olur.

Eğitim hayatı bittiğinde bile Anne, Helen'in yanından ayrılmaz ve sürekli olarak onun yanında kalır. Hatta Helen, Anne'nin yardımı ile hayatını anlattığı bir kitap bile yazar.

1905 yılında Anne, John Albert Macy ile evlenir ve bu ilişki sonucunda üçü bir aile olarak yaşamaya başlar.

Anne'nin eşi John sayesinde kitaplarını yayınlamaya başlayan Helen, Anne ve eşi ile New York'a taşınınca tüm dünyaca tanınır ve pek çok yerde konferanslar verir.

1918 yılında Hollywood'dan gelen teklif üzerine Helen'in yaşamı film haline gelir.

Bunun yanı sıra Helen ve Anne hala konferanslar düzenlemeye devam eder ve bu konferansların gelirleri Amerikan Görme Engelliler Vakfı'na aktarılır.

1921 yılında Helen'in annesi vefat eder ve hemen ardından Anne hastalanır. Bunun üzerine Anne'nin yıllar boyunca sekreterliğini yaptığı Polly Thomson, Helen'in yeni yardımcısı olur.

Polly ile tıpkı Anne ile yaptığı gibi dünyayı dolaşan Helen, çok sayıda gezi düzenler ve İngiltere Kraliçesi dahil birçok ünlü isim ve siyasetçi ile tanışır.

Son katıldığı etkinlikte dönemin ABD Başkanı John F. Kennedy tarafından Beyaz Saray'da ağırlanan Helen Keller, 1964 yılında Özgürlük Madalyası alır.

1 Haziran 1968 yılında yaşamını kaybeden Keller'in külleri, öğretmenleri ve yol arkadaşları olan Polly Thomson ve Anne Sullivan'ın yanına gömülür.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

Onlar Tarihin En Etkili İnsanları! Dünya Tarihinde İnsanlar Üzerinde Büyük Önemi Olan 15 Kişi
Gelmiş Geçmiş En Tanınmış İsimler ve Kendilerine Has Tuhaf Alışkanlıkları
Türkiye'nin Gelmiş Geçmiş En Popüler 15 Ünlü İsmi

Popüler İçerikler

Kocasının Geceleri Annesi ile Yattığını Söyleyen Kadından Esra Ezmeci'ye Tuhaf Soru!
Özgür Özel: "Ben İçki İçtiğimi Gizlemem"
Şahan Gökbakar'ın Marmaris'te Bulunan Villasının Birinci Derece Sit Alanına Kaçak Yapıldığı İddia Edildi
YORUMLAR

kör sağır dilsiz olmanın biri bile imkansızca kötüyken üçü birden varken nasıl başarabilmiş. azmetmiş ama nasıl iletişim kurmuşlar acaba.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ