Köpek Balıklarının İnsanlara Karşı Daha Saldırgan Olmasının Suçlusu Biz miyiz?

Köpek balıklarının insanlara yönelik artan saldırganlığının ardındaki sebep ne olabilir? Bu soru, özellikle son zamanlarda köpek balıkları ile insanlar arasındaki etkileşimlerin sayısının artmasıyla birlikte, bilim insanları ve çevre savunucuları tarafından sıkça sorulmaktadır. Bu durumun suçlusu kim olabilir? Gelin birlikte bakalım!

Henüz 13 yaşında bir kız çocuğu olan Hannah Mighall, Tazmanya'daki Ateş Körfezi'nde suda süzülüyordu.

Küçük kız kuzeniyle birlikte bir sonraki dalganın gelmesini beklerken sörf tahtasının üzerinde oturmuş, güneşin sıcaklığını hissediyordu. Arkalarında uzanan bembeyaz kumsal, adeta bir cennet köşesi gibiydi. Ancak, suyun altından beliren beklenmedik bir gölge, Mighall'ın içgüdülerini harekete geçirdi ve ayaklarını hızla yukarı kaldırdı. Ancak, bir şey hızla bacağına yapıştı.

Mighall, ayağını tutan şey hakkında başta canının hiç acımadığını sanki bir şeyin onu suyun içerisine çektiğini söylüyor.

Ancak durum yaşananlara tanıklık eden kuzen için o kadar da basit değildi. Çünkü Mighall'ın kuzeni beş metrelik devasa bir köpek balığının Mighall'ın sağ bacağını tuttuğunu ve küçük kızı suya çekmeden önce havada savurduğunu iddia ediyordu.

Bu dramatik ve korkutucu olay, denizde huzurlu bir gün geçirme planları yapan Mighall için beklenmedik ve şok edici bir deneyim oldu.

Mighall, yaşananlar için şu cümleleri kurdu: 

Bunun bir köpek balığı olduğunu anlamam birkaç saniye sürdü. Tek görebildiğim siyah dalgıç giysili bacağım, kocaman dişler ve pembe diş etleriydi. Kâbus gördüğümü sandım ve gözlerimi kırpıştırarak kendimi uyandırmaya çalıştım.

Tüm bunlar yaşanırken Mighall'ın kuzeni hemen olaya dahil oldu ve köpek balığının kafasına yumruk atmaya çalıştı.

Köpek balığı aldığı darbeler sonucunda küçük kızı bıraktı ancak bu seferde sörf tahtasına saldırmaya başladı. Devasa ağzına sörf tahtasını alan köpek balığı, Mighall'ı ikinci kez suyun altına çekti ve Mighall ancak birkaç dakika sonra suyun yüzeyine yeniden çıkabildi. Mighall'ın kuzeni büyük bir korku ile beraber Hannah'ı sırtına aldı ve kıyıya doğru yüzmeye başladı.

Mighall, kıyıya ulaşmaya çalışırken köpek balığının hala etraflarında yüzdüğünü de anlatıyor.

Ardından ise şu cümleleri ekliyor; 

Sonra bir dalga geldi ve Syb ‘Hayatta kalmak için bu dalgayı yakalamalıyız’ dedi. Dalga bizi sahile taşırken köpek balığı da bizimle birlikte kıyıya kadar geldi. Karaya doğru giderken köpek balığının yüzgecini hemen yanımızda görebiliyorduk.’’

Yaşananlara baktığımızda pek bir şans göremesek de Mighall'ın şansına o gün plajda doktorlar vardı ve ambulans gelene kadar hemen ilk müdahaleyi yaptılar.

Bu olayın üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen köpek balığının diş izleri hala Mighall'ın bacağında duruyor ve aldığı hasar nedeni ile Mighall'ın bir bacağı diğerinden daha zayıf...

Küçük Mighall, 2009 yılında sebepsiz yere saldırıya uğrayan 83 kişiden yalnızca bir tanesiydi.

Ne yazık ki bu rakam 2009 yılından bu yana artış gösterdi ve dünyanın bazı bölgelerinde bu saldırılar son 20 yılda neredeyse iki kat fazlalaştı.

Peki ama bu saldırılar neden bu kadar arttı?

Florida Köpek Balığı İnceleme Programı'nın Lideri Gavin Naylor, köpek balığı hücumlarının aynı anda denizde bulunan insan ve köpek balığı sayısının bir fonksiyonu olduğunu belirtiyor. Naylor'a göre, bir alanda ne kadar çok köpek balığı ve insan bulunuyorsa karşılaşma ihtimalleri de o denli yükseliyor.

Bu açıklama her ne kadar mantıklı görünse de bazı noktalar pek de akla mantığa uygun gelmiyor.

Avustralya'nın güney, ABD'nin ise doğu kıyısında yer alan büyük nüfus, sayısız insanın deniz girdiğinin en büyük kanıtı. Ancak bu bölgedeki kürklü fokların sayısının artması ve bu balıkların köpek balıklarının favori yiyeceği olması kafaları biraz karıştırıyor.

Aynı şekilde Massachusetts kıyısında bulunan fok türleri de artış gösteriyor ve bu durum köpek balıklarının sayısının da gözle görülür bir şekilde artmasına neden oluyor.

Bili insanları köpek balıklarının insanları avladığına dair herhangi bir kanıt bulamıyor. Naylor ise köpek balığı saldırılarının istatiksel verilerinin olduğundan daha düşük yansıtıldığını savunuyor.

Bu konu hakkında araştırma yapan kişiler, yavru köpek balıklarının gelişme çağında insanlara saldırabileceklerini iddia ediyorlar.

Tüm bunların yanında Naylor, gördüğü birçok vakada köpek balığı saldırılarının bir yanlış anlaşılma sonucunda gerçekleştiğine inanıyor. Ardından ise şu cümlelerle düşüncesini destekliyor;

Bir sörfçünün tahtaya çarpan ayağı ya da kolu, avlanmaya çıkan köpek balığının onu yem balığıyla karıştırmasına ve yanlışlıkla insanın bacağına atılmasına neden olabilir. Kaplan ya da beyaz köpek balığı gibi hızlı hareket eden büyük bir hayvan söz konusu olduğunda, bir ısırığın ölümcül olma ihtimali çok daha yüksek.

Massachusetts Deniz Balıkçılığı Bölümü'nde görevli deniz biyoloğu Greg Skomal, 2009 yılından bu yana büyük beyaz köpek balıklarının etiketlenmesi ve izlenmesi konusunda önemli bir rol oynuyor.

Skomal, 'Tam yırtıcı modunda olan bir büyük beyaz köpek balığı, gerçekten dikkat çekici ve ilgi çekici bir görüntü oluşturuyor.' ifadesini kullanıyor ve ekliyor...

‘‘Yıllar boyunca bu davranışı birkaç kez gördüm. Çoğu zaman suya bir kamera koyuyoruz ve köpek balıkları tamamen kayıtsız kalıyor. Bunu binlerce kez yaşadık. Ancak bazı durumlarda önlerindeki cismin ne olduğuna bile bakmadan hemen saldırıp direği ve kamerayı kırıyorlar. Nadiren duyularının her türlü uyarana kilitlendiği yüksek bir yırtıcılık durumu hâkim oluyor.’’

Bu da aklıma şu soruyu getiriyor: Acaba insanlara karşı sadece araştırma amaçlı olmayan bu saldırılar, aslında sadece bir insanın yanlış zamanda, yanlış yerde bulunmasının ve köpek balığının bu tür bir saldırganlık durumunda olmasının bir sonucu mu?

Köpek balıklarının insanlara yönelik saldırılarının nedenlerini anlamak, yapılan araştırmaların önemli zorluklarından birini oluşturuyor.

Sorumlu olan çok sayıda tür bulunurken, bu türlerin her biri kendine has davranışlar, avlanma taktikleri, av seçimleri ve yaşam alanı tercihleri ile farklılık gösteriyor. Dahası, çoğu zaman bu türlerin yanlış tanımlanması veya hiç tanımlanmaması da durumu karmaşıklaştırıyor.

Büyük beyaz, kaplan ve boğa köpekbalıkları, tanımlanmış türler arasında sebepsiz saldırıların ana faili olarak öne çıkıyor.

Ancak, büyük beyaz köpekbalığı, Jaws filmi ve sonrasında Hollywood'un şeytanlaştırdığı bir tür olmasına rağmen, sadece kendine özgü bir tür olmanın ötesinde diğer iki türden tamamen farklı bir sınıfta yer alıyor. Bu üçlü arasındaki bu belirgin farklılık, büyük beyazın diğerlerinden ayrı bir kategoride değerlendirilmesini gerektiriyor.

Chapman'ın düşüncelerine göre, son zamanlarda insanlara yönelik köpekbalığı saldırılarının artışı, bir dizi karmaşık etkenin sonucu olabilir.

İnsan nüfusunun kıyı bölgelerindeki artışı, yaşam alanlarının yok edilmesi, su kalitesindeki değişiklikler, iklim değişikliği ve avlanma alanlarının değişmesi gibi faktörler köpekbalıklarının belirli bölgelerde yoğunlaşmasına yol açıyor. Bu durum, insanlarla köpekbalıkları arasındaki etkileşimleri ve dolayısıyla saldırı olasılığını artırıyor.

Peki bu saldırılarda suçlu sizce kim? Yorumlarda buluşalım!

Bu içerikleri de okumak isteyebilirsiniz;

Enteresan 'NPC Stream' Fenomeni, TikTok Fenomenlerinin Canlı Yayınlarda Niçin Böyle Davrandığını Açıkladı!
Beslenme Çantasının Gelir Seviyesinden Nasıl Bağımsız Olduğunu Anlatan Kullanıcın Analizi Hepimizi Aydınlattı!
Tek Bir Otomobil Teslim Edemeden İflas Ettiler! Çin Merkezli Byton Üzücü Haberi Verdi

Popüler İçerikler

Cübbeli Ahmet Çakarlı Araçla Geldiği Etkinlikte Şeriatı Savundu: Skandal Sözlere Tepki Yağdı!
Asgari Ücretin Açıklanmasından Sonra Cumhurbaşkanı’na Mesaj Atan Kadir İpek Gözaltına Alındı
Kızılcık Şerbeti'nde 4 Kişinin Öldüğü Patlama Sahnesi Nasıl Çekildi?
YORUMLAR

İnsanoğlunun evrene faydası nedir? İşimiz gücümüz yok etmek, binlerce tür bizim yüzümüzden yok oldu oluyor. Tüm canlılar bize karşı atağa geçsin haklılar.

18.07.2023

👏👏👏👏👏🙌👌❤️

18.07.2023

Köpekbalıkları başta olmak üzere deniz canlılarında, son bir yılda başlayan saldırganlık düzeyinin son iki - üç aydır daha da yoğunlaşmasının sebebini ' Haarp - 5G - Starlink Uydu Sistemi başta yer almakla beraber daha bilemediğimiz başka sistemlerinde artık birbirine entegre edilmesiyle, Dünya'nın rezonansını bozmaya çalışan ve bunu kısmen başardığı düşünülen' çalışmalar olduğunu düşünenlere katılıyorum ben de. Her nedense deniz canlıları bundan çok daha fazla etkilenmiş gibi gözüküyorlar, bunun nedenini merak ediyorum ^^'

18.07.2023

Eskiden bir tane karikatür görmüştüm. Katil, uşak değil de balina çıkıyordu.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ