Evlenecek her kadının mutlaka uğradığı yerlerden biri gelinlik mağazaları. Birçok model arasında yapılan zor seçimler, uzun prova süreçleri sonunda hayallerindeki gelinliğe sahip olmak her kadının hakkı. Peki, bu süreci daha önce bir gelinlikçi tarafından dinlediniz mi? Öyleyse gelin, TikTok fenomenlerinden @emssmskk adlı kullanıcının bir gelinlikçi gözünden yaşadığı garip hikayelere birlikte göz atalım.
Geçtiğimiz Haziran ayında gelinlik mağazasına tek başına gelen bir gelin adayı birkaç model beğenip gidiyor. Gelinlikçi fenomenimiz Emine Hanım ise 'Tek başına alışverişe çıkan gelin mi olur?' diyerek çok da ciddiye almıyor. 2 gün sonra ise gelin adayımız ailelerle beraber gelinlik bakmaya geliyor. Gelin, damada gelinliği göstermek istemiyor ve ortalık karışıyor. Yaşanan tartışmada ise olayın bambaşka olduğu ortaya çıkıyor. Gelin adayının kendisinden 1 yaş küçük kız kardeşi var. Damadın ailesi aslında bu kız kardeşi istemeye gidiyor. Kız kardeşin ise görüştüğü biri var ve görücüleri istemiyor. Peki, ne yapıyor dersiniz? Ailesini, görücülerin ablasını istemeye geldiklerine ikna ediyor. Diğer taraftan da damada ablasının fotoğraflarını yollayarak onu ablasının kendisinden daha hayırlı bir kısmet olacağına inandırıyor.
Küçük kız kardeş ile damat adayımız bu dünür görüşmeleri sırasında yakınlaşıyor ve birbirlerinden hoşlanmaya başlıyorlar. Neyse ki ablanın da görüştüğü biri var ve evlenmek istemiyor. Gelinlikçide çıkan kavga ise bu işi bitiriyor. Sonra ne oluyor dersiniz? Küçük kız kardeş ve damat adayı tam 2 yıl sonra aynı gelinlik dükkanına kına kıyafeti bakmaya geliyor!
2,5 sene kadar önce Emine Hanım'ın mağazasına gelen bir çiftin yaşadığı olay 'Ben olsam yapar mıyım?' dedirtecek cinsten. Bindallı bakmaya gelen gelin adayının boyu epey kısa olduğu için denediği bindallılar ona hep uzun geliyor. Gelinlikçi kiralık bindallının boyunu kısaltamayacağını belirtiyor. Damat ise parasına kıyamadığı için bindallı satın almak istemiyor. Gelin bir şekilde damadı ikna ediyor. Damat ile beraber kabine bindallıyı denemeye giriyor. Bir süre sonra kabinde kıyamet kopuyor. Bir gece önce bekarlığa veda partisi veren damat beyin yakın arkadaşlarından biri, gelinin telefonuna damadın kucağında dansöz olan bir fotoğrafını yolluyor. Ayrıca masada başka kadınlar da var. Gelin bunu görünce ortalık karışıyor ve kavga gürültü mağazayı terk ediyorlar.
Emine Hanım, ne olduğunu soruyor ve bir bindallıyı almamak için direnen damadın aslında epey varlıklı olduğunu öğreniyor. Gelin; bir ev, bir araba ve mücevher karşılığında damadı affediyor. 'Başkalarına yedireceğine ben yerim parasını, malını mülkünü.' diyor. Ne diyelim, sonuçta karar kendisinin...
Fenomen gelinlikçi Emine Hanım, mesleğe başladığı ilk yıllarda aralarında inanılmaz yaş farkı olan bir çifte gelinlik satıyor. Hikayelerinin sonu ise merak uyandıracak cinsten. Gelin 20'li, damat ise 80'li yaşlarda. İşin aslı ise damadın kızının gelinlik mağazasını basmasıyla ortaya çıkıyor. Damat adayının oğlunun bu genç kadınla bir ilişkisi varmış ve kadıncağız adamın oğlundan hamileymiş. Oğlu ise tam bir belalıymış ve hapiste yatıyormuş, ayrıca çocuğu kabul etmiyormuş. Amcamız da torunu ve kadını ortada bırakmamak için çözümü onunla formalite evliliği yapmakta buluyor. Evlilikten sonra ne olduğunu ise Emine Hanım öğrenememiş. Umarız her şey yolundadır.
Bu olay biraz sinirlerinizi zıplatabilir. Fenomenimiz, yine genç bir kadının ve kendisinden yaşça büyük bir hoca efendinin gelinlik bakma hikayesini anlatıyor. Üstelik hoca efendinin iki eşi var ve bu eşler de gelinlik bakılırken onların yanındalar. Genç kadın, bir kağıda yardım istediğine dair not yazıp gelinlikçide çalışanlara verince her şey ortaya çıkıyor. Kadının bir rahatsızlığı var ve bu sebeple onu bu hocaya okuyup üfürüp iyileştirsin diye götürüyorlar. Zaman içerisinde ne oluyorsa genç kadın hocaya bağlanmaya başlıyor. Hoca da iyileşmesinin tek yolunun kendisiyle evlenmesi olduğunu söylüyor ve kadına cinsel istismarda bulunuyor.
Genç kadının aklı başına geliyor ama bu sefer de ne ailesinden ne çevresinden kimse kendisine yardım etmiyor. Yakınlarından 'Kendin ettin, kendin buldun.' cevabını alan kadın, son çare mağaza çalışanlarından yardım istiyor. Kadının çalışanlardan yardım istediğini fark eden hoca ise onu apar topar sürükleyerek mağazadan çıkarıyor. Sonrasında kadının akıbetinin ne olduğu bilinmiyor.
Kadın yardım istemiş madem polis çağrılmamış mı adamın kadının kim olduğunu araştırmamışlar mı "Sonrasında kadının akıbetinin ne olduğu bilinmiyor." ne demek.
İyi ki Konyalı değilim, nerede sapıkça şeyler var orada. Bu olaylar münferit olaylar diyecekler için erkeğin metresine ev açması gibi bir olay varmış Konya'da.Toplum bu adamları dışlamıyorsa o topluluk normal değildir.
Oğlunun bedelini ödeyen baba bana saçma gelmedi. Oğlunu aradan çıkararak kızına rağmen torununa sahip çıkmaya çalışmış.