Kariyerlerinin büyük bir kısmında komedi yapımlarında yer almış oyuncuları dramatik yapımlarda görmek izleyiciye tuhaf gelebilir. Ancak komedi kökenli olmasına rağmen dramatik rollerde oldukça başarılı olmuş birçok oyuncu var. Sizler için bu yetenekli oyuncuların bir listesini hazırladık. Buyurun...👇
Steve Carell çoğu kişinin aklında Michael Scott olarak kalsa da Foxcatcher gibi dramatik bir yapımda başarılı olabileceğini gösterdi. Filmde büyük bir servetin varisi ve iki ABD olimpiyat şampiyonunun antrenörlüğünü yapan, John du Pont karakterini canlandırdı.
Melissa McCarthy, Bridesmaids'teki komik rolüyle Oscar adaylığı kazandı, ancak 'Can You Ever Forgive Me?' filmiyle dramatik rollerde de başarılı olabileceğini gösterdi. Faturalarını ödemek için ünlü yazarlar adına sahte mektuplar yazan, bir kadını canlandırdı. McCarthy, bir röportajında komedi ve dramatik roller afrasında büyük bir fark olmadığını söyledi.
Uncut Gems, Adam Sandler’ın ilk dramatik filmi olmasa da bu tarz rollerdeki başarısının daha açık bir şekilde ortaya çıktığı ilk film olabilir. Sandler, eşi Jackie'nin kendisini bu rol için ikna ettiğini söylüyor.
Jennifer Aniston’u genelde romantik komedi tarzındaki yapımlarda görmeye alıştık. Ancak 'Cake' filminde araba kazası sonrası kronik ağrı yaşayan bir kadını canlandırarak dramatik rollerdeki başarısını izleciye gösterdi. İzleyicinin alışık olmadığı bir rolü oynamakta endişe etse de deneme cesaretini gösterdiğini söylüyor.
Will Smith, King Richard filminde canlandırdığı rol ile Oscar ödülünü aldı. Bu rolden önce Six Degrees of Separation'da canlandırdığı karakter ile dramatik yapımlarda oynamaya başlamıştı.
Sacha Baron Cohen, Borat ve Bruno gibi karakterleri oynadıktan sonra, kendisini bir filmde başrolde hayal etmenin zor olduğunu söyledi. 'Komediden dramaya geçiş yapmak istemediğim bir şeydi. Daha tuhaf karakterleri oynamaya alışkındım.' dedi. Cohen, The Trial Of The Chicago 7 ve The Spy'da rol alarak dramatik yapımlara geçiş yaptı.
Normalde stand-up ve sitcom çalışmalarıyla tanınan Mo'Nique, 2009 yapımı Precious filmiyle, tacizci bir anne olan Mary Jones rolünü canlandırdı.
Steve Martin, 1970'lerde stand-up yapıyor ve Saturday Night Live'da konuk oyuncu olarak yer alıyordu.1981'de ilk dramatik rolü olan Pennies From Heaven'da başrolü kaptı. İzleyiciler onun yeni tarzını kabullenmek de oldukça zorlandı.
Eddie Murphy, Saturday Night Live ve Coming to America gibi komedi yapımlarıyla tanındı. Bir süre oyunculuğa ara verdikten sonra 2016’da dramatik bir filmle geri döndü.
Kristen Wiig, The Skeleton Twins ve Welcome To Me dizilerinde başrol oynayarak Saturday Night Live’deki performansından uzaklaştı. Wiig, komedi oyuncusu kalıbından çıkıp, dram oyunculuğunu deneme fırsatına sahip olduğu için mutlu olduğunu söyledi.
Mork & Mindy'nin sona ermesinden sonra Robin Williams, Good Will Hunting ve Dead Poets Society gibi dramalarda rol aldı.
Whoopi Goldberg, tek kişilik komedi şovunu yaparken The Color Purple'ın senaryosunu okuduğunda bu işte yer almak istediğine karar verdi. Goldberg, bu rolüyle en iyi kadın oyuncu dalında Oscar'a aday gösterildi.
Kevin Hart komediden sonra True Story'de oynadı ve dramatik rollerde kendine güvendiğini söyledi.
Bill Murray, Caddyshack ve Groundhog Day gibi komik filmlerden sonra Lost In Translation gibi daha ciddi filmlere geçti. Film ile dramatik bir rolü oynamak için gereken yeteneklere sahip olduğunu gösterdi. Dramatik oyunculuğu çoğu kişi tarafından beğenilse de Murray, komediyi tercih ettiğini söyledi.
1990'larda komedi yapımlarında yer alan Jim Carrey, Eternal Sunshine Of The Spotless Mind, The Truman Show ve Man On The Moon gibi filmlerle birlikte daha dramatik rollere yöneldi. Carrey dramatik rollerinin kendisi için benzersiz bir deneyim olduğunu söylüyor.
Will Ferrell, bir röportajında “Stranger Than Fiction'da daha dramatik bir rol canlandırmayı gerçekten çok sevdim.” dedi. Ayrıca, en sevdiği komedyenlerin dramalarda başarılı olduğunu fark ettikten sonra, onlardan cesaret aldığını söyledi.
Maigret / rowan atkinson … mr bean diye bildiğimiz o adamın bilinmez haline inanamayacaksınız 1930lardan müthiş bir dedektif