Davanın dayandığı maddi olay, işaret olunan hukuki durum ve ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, tazminat şartlarının gerçekleşmediğine öne süren Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü dilekçesinin devamında şu ifadeleri kullandı:
'İdarenin ve hizmetin işleyişinden kaynaklandığı açık olarak saptanmayan zararların tazmini isteğinin idareye yöneltilmesi ve tazmin talep edilmesi, yanlış ve tazmin hukukuna aykırıdır. Bir başka deyişle, maruz kalınan zararın bulunduğu hususu, ilmi belgelerle ispatlanmaksızın ve bu konuda verilmiş kesin bir tıbbi rapor da mevcut değilken, tazmininin talep edilmesi hukuka aykırılık teşkil edecektir. Tazmin müessesesi bir 'zenginleşme vasıtası' olmayıp, gerçekten uğranılmış olan zararların tazmini gayesine matuftur. Şayet, bu hususlar dikkate alınmaksızın ve iddia edilen zarar kanuni deliller ile ispatlanmaksızın tazminata hükmedilir ise sebepsiz zenginleşmeye yol açmış olur.'
Sebepsiz zenginleşmeye örnek çok da bunlar onlar değil. Bir tek yüzükle bugünlere gelmiş olanların, zenginlik yönetimine atadığı titreşimli yüzüklerin size verdiği zenginlikle aman yetkiyle halkı sindiriyor, haklarını yiyorsunuz.
Yine olayı döndürüp dolaştırıp ameliyat öncesi imzaladıkları feragat formuna getirmişler. 6 hastada birden aynı olayın görünmesi ve bunda ihmalin olması(eğer) imzaladıkları o “şeyi” geçersiz kılıyor. Gelelim sebepsiz zengişleşmeye. Biz sizin “sebepli” zenginleştirdiklerinizi de biliyoruz da bence teyzeler az istemiş. 150-200 bin bir göz için çook az.
sizde sebepsiz zenginleşiyorsunuz onu ne yapacaz ?