6 Nisan'da Türkiye ziyaretinde yaşanan protokol krizinde, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ile AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmede meydana gelen oturma düzenine ilişkin, ayakta kalan von der Leyen ilk kez konuştu.
DW Türkçe'nin haberine göre, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ile AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, geçen hafta Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptıkları görüşmede yaşanan protokol krizinden sonra Pazartesi akşamı ilk kez Brüksel'de bir araya geldi. Yapılan açıklamada, ikilinin haftalık rutin görüşmelerini gerçekleştirdiği bildirildi.
AB Komisyonu çevrelerinden edinilen bilgilere göre von der Leyen ikili görüşmede AB Konseyi Başkanı Charles Michel'e, Ankara'daki görüşme sırasında kendisinin kanepeye oturtulmasından duyduğu rahatsızlığı bir kez daha dile getirerek, 'bir daha asla böyle bir duruma izin vermeyeceğini' açıkça belirtti.
Bir Konsey sözcüsü, Michel'in Salı günü Avrupa Parlamentosu temsilcileriyle yapacağı toplantıda da 'Olaydan duyduğu derin üzüntüyü' bir kez daha ifade edeceğini açıkladı.
Ancak AB Konseyi, Konsey Başkanının yurtdışındaki ziyaretlerde protokol önceliğine sahip olduğunu savunuyor. AB Komisyonu ise bu yaklaşıma katılmıyor ve her iki kurumun başkanlarının eşit protokol sıralamasına haiz olduklarını savunuyor.
Hayır abi, bakın videoyu tekrar izleyin. Charles yalnızca iki sandalye olduğunu görür görmez depara kalkıyor ve aradan sıyrılarak öne geçiyor. Bu konuda sahiden de bizlik bişey yok. Sonra da olayı yeni fark etmiş gibi narsistçe bir şaşkınlığa bürünüyor ve olayla kendisinin alakası yokmuş, az önce hızlanarak öne geçen kendisi değilmiş gibi bakıyor. Sahiden de tuzağa düşmüş olsalardı önce kadına yer verirdi, sonra ayakta kalınca şaşkın bir şekilde etrafına bakınır kendisine de bir sandalye getirtir veya kınayan bir ifadeyle koltuğa otururdu. Bu olayda Charles suçlu. Ekip arkadaşını bir sandalye için geride bırakıyor. Sandalye ve koltuk onun için çok önemli, aralarında rekabet var.